Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınması normal değil

Şebnem Korur Fincancı | Fotoğraf: Burcu Yıldırım / Evrensel
3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 6, 7 ve 8. maddelerini ihlal etmek suçlaması ile açılan yüzlerce davaya katıldım. Bu davaların hiç birinde sanık ya da şüpheli tutuklanmadı, gözaltına alınmadı. Normal uygulama şöyleydi: Sanık ya da şüpheliye savcı davetiye gönderir, muhatap kişi savcılığa gider ifade verir, sonra dava açılır. Bazen de savcı uğraşmaz, şüphelinin ikametgahının bulunduğu yer emniyetine talimat gönderir, emniyet çağırarak şüphelinin ifadesini alır ve savcıya gönderir. Terörle Mücadele Yasası’nın 7/2. maddesinde ağır cezalık bir durum yoktur. Maddenin ilgili bölümü şöyle: “Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Yani şüpheli kimse suçlu bulunursa bir sene ceza verilip ertelenecek. Zaten savcı muhtemelen ifadesini alın diye İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesine talimat göndermiş. Nereden mi anlıyoruz? Çünkü Şebnem Hoca’yı evinden aldıklarında önce Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüp, oradan Ankara’ ya götürdüler. Ya da soruşturma önce İstanbul’da açıldı. Aslında soruşturmanın da Ankara’da açılmaması lazım. Normal olarak soruşturma yeri İstanbul.
Soruşturmanın ve uygulamanın normal dışında olması siyasi iradenin yargıya müdahalesini akla getiriyor. İstanbul yerine Ankara’da soruşturma yapılıyor. Davetiye ile ifadeye çağrılması gerekirken gözaltına alınıyor. Üstelik evine polis ile birlikte TRT kamerası giriyor ya da evindeki arama kamera ile kayda alınıp basına servis ediliyor. Ve evinden terör el kitabı ile mermiler çıktı diye propaganda yapılıyor.
Şebnem Hoca AKP ve MHP’nin hedefinde. Onun üzerinden TTB’yi de cezalandırmak istiyorlar. Bunun için soruşturmayı Ankara’da açıp TTB’nin yönetiminin görevden alınmasını hedefliyorlar. Asliye hukuk mahkemesi savcılığın talebini kabul edip yönetimi görevden alacak mı göreceğiz.
Benzer bir olay otuz sene önce İstanbul Barosunun başına da gelmişti. O dönem baro başkanı olan Turgut Kazan’ı görevden alıp yargılamak istediler. Baro derhal kongre kararı aldı ve Turgut Kazan’ı eskisinden daha fazla bir oyla yeniden baro başkanlığına seçti. O dönemin iktidarının oyunu da bu şekilde bozuldu.
Şebnem Hoca ilk defa iktidarların hedefinde değil. O bir adli tıp uzmanı. Ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı üyesi olarak işkence iddiaları konusunda çalışıyor. Bu vakfın başkanlığını da yaptı. Pek çok davada işkence mağdurlarının lehine rapor verdi. Mahkemelerde tanıklık yaptı. Bu faaliyeti iktidarları hep sinirlendirdi. O ve onun gibi adli tıp uzmanları nedeniyle Adli Tıp Yasasında değişiklik yaptılar. Adli tıp doktorlarını ve uzmanlarını özel olarak seçerek kuruma atadılar vs.
Şebnem Hoca kimsenin propagandasını yapmıyor. İnsan hakları ihlali iddiası varsa araştırılsın diyor. Zaten araştırılmadan bu iddianın yalan olduğu da ortaya çıkmaz. Yalanlamak için Şebnem Hoca demese de araştırılması gerekir iddianın. ‘Türk ordusu asla böyle bir şey yapmaz’ diye olay geçiştirilemez. ‘Türk ordusu asla bunu yapmaz’ diyenler 2005 ile 2016 arasında bu ordu ile ilgili ne gibi iddialar ortaya attıklarını bir düşünsünler. O iddiaları AKP ve yandaşı medya yıllarca anlattı, davalar açıldı, generaller tutuklandı, mahkum edildi. İddiaları onlar ileri sürünce ordu her şeyi yapar, ordu rencide olmaz, kendilerinden olmayan biri bir iddia ile ilgili olarak ‘Araştırılsa iyi olur’ dediğinde “vatan haini” ilan edilir, vatandaşlıktan çıkarılsın denir, evi basılır, gözaltına alınıp üyesi olan kurumun yönetiminin görevden alınması hatta kurumun dağıtılması konuşulur vs.
Barış Akadenisyenleri gibi, bu soruşturmanın ve açılırsa davanın sonunda da Şebnem Hoca beraat edecektir.
Şebnem Hoca’ya daha önce onlarca yapıldığı gibi zulmedilmekte ve bu zulüm ile esas olarak bize gözdağı verilmek istenmektedir. Çünkü Şebnem Hoca bu tür gözdağı ile korkutulacak ve insan hakları mücadelesinden, işini yapmaktan vazgeçecek biri değildir.
Evrensel'i Takip Et