Karanlık kader değil
Fotoğraf: Ömer Ürer/AA
Bartın Amasra’da 41 maden işçisi yeni bir iş cinayetine kurban edildi. Muktedir Soma’da katledilen 301 madenci için “İşin fıtratında var” demişti. Şimdi ise “kader planından” söz ediyor. Bu yılın başından beri “iş kazasında” katledilen işçi sayısı ise 2000’e yaklaştı. Uzmanların açıklamalarından, yayımlanan raporlardan biliyoruz ki, “iş kazası” diye bir şey yok. Daha fazla kâr için alınmayan tedbirler, ihmaller, göz yumulan eksiklikler vb. var. Patronlar ve onların devleti için işçiyi öldürmenin maliyeti, alınacak tedbirlere harcanacak maliyetten daha ucuz.
Katledilen bir işçi sosyal medya paylaşımında “Karanlığı kazıyoruz aydınlık için” demişti. Ama iktidar bütün ülkeyi karanlığa boğmak için var gücüyle çalışıyor. Sosyal medya yasası yürürlüğe girdi. Amaç sadece sosyal medyayı sansürlemek değil, gerçeklerin yayılmasını engellemek, muhalif tüm sesleri susturmak. RTÜK TELE 1’e üç gün ekran karartma cezası verdi. Nedeni ise TİP’li bir milletvekilinin Diyanetle ilgili sözlerini yayımlaması. Basın İlan Kurumu ise Evrensel örneğinde görüldüğü gibi sansür kurulu gibi çalışıyor.
İş cinayetlerinde katledilmek işçinin kaderi olmadığı gibi, ülkenin karanlığa boğulması da işçi emekçi halkın kaderi değildir. İktidarın adım adım her gün ülkeyi biraz daha karanlığa sürüklemesi, faşist yöntem ve tedbirlerle dizginsiz bir diktatörlük kurma yönelimi, demokrasi ve özgürlükler için verilecek bir mücadele ile engellemek olanaklıdır. Buna karşın CHP ve onun da içinde yer aldığı 6’lı masanın tüm halka söylediği şudur: “Seçimleri beklemek gerek, sorunları çözeceğiz.”
Oysa iktidarın peş peşe attığı adımlar sadece bir gerçeğe işaret ediyor: İktidar diyor ki “Seçimlere gidiş koşullarını, seçimlerin nasıl sonuçlanacağını ben belirlerim.” Bu, “Seçimlere varıncaya kadar hepinizin nefesini keserim, seçimleri mutlaka benim kazanacağım bir oyuna çeviririm” demektir. Düzen muhalefetinin bu gelişmenin önünü kesecek bir atakta bulunması olanaklı gözükmüyor. Bu gözükmediği gibi kitleleri beklemeye ve pasifizme itme yönündeki çabaları oldukça olumsuz bir rol oynuyor. Onlar tek yol olarak gördükleri seçimler için bile harekete geçmekten kaçınan bir durumdalar.
Ama bütün bu gerici, faşist gidişatı engellemek, tersine çevirmek, ekonomik ve politik baskıları, saldırıları püskürtmek olanaklıdır. Toplumun hemen hemen her kesimi hareketli ve halk yığınları içinde biriken enerji, bazı koşulların oluşması durumunda açığa çıkabilecek potansiyelin oldukça büyük olacağını işaret ediyor. Peşpeşe bindirilen zamlar, yüksek enflasyon, kayıpları karşılamayan sözde ücret ve maaş artışları, bunlara eklenen vaatler halk yığınlarının kaybettiklerini karşılamak bir yana, yoksulluğu, açlığı, işsizliği daha da derinleştiriyor.
Düzen partileri dışında kalan muhalefet ise iki ayrı ittifak oluşturmuş durumda. Tek bir ittifak altında birleşemeseler de bugün işçi ve emekçi halkın öncelikle öne sürdüğü talepler etrafında eylem birlikleri olanaklıdır. Zamların durdurulması, bazılarının geri alınması, ücretlerde ve maaşlarda artırım, söz, basın, örgütlenme gibi temel politik özgürlüklerin elde edilmesi talepleri için birlikte mücadele edilmesi mümkündür. Bazı çağrıların ortak yapılması; sendika yönetimlerinin birkaçı hariç ölüm sessizliğine gömülmesi ve işçi, emekçi hareketini tıkayan yapılar gibi hareket etmesi karşısında, işçi ve emekçi kitlelere mücadelenin mümkün olduğunun gösterilmesi açısından oldukça önemli. Mücadele için her yol ve yöntemin denenmesi gereken önemli günlerden geçtiğimizi sorumluluk hisseden her çevrenin anlaması gerekmiyor mu?
- Gelişmelerin kısa özeti 17 Ocak 2025 05:12
- 13 Ocak güçlendirilmeli 10 Ocak 2025 04:24
- Değişimin zorunluluğu 03 Ocak 2025 07:15
- 'Zaferden' işçiye düşen 27 Aralık 2024 05:25
- Seyredecek misiniz? 20 Aralık 2024 05:42
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05