26 Ekim 2022

Hasta olmama hakkı

Fotoğraf: Unsplash

Ağrıdan ızdırap duyan bir insanın ‘ah’ sesine koşan ilk insan tarihin de ilk hekimidir denir. O günden bu yana Hipokrat’tan Galen’e, İbn-i Sina’dan Pasteur’e çokça hekim dokundu hastalıklarımıza. Hastalık ve şifa başlığında yaşanmışlıklar nihayetinde hasta hakları kavramını öne çıkardı.

Hasta haklarını hastane duvarları arasına hapsetmek, hekimliği o dört duvarla sınırlamaya benzer. Hasta haklarından bahsederken genelleme yapılır. Oysa hasta yani sağlığını geçici ya da zamana yayılmış bir şekilde kaybedenlerin bir kısmı önlenebilir hastalıklardan muzdariptir. Temiz içme suyuna ulaşamamaktan sağlıksız konutta yaşamaya, açlık sınırında bir gelir ile beslenmekten kirletilmiş bir atmosferi solumaya, ağır metallerle kirletilmiş toprak ve denizden beslenmeden meslek hastalıklarına maruz kalmaya kadar uzanır bu önlenebilir haller.

Şimdilerde hasta haklarını sağlık profesyonelleri ile ilişkilere indirgeyen bir anlayış giderek yer etmekte. Oysa ‘Bizi hasta eden ne?​’ sorusunu yanıtlamadan yol almak yanıltıcı olur.

Üstelik hasta haklarını onlar adına karar veren yakınlarını katmadan ele almamak gerekir. Diyelim ki hasta kanser, “Hastamızın haberi olmasın, morali bozulur” cümlesinden evde ne yiyip içtiğine uzanan bir müdahillikten söz ediyoruz. İnternet okumaları ile yakınına tedavi üreten hasta yakınları şimdilik malpraktisten yargılanmıyorlar. Ama yarın ne olur bilinmez!

Yaşlı hastalar bir başka boyutu meselenin. Çoğu zaman onlar adına misal endoskopi yapılıp yapılmayacağına, ameliyat olup olmayacağına bir anlamda yaşam süresine yakınları karar verir. Günümüz hasta hakları tartışmalarında bu başlık henüz yeterince ele alınmamakta.

Bir başka yanlış kanı hasta hekim hakları karşıtlığıdır. Oysa bu ikisi karşıt değil birbirinin tamamlayıcısıdır. Hekimlerin her hasta için yeterince zaman talebi, nöbet izni, çalışma koşullarının düzeltilmesi sonuç itibarıyla hastalar için daha nitelikli sağlık hizmet sunumu anlamına gelir.

Hasta hakları elbette önemli bir başlık. Ama temel ve vazgeçilmez hak ‘Hasta olmama hakkı’ olmalı. Bu talep ideolojiktir. Kimin ve hangi siyasi tercihlerin ülkede başat olduğu her birimizin sağlığını da belirler.

Sağlıcakla kalın.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et