Çoklu sevgi
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/221403.jpg)
Fotoğraf: Pixabay
GÖÇÜK
Bir madenci toprağın derinlerine indiğinde üstünde bir gökdelen yükselir. Yükseltilen her gökdelen toprağı göçertir.
SIKIŞIKLIK
Bir odanın içinde dört duvar arasında sıkışmış gibiyim. Pencereyi açmaktan korkuyorum. Önüme bir duvar dikilir diye. Gökyüzü yerine.
GEÇMEYENLER
Bir durakta yağmurun dinmesini beklemenin tedirginliği içindeyim. Ne bir otobüs ya da minibüsle taksinin, ne de yağmurun geçmediği bir durakta.
KARGALAR
Karganın düşürdüğü cevizi alırsan karga seni kovalar. Yavrusunu alırsan başına üşüşür bütün kargalar.
YAPI USTASI
Cengiz Bektaş, türkü söyleyen bir yapı ustasıydı. Şiirindeki yapıyı/yapılanmayı uzamdaki yapılarının duvarlarına taşıdı. Bu yüzden onun yapılarının üstüne şiirinde uçurduğu kuşlar konar.
İSTANBUL YAŞAMI
İstanbul’u yaşamak, doğasıyla yaşamının bütün zenginlik ve güzellikleriyle seni kucaklayabilmesi demektir. Eşitçe paylaşıldığında.
ÇOKLU SEVGİ
Sevmek yalnız başınayken acı çektirir. Sevmenin tadı, birlik oldukça, el ele, kol kola, omuz omuza verdikçe çıkacaktır.
ÖYKÜCÜBAŞI
Dede Korkut, öykümüze el veren ustamızdır. Öykücübaşımızdır. Öyküleriyle yaşamı yaşanır kılandır. Sevgisi, kavgasıyla, acısı, sevinciyle yoğrulan yaşamı…
YÜKSELDİKÇE
Çamuru ne kadar çok kararsan o kadar çok biçimlenir. Güneşin altında. Gün güneş yükseldikçe üstümüzde.
Evrensel'i Takip Et