Sağlıklı kalplerle sevmek iyi gelir

Fotoğraf: Pixabay
Kediler arasında kalp krizi ve diğer kalp hastalıklarında, yıllar içinde artış bizim coğrafyaya da sirayet etmiş midir bilmiyorum. Yapılmış akademik bir çalışma yoksa eksikliğimizdir. Yıllar önce ABD’de yapılan bir çalışmada, kediler ve insanlar arasında şişmanlık görülme sıklığının benzer şekilde arttığını okuduğumu hatırlıyorum.
Yaşamda insana dair nerede bir gölge varsa, onun en yakın takipçileri şüphesiz kediler. Yaşı kemale erenler bilir yanıtını. Eskiden bu kadar obez kedi var mıydı?
Kentli sokak kedileri artık daha hareketsiz. Ana mekanları artık ne güneşli bir duvar üstü ne de bir evin pencere dibi. Devasa çöp konteynerleri onların yeni vazgeçilmezi. Artık şehirli kediler avlanmak yerine çöp artığı bulmak için konteyner başlarında pineklemek derdinde. Yani daha hareketsizler ve zaman geçirdikleri ana alanların başında gelen çöp kutuları hijyen açısından sıkıntılı. Nereden nereye? Temizlik timsali kediler gitti, çöpçü kediler geldi, değil mi?
Üstelik artık kendimiz gibi kedileri de fast foodcu yaptık. Sokak kedilerine hazır mama vermek pek revaçta.
Az hareket etmek, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kontrolsüz şeker hastalığı, kilo fazlalığı ve sigara kullanımı kalp damar hastalığının insanlarda başta gelen nedenleri. Neyse ki sigara bahsinde sokak kedileri ev kedilerinden daha avantajlılar. En azından pasif sigara içicisi değiller.
Birleşmiş Milletlerin ilgili kurumları ve Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) yıllardır vurguladığı üzere “Tarihte ilk kez bir sonraki nesil bir öncekinden daha uzun yaşayamayacak.” Çünkü şişmanlık, şeker hastalığı salgını ve kalp-damar hastalıklarındaki artış öngörülenin çok ötesinde.
‘Dünya Kalp Günü’ yaklaşıyor. Sevgililer Günü’ne ise daha çok var. Tüketim toplumunun kalıplarına inat 14 Şubat’a sevdikleriniz için daha sağlıklı bir kalple ulaşmaya ne dersiniz? Aşık olabilmek/kalabilmek için sağlık ve esenlik gerekiyor oysa.
Tarihsel olarak baktığımızda geçmiş yüzyıllarda koroner kalp hastalıkları bu kadar sık görünmüyordu. Kalp denince eskiden aşk akla gelirdi, şimdilerde ise kalp krizi! Peki ne değişti?
Misal, dünya genelinde sigara yoktu 18. yüzyıla dek, yani Amerika kıtası ile sınırlıydı. İspanyol denizcilerce Avrupa’ya getirilip sonrasında tüm dünyaya yayıldığı malumumuz.
Hiçbir ülke, hiçbir coğrafya böylesine obez değildi. DSÖ tarafından Asya, Avrupa ve Afrika’da yapılan 12 yıllık MONICA çalışmasına göre “Dünyada 2008 yılında 400 milyon obez ve 1.4 milyar fazla kilolu sayısı varlığı, 2015 yılında obezlerde 700 milyona, fazla kilolularda 2.3 milyara” ulaşmış oldu. Obezite son on yılların bir salgını. Hızla artan endüstrileşme ve teknolojik dönüşüm yaşam tarzlarımızı tümden değiştirdi. Hareketsizlik bedenlerimizi tahrip ederken biz ona ‘konfor’ demiş olduk. Nihayetinde atın ölümü arpadan insanın ölümü konfordan...
Kedileri kendimize benzettik. Oysa dönüp onlara bakmak internette sağlık okuru olmaktan çok daha öğretici. Ayvalık ya da Foça’da balıkçıların müdavimi kedilerin mi tüyleri daha gür, gözleri daha canlı ve endamları huzurlu, yoksa çöp başlarında bekleyen hareketsiz kentli kedilerin mi? Öyleyse balık daha çok yemeli değil mi! Sağlığımız için kedilerden öğrenebileceklerimizin devamını okurlara bırakıyorum.
Edip Cansever’in “Kalbimin atışlarında eriyor kar” dizelerini daha uzun yıllar paylaşabilmek için kalbimize iyi bakmamız gerekiyor. Yani dans etmek, ağız dolusu gülmek, telefonla değil bir çırpıda koşarak sevdiklerimize merhaba demek, daha çok sevmek daha az yemek gerekiyor. Malum, “‘Dünya Kalp Günü’ yaklaştı.
Sağlıcakla kalın.
Evrensel'i Takip Et