9 Kasım 2022

Kadın hekimler

Fotoğraf: Evrensel

Kadından cerrah olmazdı…

Kadından ortopedist hiç olmazdı.

Hele hele üroloji uzmanı ne mümkün!

Kadın adli tıpçı ise istisna idi.

Olmazdı demek eksik kalır, yapılmazdı, engellenirdi. Çok eskilere gitmeyelim. Doksanlı yıllara kadar durum böyleydi.  İlk merkezi uzmanlık sınavı TUS,  bizim kuşakla başlamıştı: 1987. Öncesinde her üniversite ve bölüm kendisi sınav ve mülakat düzenlerdi.  Mülakat ortadan kalkınca tablo değişti. Şimdi binlerce kadın genel cerrah, beyin cerrahı, ürolog, plastik cerrah, ortopedist var.

Şimdilerde dünyada olduğu gibi bizde de hekimlik giderek kadınların ağırlık kazandığı bir meslek olma yolunda. Kadınların yıllar içinde hekimlik mesleğinde sayılarının giderek artmasının bir nedeni temel eğitimde cinsiyet temelli fırsat eşitsizliğinin görece azalması olsa da diğer bir nedeni yıllar içinde meslekte yaşanan gelir kaybıdır.

Gelişmiş ülkelerde daha belirgin olmak üzere tüm dünyada kadınlar ne zaman ki iş gücüne daha fazla katılıyorlar, burada cinsiyet ayrımcılığı daha da önem kazanıyor. Cinsiyet ayrımcılığının önemli göstergelerinden birisidir işlerin ‘kadın işi’, ‘erkek işi’ olarak tanımlanması. Ve bilindik bir ayrıntıdır kadınların iş kollarında kazançlarının düşük olması.

1990 genel nüfus sayımına göre “Sağlık iş kolunda çalışan 227 bin 789 kişinin 118 bin 229’u yani yarıdan biraz fazlası kadındı.” Ama doktor kadın sayısı çok düşüktü. 1996 yılına gelindiğinde  “Hekimlerin yüzde 26’sı tıp öğrencilerinin ise ancak yüzde 27’si kadın” olabilmişti. Geçen sürede bu oran artmaya başladı. OECD verisi olarak “2015 yılında Türkiye’de kadın hekim oranı yüzde 40’a çıktı.”

Osmanlı’da tıp fakültesini bitiren ilk kadın doktor 19. yüzyıl sonunda Zaruhi Kavalcıyan’dı. Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinin ilk kadın doktoru ise Hatice Safiye Ali olup tıp fakültesini Almanya’da bitirmişti.

Geldik bugüne…

Birçok tabip odası başkanı, yine çok sayıda tıpta uzmanlık derneği başkanı günümüzde kadın…

Türk Tabipleri Birliği (TTB)  Merkez Konsey Başkanlığında kadın dönemi ise 1996-2006 yılları arası Füsun Sayek ile başlamıştı. Son 3 yıldır TTB başkanı yine bir kadın: Şebnem Korur Fincancı.

Ama, Şebnem Hoca mahpus…

TTB Merkez Konseyi Başkanı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi, Adli Tıp Profesörü, Barış Akademisyeni, Yazar Şebnem Korur Fincancı hâlâ serbest bırakılmadı. Adli tıp profesörü olarak yaptığı bir ön değerlendirme nedeni ile tutuklanması kabul edilemez.

Galile’den günümüze bilimsel özerkliğin turnusolüdür bu tutukluluk hali. O özgür bırakılmadan insan hakları ve bilimsel özgürlükten söz etmek zor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et