Sahi, ne oldu Melih Bulu’ya

Diyeceksiniz ki ne Bulu’su. Ortalıkta Bulu mu kaldı.

Zaten işin düşündürücü tarafı da bu. Ne oldu Bulu’ya?

Her şeyi bildiği söylenen Google amcada aramadığım delik ve link kalmadı, görevden alındığı 14 Temmuz 2021’den sonra izi, tozu, ismi yok. Son umut Boğaziçi Üniversitesi sitesinde üniversitede rektör olarak görev yapmış insanların listesine baktım, normalde 20. rektör olarak listede olması gereken Bulu’dan iz yok, ara ki bulasın.

Tabii işin acı yanı Bulu’nun yardımcısı olarak atanan ve sonra onun defteri dürüldükten sonra, Bulu’nun makamına oturan kayyum rektör en azından kayyumluğunu borçlu olduğu Bulu’nun adını, bir emirle yaptırma gücü olmasına rağmen, eski rektörler listesine eklememiş, Bulu yerine de kendi ismini yazdırmış.

Yazık.

6 ay küsur gün rektörlük yapıp, üniversitenin üzerinden silindir gibi geçen koskoca Bulu, en tepeler için verdiği bu kadar çaba ve hizmetin karşılığında tarihe bile geçememiş. Hadi o geçememiş, onun çirkin görevini ondan teslim alan son kayyum bile onu unutmuş, silmiş.

Bu işler böyledir. Hoca olmanın, öğrenci yetiştirmenin, kamudan aldığı güçle doğru bildiğini söylemenin, mücadele etmenin, kol kola direnmenin, yüce güce sırtını dönmenin zevkini bilmeyen çakma hocalar, şaşırtıcı biçimde onları oraya, değersiz geçici görevlere atayan güce hizmet etmek için tarihten silinmeyi bile göze alır, bu günler, bu görevler hiç bitmeyecek sanır. Daha da ötesi ve kötüsü halefinin de kendisine aynı oyunu oynayacağını düşünemeden selefinin ismini tarihten kazımaya çalışır.

Sahi, ne oldu Bulu’ya. Onu bilmem ama Bulu’ya ne olduysa kayyuma da o olacak, onları tarih bile unutacak.