11 Ekim 2022 04:55

Dijital yarışta saflar sıklaşıyor

mikro çip

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

7 yıl önce dün sabah, sosyalist feminist kolektifle mi yürüsem, öteki bisikletle mi diye arkadaşlarıma yazışır ve her Ankaralı gibi mitinge geç kalırken, gelen telefonla yakın tarihimizin en büyük katliamlarından birinin haberini aldım. Meydandaki arkadaşlarımıza ulaşmaya çalışmak, hastaneye kan vermek için koşmak, hastane bahçelerindeki dayanışmanın bir parçası olmaya çalışmakla geçen o gün hâlâ flu bende. En net hatırladığım, gece yarısından sonra forumlardan bir arkadaşımızın evinde toplandığımızdaki yoğun sessizlik. Sonrası, hastanelerde uzun soluklu dayanışma, adalet arayışı, kaybettiklerimizin yaşamını onurlandırmak için 10 Ekim Derneğinin çalışmaları, hepsinin gerisinde o yoğun sessizlik kaldı. Ama, biz, o gün orada olanlar 7 yıl sonra hâlâ buradayız, adaletin peşini bırakmayız.

*

Çin’de Xi Jinpijng’in üçüncü dönem iktidarındaki güç dengelerini belirleyecek Parti Kongresine bir hafta ve ABD’de Temsilciler Meclisi seçimlerine bir ay kala, küresel ekonominin ve hegemonik mücadelenin geleceğini belirleyecek dijital teknoloji ve finans pazarları için süren mücadele keskinleşiyor. Geçtiğimiz hafta iki dikkate değer gelişme yaşandı. Biri, ABD’nin Çin’e yarı-iletken geliştirmesinde yardım ettiğini düşündüğü şirketleri Amerikan pazarında yasaklaması, diğeri Çin’in zaten halihazırda tekel olduğu elektrikli araç pazarının tedarik zincirini de kontrol etmeye yönelik adımlar atması.

Günümüz dünyasında yarı-iletkenlerin, yani çiplerin, neden önemli olduğunu daha önce tartışmıştık. Cep telefonlarımız, bilgisayarlarımız, arabalarımız, ev aletlerimiz yanı sıra sağlık sektörü ve ağır sanayide kullanılan aletlerin hepsinde çip var. Çip üretimi ise çok zor, yüksek uzmanlık gerektiriyor ve bu uzmanlık değişik ülkelere dağılmış durumda. Yani, tedarik zincirinde yaşanan herhangi bir aksaklık, bizim gündelik yaşantımızı doğrudan etkiliyor. ABD, Çin’in bilişim sektöründe pay kapmasını engellemek için tedarik zincirini kırmak için ticari yaptırımlar getiriyor, Çin ise bu yaptırımları aşmak için paravan şirketler kurma yoluna gidiyor. Çin’de ABD-Tayvan çip tedarik zinciri tekeline alternatif oluşturmak için devlet destekli sanayi bölgeleri kuruluyor.

Çip teknolojisiyle kol kola giden bir diğer teknolojik altyapı ise 5G teknolojileri. 5G, yukarıda saydığım gündelik yaşam gereçlerinin dışında, ‘akıllı ev’, ‘akıllı kent’ gibi bütünleşik uygulamalar için gerekli. Ve, Çin, 5G teknolojisinin altyapısını gelişmekte olan ülkeler için tedarik etmenin yanı sıra teknik standartların belirleyicisi olmak için de uğraşıyor. Çin’in kural koyucu olmayı hedeflediği bir diğer ilgili pazarsa elektrikli araçlar. Tesla’nın Şanghay’da fabrika açmasından sonra Çin araba pazarının alıcısı olmaktan çıkıp satıcısı konumuna geldi. General Motors ve Volkswagen gibi devler neredeyse pazar dışı kalabilir. İklim değişikliğine karşı yeşil dönüşümün etkili olmasıyla birlikte elektrikli arabalar Avrupa ve Kuzey Amerika gibi gelişmiş Küresel Kuzey ülkelerinde geniş pazarlara ulaştı. Çin, sadece bu arabaların üretimi değil, kullanımı için asal olan lityum pillerin üretim pazarını da konsolide etme aşamasında. Lityum pil piyasasını tekelleştirmek Çin için zor değil çünkü üretim süreci çok benzeyen güneş enerjisi panel piyasasını halihazırda tekelleştirmiş durumda. Geçtiğimiz hafta Çin’in en büyük beş pil üreticisi kapasitelerini arttırdıklarını açıkladı. Üstelik, sadece pil yapım süreci değil, piller için gerekli olan lityum, kobalt, manganez, nikel gibi işlenmemiş ham maddelerin tedariği de entegre edilmiş durumda. ABD ve Çin’in dijital pazarda köşe kapmaca oynamalarını uzun bir süre izleyeceğiz gibi duruyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa