‘Türkiye yüzyılı’ masalı
Fotoğraf: AA
Erdoğan, geçtiğimiz hafta yeni bir ‘hayal pazarlama’ ürünü olarak ileri sürülen ‘Türkiye Yüzyılı’ masalı ile 2023 seçim kampanyasını resmen başlattı. Konuşmasında ‘Ekonomiyi büyüterek, refahı tabana yaymak suretiyle ülkemizi tüm fertleriyle birlikte zenginleştirdik’ iddiasında bulundu. Oysa özellikle tek adam rejimine geçişle birlikte ülke nüfusunun büyük bölümü ülke tarihinin en ağır ve kitlesel yoksullaşma sürecini yaşıyor.
Erdoğan’ın insanların gıda, beslenme, ulaşım gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiği koşullarda bile ‘Toplumun her ferdini zenginleştirdik’ ifadesini kullanması ülke gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu gösteriyor.
Erdoğan ve destekçileri yıllardır ekonomide yaşanan sorunların geçici olduğunu kısa sürede her şeyin düzeleceğini iddia ettiler. Ancak her seferinde bırakalım düzelmeyi, sorunlar her geçen gün daha da ağırlaştı. Sorunlara çözüm üretemeyince ‘Türkiye Yüzyılı’ gibi hamasi söylemler üzerinden halkı bir kez daha nasıl kandırırız hesabı yapıyorlar.
Milli gelir içinde emek gücünün aldığı pay yıllar içinde hızla azalırken sermayenin kârı ve milli gelirden aldığı pay istikrarlı şekilde arttı. İşçilerin reel ücretleri ve satın alım gücü hızla düşerken, patronların kazançları koşullar ne kadar kötü olursa olsun artmaya devam etti. Patronlar için sürekli yeni teşvikler, vergi indirimleri, prim ve borçlara yönelik iyileştirmeler yapıldı. Milyonlarca emekçi doğrudan ve dolaylı vergiler altında ezilirken, kredi borcunu ödeyemediği için icra takibine düşenlerin sayısı katlanarak arttı.
Tek adam rejiminin ve uygulamalarının ekonomide yarattığı yıkımın toplumsal ve siyasal alanda yaratacağı etkilerin sandığa yansımaması için devletin bütün imkanları seferber edilirken, sanki 20 yıldır ülkeyi tek başına yönetmiyorlarmış gibi masal anlatmaya devam ediyorlar. Üstelik sadece ekonomide değil hukukta, eğitimde, sağlıkta, çalışma yaşamında, iç ve dış politikada yaşanan olumsuzluklar nedeniyle nüfusun büyük bölümü artık iktidarın anlattığı masallara, reklam kampanyası gibi pazarlanan masallara inanmıyor.
İktidar bugüne kadar çözmek iddiasıyla hareket ettiği ne kadar sorun varsa, bu sorunları çözmek bir yana, attığı her adımda yaşanan sorunların daha da ağırlaşmasına neden oldu. Politikalarına destek verenler ve gücü karşısında biat edenler dışında, toplumun farklı kesimlerinin taleplerine hep kulaklarını tıkadılar. İşini, ekmeğini, toprağını, yaşam alanlarını savunan insanların seslerini duymadıkları gibi, hakkını arayanları güç kullanarak engellemeye ve sindirmeye çalıştılar.
2023’te Türkiye’yi en büyük 10 ekonomi arasına sokma iddiasıyla başlayan süreç, bugün ilk yirmi ekonomi dışına düşmekle sonuçlandı. Yine geçtiğimiz 20 yılda toplamda 2.5 trilyon dolardan fazla vergi toplayıp harcarken, önceki hükümetlerin kullandığı toplam kaynağın dört katı kullanılmasına rağmen, ülke tarihinin en kitlesel yoksullaşma süreci yaşanıyor. 2023 vizyonu ile açıkladıkları hedeflerin yarısına bile yaklaşamayan iktidarın, ‘Türkiye Yüzyılı’ gibi reklam ajansı ürünü olmaktan öte gitmeyen yeni sloganının, yıllardır geçim sıkıntısı çeken milyonları iktidarın istediği yönde motive etmesi hiç kolay değil.
‘Türkiye Yüzyılı’ ambalajı ile piyasaya sürülenlerin çok daha fazlasını 20 yıl boyunca defalarca dinledik ve bu tür söylemlerin tamamen propaganda amaçlı yapıldığını herkes çok iyi biliyor. Bu nedenle iktidarın eski yalanlarına yenilerini eklemekten başka bir anlamı olmayan ‘Türkiye Yüzyılı’ masalına kimler ne kadar inanır bilinmez ama, tek adam rejiminin ülkeyi uçurumun kenarına kadar getirmesine daha fazla seyirci kalınamaz.
- Despotik emek rejiminin karanlık yüzü 31 Aralık 2024 06:45
- 2024 biterken 26 Aralık 2024 06:20
- Asgari ücret neye göre belirlenecek? 19 Aralık 2024 05:56
- Asgari ücret stratejisi 05 Aralık 2024 04:54
- Geçinemeyenler 28 Kasım 2024 04:36
- Asgari ücret tartışmaları 14 Kasım 2024 04:36
- 2025 bütçesi üzerine-3 07 Kasım 2024 04:24
- 2025 Bütçesi üzerine-2 31 Ekim 2024 04:38
- 2025 bütçesi üzerine - 1 24 Ekim 2024 04:38
- Hak mücadeleleri 17 Ekim 2024 03:30
- Borç batağında çırpınanlar 03 Ekim 2024 04:42
- Derin sessizlik 19 Eylül 2024 04:33