27 Ağustos 2022

Satranç ligi gerçeği

DİĞER YAZILARI
Prestij 27 Temmuz 2024
Adalet 20 Temmuz 2024
Ayın karanlık yüzü 13 Temmuz 2024
Şampiyonun düşüşü 8 Haziran 2024
Kim bu Gukesh 27 Nisan 2024
Gordion Düğümü 20 Nisan 2024
YAZI ARŞİVİ

Gelin bu yazıda Türkiye satranç liglerini masaya yatıralım. Satranç liglerinin en alt basamağı il-yöre yarışmalarıdır. Aynı şehirde ya da birbirine yakın şehirlerde bir araya gelen en az dört satranç kulübü ile bir grup oluşturulur. Dört takım maçları sonucunda grubun şampiyonu kulüpler şampiyonasına katılmaya hak kazanır. Kulüpler şampiyonasına katılan bir takım diğer tüm takımlarla oynamaz, her takım aynı ya da yakın puanda olan başka bir takımla oynar. Örneğin 60 takım olsa da bir takım en fazla dokuz maç yapabilir çünkü bu bir lig değil şampiyonadır. Şampiyona ve lig tamamen farklı kavramlardır. Peki, ligin tanımı nedir? Lig, takımların belli kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak iç ve dış sahalarda karşılaştıkları yarışma grubudur.

Kulüpler şampiyonasında dereceye giren takımlar ikinci lige yükselir ama ikinci lig, lig değildir aslında. Bu yıl ikinci ligde 31 takım olmasına rağmen lig usulü değil yine dokuz turlu bir şampiyona yapılmaktadır. Peki ya birinci lig, lig midir? Birinci ligde 20 takım bulunuyor ama tıpkı ikinci lig gibi dokuz turlu bir şampiyona yapılıyor. İç ve dış saha diye bir şey hiçbir satranç liginde yok. Kulüpler yılda 10 günlüğüne bir şehirde bir araya gelip lig yapıyoruz diyerek kendilerini kandırıyorlar. Her takımın diğer tüm takımlarla oynadığı tek gerçek lig, 14 takımla oynanması planlanan ama bu yıl Beşiktaş kulübünün çekilmesi nedeniyle 13 takımla oynanan Türkiye İş Bankası Süper Satranç Ligi.

Tek sorun Beşiktaş’ın ligden çekilmesi değil ne yazık ki. Birinci ligde bu yıl oynaması gereken dört takım çeşitli nedenlerle (aslında tamamen ekonomik) ligden çekildiği için bu yıl hiçbir takım ikinci lige düşmüyor. Durun daha bitmedi, ikinci ligde de benzer bir durum var. ikinci ligde altı takım düşmesi gerekirken oynaması gereken beş takım katılamadığı için sadece bir takım düşüyor bu yıl. Kısacası biri lig, ikisi sözde lig olan üç yarışmadan başta Beşiktaş olmak üzere toplam on kulüp çekilmiş durumda.

Nedenlerine gelmeden önce şunu belirtmek gerekir; Başkan Gülkız Tulay’ın başarısı tam olarak gerçekleri gizleme becerisinde yatıyor. Tıpkı bir illüzyonist gibi hep başka tarafa bakmanızı sağlıyor, başkalarının başarılarını sahiplenme konusunda da hiçbir fırsatı kaçırmıyor.

Gerçeklere gelelim. Örneğin, birinci ligde oynayan bir takımın masaya çıkacak kadrosu altı kişiden oluşuyor ama her takımın yaşanabilecek olumsuzluklara karşı en az üç yedeği olması gerekir. Fakat Federasyon altı sporcu, bir antrenör ve bir yönetici olmak üzere sekiz kişi için 12 bin 500 TL ödeme yapıyor. Ne karşılığında? Farklı şehirlerden gelen sporcuların ulaşım ve yemek giderleri karşılığında.

Hadi basit matematik yapalım. Bir sporcunun sözde liglerin yapıldığı şehre gidebilmesi için ulaşım bedeli gidiş dönüş ortalama 700 TL olsun. Kulübün yedek sporculardan da vazgeçtiğini kabul edelim. Kulüp sekiz kişi için yol parası olarak 5 bin 600 TL harcayacak. Böylece her bir sporcuya bir öğün yemek için 41 TL kalıyor. Hey ama bir dakika, organizasyon beş yıldızlı otelde yapılıyor ve bir öğün yemek tam olarak 300 TL. Sporcular otelde yemesin diyelim, ama o da ne yakınlarda uygun fiyata yemek yiyebilecek hiçbir yer yok. Bu durumda beş yıldızlı otelde yapılan liglere kulüp yöneticileri dışarıdan, tost, döner vb. paket servisleri yaptırıyor. Gülkız Tulay size beş yıldızlı otelde yapılan organizasyonu gösteriyor oysa sporcular yarım ekmek arası çeyrek ekmek ile karın doyuruyor. Birinci ligdekiler ikinci sınıf insan muamelesi görürken, ikinci ligdekiler üçüncü sınıf muamelesi görüyor. İkinci ligde bir takım federasyondan en fazla 8 bin TL alabiliyor, bu da sporcunun öğününün 14 TL olması demek. Sonuç olarak liglerin gerçekleşmesini federasyon değil, kasasından on binlerce lira harcayan kulüpler sağlıyor. Satranç adına üzülüyorum ama bu yönetimi seçen kulüpler adına çok seviniyorum çünkü yaşadıklarını fazlasıyla hak ediyorlar.

Ufuk Sezen Arat süper ligde GM Esipenko karşısında üstelik siyah taşlarla muhteşem bir galibiyet aldı, kendisini tebrik ediyorum.

GM Andrey Esipenko 2692 – IM Ufuk Sezen Arat 2377

1.d4 d5 2.c4 dxc4 3.e3 Af6 4.Fxc4 e6 5.Af3 c5 6.0–0 cxd4 7.exd4 Fe7 8.Ac3 0–0 9.Ke1 a6 10.Ae5 b5 11.Vf3 Vb6 12.Fd3 Abd7? 13.Fg5 h6?? 14.Fe3? [14.Fxh6 gxh6 15.Ke3 Vxd4 16.Ac6 Vh4 17.Axe7+ ve beyaz kazanır] 14...Fb7 15.Vg3 Kfd8 16.Axf7? [16.Kad1] 16...Şxf7 17.d5 Vd6 18.Vg6+ Şg8 19.Fxh6 Ff8 20.Kxe6 Ae5! 21.Vg3 Af3+! Diyagram

Diyagram: Evrensel Bilgin

22.gxf3 [22.Vxf3 Vxe6] 22...Vxg3+ 23.hxg3 Axd5 24.Fg5 Axc3 25.Fxd8 Kxd8 26.Fc2 Aa4 27.Şg2 Kd2 28.Fg6 Axb2 29.Kae1 Ad3 30.K1e2 Kxe2 31.Kxe2 Ac5 32.Ke5 Fc8 33.f4? [33.Ke8] 33...Fe6 34.Ke2 b4 35.f3 a5 36.g4 a4 37.g5 a3 38.Fb1 Fc4 39.Ke8 Fd3 40.Fxd3 Axd3 41.f5 Ac1 0–1

Evrensel'i Takip Et