Ellerimiz kirlendi

Fotoğraf: Unsplash
GECİKME
Gecenin bir yerinde odamın ışığı yanınca güneşin doğduğunu sandım erken sabahla. Sönünce karanlıkta kaldım. Geciken sabahla.
ACIDAN MUTLULUĞA
Acılara katlananlar mutlu bir yaşam elde edebilir sonunda. Kıyısından, köşesinden dönüp gidenlerse gittikleriyle kalırlar. Mutluluk peşlerinden gelmez.
SIKIŞIK
Renksiz, kokusuz çiçeklerin arasında siyah beyaza dönüşmüş bir dünyada. Beton duvarlar arasında. Üst üste, alt alta sıkışarak. Ezip duruyorken birbirimizi.
ZAKKUM
Zakkum’a cehennem ağacı diyorlar. İlkbahar, yaz sonbahar boyunca açan, ağaçları gelin gibi donatarak cennet bahçesine çeviren mor, beyaz boru çiçeklerine bakmadan. Zakkumu zıkkımla karıştırdıklarından.
ŞARKISIZ TÜRKÜSÜZ
Şarkısız, türküsüz kalırsak kuşlar da ötmez. Baykuşların çığlıklarıyla kargaların yaygaraları duyulur gece gündüz. Duymuyorken birbirimizi, konuştuğumuzda. Şarkısız, türküsüz kaldığımızda.
ELLERİMİZ KİRLENDİ
Çocukluğumuzda oturduğumuz evlerin bahçelerinde ceviz ağacı olurdu. Ellerimiz kınalanırdı ceviz kabuklarından. Ne o evler kaldı, ne de o bahçelerin ceviz ağaçları. Betona değiyoruz şimdi kirlenen ellerimizle.
SAPMADAN
Düz yolda doğru gidebilirsin/gidebiliriz. Asıl dolambaçlı yolda sapmadan/saptırılmadan doğru gidebilmektir.
İKİ YOL
Düzde yolun dar da olsa korkusuzca yürürsün. Güneşin sıcak yüzü, ayın alaca karanlığında. Tepelerde yürüyeceğin yol alabildiğine genişse de savrulursun rüzgarlar, fırtınalarla.
Evrensel'i Takip Et