09 Ekim 2022 02:15

Kürecik'ten Mälaren'e uzanan yol

Fotoğraf: Veli Çelik/AA

Paylaş

İnsanlığa Ses Ver

Türküler susmasın
Zindanlar boşalsın
İnsanlar ölmesin
Sese ses veren ol

Şahverdi Polat

Şahverdi Polat İsveç’te Alevi halk şiiri geleneğini sürdüren bir ozan. Elbette çağımızın yansımaları ile. Solmayan Güneş kitabının adı. Bütün Şiirleri’ni derledi. Yayın işini halletmeye çalışıyor.

Malatya Kürecik'in Harunuşağı köyünden. “Bizim Kürecik, Sinan'lara, Kaypakkaya'lara kucak açmış, mekanları olmuş yerlerdir” diyor.

Babası, Türkiye İşçi Partisinin Mersin’deki kurucularından biriydi. 71 darbesinden sonra İzmit'e göç etmek zorunda kalır. Orada da siyasi hayatta sürekli yerini alır. Bir işçidir kendisi. İnşaat kalfalığı da yapar.

1976-77 1 Mayıs'ında 80 işçiyi otobüslerle Taksim’deki mitinge götürür. İzmit'te gerçek adını çok az yoldaşları bilir. "Şapkalı" diye yürür namı.

1977 1 Mayıs kıyımında sağ kalır.

Şahverdi Polat '80 darbesinden sonra TKP Kocaali davasında yargılanır. İddianamede, babasının adı “Şapkalı” diye geçer.

"Bir baba haneye yoldaş ise, yolunda yürüyen evlatlara aşk olsun" diyor Şahverdi Polat.

Ve babasının "bir insan yaşadığı çağda, insanlık duygusu, mesuliyeti taşımıyorsa, ensesi kalın bir mahluka benzer" deyişini ilke edinmiş kendisine.

Ne günlerdi. Başka bir Türkiye vardı o zamanlar.

Şapkalı”nın Mersin'deki siyasi hayatının başlamasında, TİP'in Mersin kurucularından Avukat Ekin Dikmen'in önemli rolü oldu.  

Muş Varto doğumlu Ekin Dikmen, SHP’den 18. dönem (1987-91) milletvekili seçilecekti. 2017 Ekim'inde yitirecektik onu.

Ağabeyi Mamo Polat ise liseye gittiği yıllarda, Mersin Dev-Genç’te aktif çalışma yürütecekti. 12 Mart darbesinde tutuklanan Mamo Polat, emniyette işkenceye maruz kaldı; elektirik ve ‘özel havuz’ denen yerde işkence. Suçlamaları kabul etmediği için beraat edecekti.

12 Mart muhtırası günlerinde, 1973 sıralarında tutuklanacağına ilişkin Pol-Der'li bir polis dostun haberi üzerine “Şapkalı”  ve Mamo Mersin'i terk etti. Dostların dayanışması ile aile 1975 sıralarında İzmit'te göçtü. Kocaeli'de de soruşturma açıldı ama dava tutuksuz devam eder.  “Gönlü TİP'li idi, illegal TKP'li yoldaşlarla ve Kocaeli Töb-Der'le mükemmel bir diyaloğu vardı. Ölene kadar da hep siyasi hareket içinde idi” diyor Şahverdi Polat.

12 yaşından itibaren sola sempati besleyen Şahverdi, bütün '78 kuşağı gibi Denizlerin idamından çok etkilenir. Doğrudan siyasi bir yaşam süreci başlar erken bir yaşta. 12 Eylül öncesi, Türkeş’in Kocaeli'ye gelişini protestodan 3 ay ceza yer ve Kocaeli Cezaevi'nde yatar. Daha sonrasında Kocaeli TKP davasında yargılanır, 1 sene tutuklu kalır Gonca Kocaeli Askeri Tutukevi'nde.

Daha sonraki yaşamını şöyle özetliyor: “216 kişi tek bir koğuşta kalıyorduk, dava sonunda beraat ettim ama bu kez afişlemeden dolayı aldığım 6 aylık cezayı Yargıtay onaylayınca tekrar 3 ay kadar Sağmalcılar'da yattım. Cezaevinden çıktıktan sonra, iş bulamadım uzun süre. Savcılık temiz kağıdı isteniyordu, tabii ‘TKP'den yargılandı’ yazısından dolayı hep işsiz idim, babama yardım ettim. Bir restoranda komilik yapmaya başladım, Bostancı- İstanbul'da. 5 ay sonra da garsonluğa başladım, 1986'dan 1989 yılına kadar. Aynı yıl İsveç yollarına düştüm. İsveç'te ilk 1 Mayıs'a Malmö'den Sol Parti ile katıldım. O günden bu yana her sene ailecek, 1 Mayıs kutlamalarına katılırız.

Malatya Kürecik Harunuşağı'ndan İsveç’in Mälaren Gölü kıyılarına uzanan uzun yol.

Harunuşağı, Etem Xemgin’in köyü aynı zamanda. “Mazda İnancı ve Alevilik”, “Aleviliğin Kökenindeki Mazda İnancı ve Zerdüşt Öğretisi”, “İslamiyet ve Alevilik” ve daha birçok kitabın yazarı. 2018 Ekim'inde yitirdik onu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa