17 Eylül 2022 03:15

Kronik başarısızlık

Kafasını ellerinin arasına almış önündeki satranç tahtasına bakan bir kız.

Fotoğraf:Serkan Avcı/AA

Paylaş

Cuma günü sona eren ve yedi sporcu ile katıldığımız Dünya Gençler Satranç Şampiyonası’ndan yine hüsranla dönüyoruz. Oysa küçükler kategorilerinde fırtına gibi esiyoruz dünyada. Satranca yeni başlayan çocuklar keskin zekaları ve iyi altyapı antrenörleri ile ilk birkaç yıl dünyadaki diğer rakipleriyle mücadele ediyor, öne çıkıyor ancak gençler kategorisine gelince rüzgar diniyor ve saman alevi gibi sönümleniyoruz. Yıllardır böyle devam ediyor bu düzen, küçüklerde şampiyonluklar geliyor, gençlerde duraklama dönemine giriliyor, yetişkinlerde profesyonel satranç oynayanı mumla bulursun ancak. Bu küçük kıvılcımları körükleyerek alevi büyütmesi gereken Federasyon yönetimi günübirlik başarılarla göz boyamaya devam ederken aynı zamanda akan selin önündeki baraj görevi görüyor. Barajın üstünden ekonomik gücüyle atlamayı başaranların başarısını da sahipleniyor Federasyon. 32 yıl boyunca hiçbir velinin ya da sporcunun kazanılan başarı ya da unvan için Federasyona teşekkür ettiğini görmedim duymadım, çünkü Federasyonun hiçbir katkısı yok.

Satranç Federasyonu geçtiğimiz günlerde Avrupa Yaş Grupları Şampiyonasına davetli sporcuların listesini açıkladı. 8 yaş kızlar kategorisinde 5 sporcu davet edilmiş: 8 yaş kızlarda Türkiye ikincisi, üçüncüsü, on birincisi, on üçüncüsü, 7 yaş kızlarda Türkiye üçüncüsü. Kimler neye göre davet edilmiş belli değil. Sporcu seçme kriteri diye açıklanan bir şey yok. 8 yaş kızlar şampiyonu değil on birinci ile on üçüncü davet alıyor Federasyondan.

8 yaş genel kategorisine bakalım, şampiyon yine davet edilmemiş. Peki, kim davet edilmiş olabilir? Altıncı ya da beşinci değil, hatta dördüncü de değil, yedinci sporcu davet alıyor. 10 yaş kızlara bakıyoruz şampiyon ve ikinci değil üçüncü, sekizinci, on beşinci, on sekizinci hatta sıkı durun otuz ikinci olan sporcu davetiye almış.

“Efendim, daha önce hak kazanan ama pandemi dönemi olduğu için gönderilemeyen sporcular var” diyenler olacak şimdi. Açsınlar listeleri baksınlar, o zaman hak kazanan ama davet edilmeyen sporcuları ne yapacağız?

İlginç değil mi? Neredeyse tüm kategorilerde durum aynı. Bir spor branşında sportif başarı kriter değilse, kriter nedir? Ulusal temsiliyetimiz birilerinin keyfine, kişisel ilişkilerine ya da çıkarına mı bırakılmış durumda?

10-12-14-16-18 yaş kategorilerinin neredeyse tamamında benzer durumlar söz konusu. Hepsini tek tek yazmaya kalksam buraya sığmaz. Kendi kategorinizde Türkiye şampiyonu olabilirsiniz ama herhangi bir uluslararası organizasyonda Federasyon sizi davet etmezse havanızı alırsınız. İşte yukarıda kastettiğim başarının önüne konulan baraj tam olarak budur. Hindistan’da ya da Rusya’da şampiyon olan sporcunun listeye alınmadığını görmezsiniz. O yüzden onlar gençler ve büyükler kategorilerinde dünyada söz sahibi olurken bize züğürt tesellisi düşüyor maalesef.

Son olarak, geçen hafta “Sahtekar mı, dahi mi?​” başlıklı yazımdaki ana karakter Hans Moke Niemann’ın Sinquefield Kupasındaki son durumu ile ilgili de birkaç cümle kurmak isterim. İkinci turda Azerbaycanlı Süper GM Mamedyarov’u, üçüncü turda Dünya Şampiyonu Carlsen’i yenen Niemann, Carlsen’in turnuvadan çekilmesinden sonra oynadığı hiçbir oyunda galibiyet alamadı. Carlsen’in, Niemann’ın hile yaptığına dair imalarından sonra turnuvanın güvenlik önlemlerinin arttırıldığını da bir kenara not edebiliriz. Diğer yandan Niemann’a yapılan suçlamaların psikolojisini bozduğunu, bu yüzden sonraki oyunlarda performans gösteremediğini iddia edenler de oldu.  Ancak mental olarak Mamedyarov’u ve hemen arkasından Carlsen’i yenebilecek kadar güçlü birinin psikolojisinin bu kadar kolay bozulabileceğine inanmak yerine Niemann’ın uzaylı olduğuna inanmak bana daha mantıklı geliyor.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa