23 Ağustos 2022

Kentsel dönüşüm

Son günlerde gazetelerin değişmez haberlerinden biri ev sahiplerinin kentsel dönüşüme direnişi. Evler yıkılmak isteniyor ama ev sahipleri yıkılan evlerinin yerine en azından eskisine benzer nitelikte bir ev alamıyor. Üste yeni bir ev parası vermek zorunda. O kadar parası olsa zaten yıkıp evini kendisi yenileyecek.

Muhalefet belediyeleri bu işe pek girişmiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin KİPTAŞ eliyle yapacağını söylediği kentsel dönüşüm projesi iyi gibi görünüyor. Daha fazla detay ve pratiğini görmek lazım.

Bir de Avcılar Belediye Başkanı Turhan Hançerli sessiz sedasız, fazla reklamsız; yetki alanında binlerce binanın kavgasız, dövüşsüz yıkılıp yenilerinin yapıldığını söylüyor. Gerçekten Avcılar’da arabayla kısa bir tur atsanız çok sayıda yeni bina ve devam eden inşaat görüyorsunuz. Kavga ve direniş haberleri yok bu ilçede.

Problem AKP’li belediyelerin ve ilgili bakanlıkların yaptıkları işlerde görülüyor. Çünkü, AKP’nin olaya bakış açısı “kentsel dönüşüm” yoluyla yandaş müteahhitlere nasıl para aktarma şeklinde. El attıkları her alanda yeni bir Sulukule yaratmak istiyorlar.

Bilindiği gibi Sulukule’de ev sahiplerine 30-35 bin lira gibi paralar verdiler ve ister bu parayı alın gidin, ister size Kayaşehir gibi İstanbul’dan elli kilometre uzakta ev verelim, isterseniz 35 bin lirayı peşinat sayalım her ay şu kadar para vererek on, on beş sene bize borçlanın dediler ve Sulukule’de yandaşlarına villa tipi yüzlerce ev yaptılar. Yandaş müteahhitler kazandı, oradan ev alan yandaşlar kazandı. Sulukule’nin halkı kaybetti.

Olası İstanbul depreminde binlerce ev yıkılacak. Yıkılacak evlerin de büyük bölümü şehir merkezindeki kırk, elli yıldan yaşlı binalar olacak. Ve bu evlerin yüzde sekseninden fazlası ev sahiplerince müteahhite verilerek yıkılıp yapılabilecek evler değil. Müstakil evler, üç-dört katlı ve müteahhite verildiğinde ona kâr getirmeyecek evler. Ev sahipleri de evlerini yıkıp yeniden yapacak parasal güce sahip değil. Oralarda yaşayan ev sahipleri bölgesel yıkımlarda sonlarının Sulukule halkı gibi olacağını biliyor. Bir de Fikirtepe örmeği var benzer.

O zaman belediye ya da devletin bu duruma bir çözüm bulması lazım. Varoşlara yüzlerce site yaparak sorunu çözmek mümkün değil. Şehrin en eski semtlerini hem yenilemek hem de güzelleştirmek şart. Devletin kentsel dönüşümü mahalle mahalle, semt semt yapması lazım. Yıktıkları evlerin sahiplerini de mağdur etmemesi lazım. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ve SSCB başta olmak üzere Avrupa’da yüzlerce şehir yeniden inşaa edildi. Bu iş o kadar zor değil. İstanbul Havaalanı ve Kuzey Anadolu Otoyolu’na harcanan parayla İstanbul’un depreme karşı kentsel dönüşümü gerçekleşebilirdi. Şimdi vazgeçer gibi göründükleri Kanal İstanbul Projesi’ne harcanacak para ile de bu halledilebilir.

Tabii, işin en doğrusu; konutların devlet ve belediye tarafından yapılması ve cüzi kiralarla halka kiralanmasıdır. Konutun rant mevzuu olmasına son vermek lazım. Yoksa her zaman emekçi halk kaybeder, yüzlerce konuta sahip ev sahipleri kazanır.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et