02 Eylül 2022 05:00

‘Demir perde’ Avrupa

Rusya ve AB bayrakları

Fotoğraflar: Unsplash

Paylaş

Tarihin cilvesine bakar mısınız...

Avrupa basınında iki gündür Gorvaçov’un ölümü nedeniyle dizilen methiyeler arasında en çok dikkat çekici olanlarını başında SSCB halklarına özgürlük getirdiği, eskiden Demir Perde politikası nedeniyle bir yere gidemeyenlerin dünyayı dolaşmaya başladığı yazılıyor. Gorbi’nin Demir Perde’yi yırtmasıyla Demokratik Almanya Cumhuriyetinden başlayarak SSCB’ye kadar herkesin Batı Avrupa’ya ulaşmaya çalıştığı anlatısı öne çıkarılıyor. Ki bu çok da yanlış değil.

Gorbi’ye seyahat özgürlüğü üzerinden bolca övgülerin dizildiği gün, Çekya’nın başkenti Prag’da toplanan AB dışişleri bakanları, Rusya vatandaşlarına Avrupa’ya fiili giriş yasağı kararı aldı. 

Nereden nereye... Dün SSCB vatandaşlarının seyahat özgürlüğünün olmadığını söyleyenler bugün Rusya vatandaşlarının AB’ye seyahat özgürlüğü hakkının üzerini bir politikaya bağlı olarak çiziyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin, “Rus ordusu Rus vatandaşların verdiği vergilerle ülkemize karşı savaşırken, Rus vatandaşlarının Avrupa’da tatil yapması kabul edilemez” mealindeki çağrısından sonra “Rus fobisi” yaşayan bazı AB üyesi ülkeler hemen harekete geçerek Rus vatandaşlarına vize yasağını gündemlerine aldı. Baltık ülkeleri Letonya, Estonya, Litvanya’nın başını çektiği, bazı doğu Avrupa ülkelerinin de tam destek verdiği Rus vatandaşlarına AB’ye giriş yasağı önerisi, şimdilik tam istedikleri gibi olmazsa da fiili olarak adım adım hayata geçirilecek.

Almanya ve Fransa’nın içinde olduğu ülkeler grubunun adı “yasak” olan bir uygulamaya yanaşmaması üzerine ara bir formül bulunarak, 2007’de AB ile Rusya arasında imzalanan ve karşılıklı vize kolaylığını öngören anlaşma rafa kaldırıldı. Böylece Rus vatandaşlarının AB’de serbest dolaşımını öngören Schengen vizesi şartlarının zorlaştırılması konusunda anlaşmaya varıldı.

Kararın ayrıntılarına bakıldığında, Schengen vizesiyle AB ülkelerine turist olarak gelmek isteyen Rusların adeta deveye hendek atlatması gerekiyor.

Bu yaklaşım elbette Rusya ile vatandaşlık bağı olan 144 milyona yakın insanı Zelenskiy’nin isteği üzerine cezalandırmak anlamına geliyor. “Her Rus vatandaşının Putin’in Ukrayna savaşını desteklediği”nden hareketle alınan bu kararın gerçeği ifade etmediği ise açık. Bugün Rusya’da halkın yüzde 100’ü Putin’in işgal politikalarına destek vermediği biliniyor. Ki halkın bir bölümü savaşın ilk günlerde sokağa çıkarak tepkisini de ortaya koymuştu. Keza, ülkede azımsanmayacak sayıda Batı yanlısı gruplar, muhalif gazeteciler ve aydınlar da var.

Fiili yasak kararı, aynı zamanda ülke içinde Putin’in otoriter rejimine karşı mücadele eden muhaliflerin de cezalandırılması anlamına geliyor. Aksi takdirde, AB’nin vize başvurusu yapan Rus vatandaşlarını bir de “Putin testi”ne tabi tutması gerekiyor. Hal ve davranışlarına bakılarak muhalif mi, Putinci mi olduğuna karar verilerek vize verilmesi gerekiyor. Bunun da elle tutulur bir yanı yok.

Ancak, bir kaç ülkenin vatandaşlığına sahip Rus oligarkları Avrupa kıyılarında, tatil yerlerinde istedikleri gibi gezmeye devam edecekler. Fiili yasak oligarkları değil, normal turistleri asıl olarak etkileyecek.

24 Şubat’tan bu yana aldığı yaptırım paketleriyle Putin’i yıldıramayan, dahası yıldırmak bir yana enerji ve akaryakıtta görüldüğü gibi zarar gören AB, fiili vize yasağıyla da benzer bir zararı görecek. AB’nin pek çok ülkesi, Rus turistlerin bıraktığı gelirden mahrum kalacak. Alman basınında yer alan haberlere göre, Rus turistlerin gittiği ülkelerin başında Güney Kıbrıs, Türkiye ve Tayland geliyor. Güney Kıbrıs, Schengen vizesi kapsamındaki 26 ülke içinde olmadığı için, bu ülkeye gidişlerde bir azalmanın olması beklenmiyor. Ancak AB’nin diğer ülkelerine giden Rus turistlerin yönünü en fazla çevirecekleri ülkelerden birisinin Türkiye olacağı söylenebilir.

Zamanla, Rus vatandaşlarına getirilen fiili vize yasağının bir işe yaramadığı da görülecek. Bu sefer AB’de yaşayan Rus vatandaşlarının Rusya’ya gönderdikleri paralar gündeme getirilecek. Alman İstatistik Dairesinin verilerine göre 2021 itibariyle 740 bin 898 Rusya vatandaşı AB’de yaşıyordu. Almanya, 235 bin 469 ile başı çekiyor. Savaşın başladığı ilk haftalarda Almanya’da Rusya yanlısı eylemler de yaptılar. Dolayısıyla, savaşın seyrine bağlı olarak AB sınırları içinde yaşayan Rusya kökenli göçmenlere karşı düşmanlık körüklenebilir.

Yine, Rusya’ya turist olarak giden AB vatandaşlarının durumu da masaya yatırılabilir. Aynı mantıkla hareket edilirse, Rusya’da giden her AB vatandaşı turistin bıraktığı döviz de savaşın finansmanı için kullanılıyor.

AB etrafına “Demir Perde” çekmesi sadece Rusya ile de sınırlı görünmüyor. Son aylarda özellikle Türkiye’den yapılan Schengen vizesi başvurularının yüzde 20’sinin keyfi olarak reddedilmesi de bunun işaretlerinden biri sayılabilir. Avrupa artık turist olarak bile herkesin kolayca gidip geldiği bir kıta değil. Sığınmacıları engellemek için AB’nin kara sınırlarına çekilen telden duvarlar, Akdeniz’de kurulan savunma sistemleri bu Demir Perde’nin diğer önemli boyutunu oluşturuyor.

Bu durumda geriye, AB’nin seyahat özgürlüğünden dem vurup ikiyüzlülük yapmasından başka bir şey kalmıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa