Ölüm cezasının sonu mu?

Fotoğraf: Pixabay

Fla Parkland’daki Stoneman Douglas Lisesinde 17 kişiyi öldüren Nikolas Cruz’un son davasında jüri üyeleri ölüm cezası yerine müebbet hapis tavsiyesinde bulundu. Okula yapılan silahlı saldırıda 17 kişi de yaralandı. Savcılar Cruz’un okul saldırısında en ciddi suçları işlediğini kanıtlamak için ellerinden gelen her şeyi yaptığında, başta kurbanların aileleri olmak üzere çok az kişi sanığın ölüm cezasından kurtulabileceğini bekliyordu. Ve jüri başlangıçta Cruz’un bu en ağır ceza için gerekli şartları yerine getirdiğini kabul etti.

Bununla birlikte, Cruz’un savunması, fetal alkol sendromu denilen şeyi neden olarak gösterdi. Müvekkilinin annesinin hamilelik sırasında uyuşturucu ve alkol kullandığını ve bunun doğmamış çocukta beyin hasarına neden olduğunu savundu. Savcılık, bu teoriyi geçersiz kılan bir psikoloğu uzman tanık olarak sunmasına rağmen, jüri bu psikoloğa inanmadı veya inanmak istemedi.

34 kişiye öldürme kastıyla ateş edildiği ve 17’sinin öldürüldüğü bir suç işlenmiş olan bir davada ölüm cezası uygulanmıyorsa ne zaman uygulanır? Elbette bu, akla gelen temel sorudur. Ama belki de ölüm cezasının sonunun başlangıcındayız.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Antep’te patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı binlerce işçinin katıldığı grevlere öncülük ettiği için tutuklanan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen Evrensel’e konuştu: “Tutuklanmam patronların kurduğu kölelik düzenine itiraz etmeyin mesajıdır. Vereceğimiz yanıt bizleri köleliğe mahkum etmek isteyenlere inat, BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmektir.”

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et