Halk bize biz halka nefesiz: TTB
Fotoğraf: Evrensel
Kaplumbağa değiliz. Terbiye edemezsiniz.
‘Kamburumuz’ katırlara mahcubiyetten. Savaş uçaklarının bombardımanından sağ kurtulan katırların, sonrasında ahırlardan tek tek toplanıp kurşuna dizildiği Roboskî’de mermilerin ‘envanterini’ yüz yıl geçse de anlarız, biliriz. Biz hekimiz, adli tıpçıyız.
Gücümüz önlüğümüzün beyazından gelir. Hırsızlık iddiası ile gözaltına alınan bir kişinin muayenesinde işkence izleri gören Dr. Eda Güven’i yargıladığınız davayı biliriz. Adliye bahçesinde “kahrolsun insan hakları” dedirttiğiniz güruhu da. İşkence serbest, adli rapor yasak yıllarını unutmadık.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı, adli tıp hocası, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın cezaevinden söylediği üzere, “Aynı umutlu ve eylemci iyimserlikle mücadeleye devam edeceğiz”. Biz kim miyiz; önce insan, sonra hekimiz.
Bizler bu topraklarda bin yıllardan gelen bir geleneğin mirasçılarıyız. İstanköylü (Kos) Hipokrat’tan Bergamalı Galen’e, İbn-i Sina’dan Antakyalı Dioscorides’e el aldık, yol aldık: Biz sağlıkçıyız, hekimiz.
Bin yıllardan bu yana yaşadığımız coğrafyada onlarca devlet, binlerce yasa, iktidar geldi, geçti. Oysa bir yazılı sözleşi hiç değişmedi: Hipokrat andı. İnsanlık tarihinin evrensel ölçekte kabul gören ve yaşayan, geliştirilen en eski sözleşisinin miraşçılarıyız.
Siz idam dediniz, biz yaşam! “İdam bir insanlık suçudur” dedik, yargıladınız, yılmadık. Biz kazandık, halk kazandı, demokrasi kazandı. O gün TTB Başkanı Prof. Dr. Nusret Fişek ve dönemin Merkez Konsey üyeleriydi hedefte olan, bugün Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı…
Siz savaş dediniz, dönemin TTB Başkanı Erdal Atabek “barış” dedi. Yargıladınız, biz kazandık, halk kazandı. Yıllar geçti bu kez “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedik, dönemin TTB Başkanı Prof Dr Raşit Tükel ve tüm Merkez Konsey üyeleri gözaltına alındı, yılmadık. Biz TTB’yiz, biz hekimiz, halk bize biz halka nefesiz...
Denizi solumuşlar bilir. Kasvet denizin maviliklerinde yıkanır. Şimdi seferlerine yeni başlayan İzmir-Selanik vapuruna binme zamanı. Ruhumuza iyi gelir. Savaş gemilerine inat barış gemileri…
Bu arada benden hatırlatması: 6-7 Eylül 1955 pogromuna yol açan Atatürk’ün Selanik’teki evine ziyarette atılan bombanın ‘envanterini’ sakın ola ki sormayın. Ne olur, ne olmaz!
Duysa ki Şebnem Hocamız yüreğimizden İzmir-Selanik vapurunda barış için beyaz önlüklerimizle suyun öte yakasından hekimlerle buluşmak geçiyor, emin olur ses verir: “Cezaevinden çıkar çıkmaz yapalım”. Ruhu özgür olana hekim denir, gerisi doktorluğa mahpustur.
TTB Genel Başkanı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi, Adli Tıp Profesörü, Barış Akademisyeni, Yazar Şebnem Korur Fincancı bu coğrafyaya insanlığın bir emaneti.
Hoca’mız yalnız değildir, onurumuzdur. Mücadelemiz maviliklere, barışa, insana dairdir. Halk bize biz halka nefesiz. Biz hekimiz. Biz TTB’yiz.
Sağlıcakla kalın.
- Alfa kuşağı: Çeyrek yüzyıl biterken sağlık 30 Aralık 2024 04:32
- Nar: Sağlık, barış, esenlik 23 Aralık 2024 04:45
- Tamamlayıcı sağlık sigortası: Eksik olan ne? 16 Aralık 2024 04:47
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00