04 Eylül 2022 03:23

İnsanlığın sivrisinek ile dansı

Bilimsel adı Aedes albopictus olan bir sivrisinek türü kan emerken

Aedes albopictus | Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Yazın resmi olarak bittiği şu günlerde, İstanbul’da sivrisineklerle sınavımız maalesef bitmedi. Benim gibi alerjik bünyeliler açısından bu canlılarla aynı ortamda olmak zaten uzun yıllardır sıkıntılı idi. Ancak son bir iki senede çevremdeki bir çok kişinin vücudunun sivrisinek ısırığına önceki yıllara göre daha fazla tepki gösterdiğini gözlemliyorum. Son olarak bu yılın ağustos ayı başında Çocuk Alerji, Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay Doğu Karadeniz’den, Batum’a ve Kırım Yarımadası’na kadar olan bir alanda Aedes albopictus türü sivrisineklerin arttığı ve batıda Trakya ile İstanbul’dan doğru da yayılım gösterdiklerini ve bu istilacı türün insanda alerjik reaksiyonlara yol açtığını açıkladı.[i] Daha çok Asya’da yayılım gösteren bu tür, kaplan sivrisineği ya da orman sivrisineği olarak da biliniyor. Bu sivrisinek chikungunya virüsü, deng virüsü and dirofilariasis (bir tür kurt enfeksiyonu) vektörlerinin de taşıyıcısı aynı zamanda. Bu türün kontrolsüz yayılımı hem bu hastalıkların yayılımı hem de farklı hastalık yapıcı organizmaların diğer canlılardan insana zoonetik transferinde köprü görevi görme olasılığı nedeniyle sağlık açısından tehlike teşkil ediyor.[ii] Son açıklamalar bu sivrisinekle mücadelede gen transferi aracılığı ile ilaçlara dirençli sivrisineklerin evrimi nedeniyle başarılı olunamadığına işaret etmekte. Bu açıdan, Aedes albopictus türünün ilaç direnci kazanma mekanizmaları üzerindeki bilimsel çalışmalara şiddetle ihtiyaç bulunmakta.

Her ne kadar Aedes albopictus ve hastalık yapıcı vektörleri taşıyan diğer sivrisinek türleri günümüzün sorunu olsa da sivrisineklerin tarihi insanlıktan daha eski. 2013 yılında tıpkı Jurassic Park filmindeki amber içinde muhafaza edilmiş sivrisinek örneği gibi bir örnek bir fosil avcısı tarafından taş içinde bulundu.[iii] Bu taş içindeki sivrisinek örneğinin karnında ne olduğu belirlenemeyen bir canlıya ait kan örneği de vardı. Yapılan analizler bu sivrisineğin yaşını yaklaşık 46 milyon yıl öncesine tarihlendirdi.  Herkesin aklına gelen bu canlıyı Jurassic Park’taki gibi tekrar canlandırma senaryosu ise mümkün gözükmüyor çünkü teknik sorunlar bir yana DNA’nın yarı ömrü 46 milyon yıl boyunca dayanacak kadar değil.

İnsan türü ile olan ilişkileri ise okuduğunuz üzere biraz karmaşık. İnsanlık tarihinin büyük yıkımlarına sebep olan hastalıklarda onların izlerini bulmak mümkün. Bildiğiniz gibi dişi sivrisinekler, ısırmak üzere bir insan ararken, insan vücudu tarafından salgılanan kokulara yönelir. Sivrisineğin anteninde yer alan reseptörleri harekete geçiren bu kokular sayesinde sivrisinek avını bulur. Geçtiğimiz hafta Cell dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmada, araştırmacılar bu reseptörleri kodlayan gen bölgelerini sivrisinek genomundan silerek sivrisineklerin insanları algılamasının önüne geçmeye çalıştılar.[iv] Ancak beklenenin tersine, silinen reseptöre rağmen sivrisinekler yine de kokuyu tanımayı başardı. Araştırmacılar insan kokularından 1-okten-3-ol’ün uyardığı sinirlerin farklı aminler tarafından da uyarıldığını göstermişti. Bu aminler yine sivrisinekler tarafından insanı tanımada kullanılmakta idi. Ancak hayvanlarda koku alanındaki çalışmalara dayalı kabuller, kokuyu kodlayan/tanıyan sinirlerin dar bir spesifisiteye sahip olması gerektiğini, yani tam tersini söylüyor ve uyarılan sinirlerin uyarıcı kimyasallara özgü olması gerektiğine dayanıyordu. Yani siz 1-okten-3-ol’ün bağlandığı reseptörü ortadan kaldırsanız dahi, insan kokularının içindeki farklı aminler farklı reseptörleri uyarmak suretiyle aynı sinir grubunun uyarılmasını sağlayarak avın tanınmasında bir “fail-safe”(güvenlik) sistemi oluşturmakta. Bu nedenle özellikle sivrisinek kovucu kimyasallar kullanılarak mücadelede bu durumun göz önüne alınması yerinde olacaktır.

[i] https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik/istanbulda-yayilimi-artan-aedes-turu-sivrisinek-alerjik-reaksiyona-yol-aciyor-1966020

[ii] https://www.ecdc.europa.eu/en/disease-vectors/facts/mosquito-factsheets/aedes-albopictus

[iii] https://www.smithsonianmag.com/science-nature/a-fossilized-blood-engorged-mosquito-is-found-for-the-first-time-ever-1749788/

[iv] Cell Press. “Mosquitoes have neuronal fail-safes to make sure they can always smell humans.” ScienceDaily. ScienceDaily, 18 August 2022.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa