08 Kasım 2022 04:10

Seyfo ya da kılıçtan geçirilmek

Seyfo kitap kapağı.

Görsel: Seyfo kitap kapağı

Paylaş

Halklar yaşadıkları kırımlara, etnik arındırmalara ilişkin özel kelimeler kullanır. Süryani halkı yaşadıkları soykırıma “Seyfo” der. Sözlük anlamı “Kılıç”. Hani bizde üstelik öğünülerek çok kullanılan “kılıçtan geçirmek” deyimi gibi. Karşı tarafta ise bunun anlamı “kılıçtan geçirilmek”.  Bu aynı zamanda “Seyfo”nun tarihin derinliklerine uzandığını da gösteriyor.

Seyfo’ya ilişkin önemli bir tanıklık kitabı yayınlandı. Medeni Ferho, kendine verilen malzemeyi başarıyla kitaplaştırdı: “Seyfo / Gabro İsa Zetta Çelma Anlatıyor”.

Adnan Çelma’nın kitabı tanıtışını sevdim. Şöyle diyor:

Büyük amcam Gebro İsa Zette Çelma’nın anılarından oluşan SEYFO kitabı çıktı.

Medenî Ferho’nun amcam Gebro İsa Zette ile yaptığı röportajdır. Yazar, amcamın anlattıklarını belgelerle zenginleştirmiş. Kitap, Gebro amcamın oğlu Burhan Zette Çelma’nın maddi katkısı ile basıldı.

Kitabı heyecanla okudum. Daha önce tarafıma iletilen kitap taslağını da dikkatle okumuştum. Bu taslakları okurken, henüz 5-6 yaşlarında iken, uzun kış gecelerinde ninem Yade Ziyo’dan duyduğum Seyfo anlatımlarını yeniden yaşamıştım.

Bu kitap, son yıllarda Seyfo üzerine yapılan tartışmalara, karşı çıkışlara da cevap olacak.

Bu yüzden kendi kendime hep şöyle sorar dururdum: Ninem Yade Ziyo’dan duyduklarım, Seyfo’nun gerçekleriydi, neden birileri tarafından ele alınmıyor ve anlatılmıyor? Tabii kendimi de sorguluyordum.

Bugüne kadar yazılan Seyfo kitaplarında; Büyük amcalarım İsa Zette Çelma, Galo, dedem Azizo’dan, hiç söz eden olmuyordu. Bu beni düşündürüyordu. İsa Zette amcam ve diğer amcalarım, Osmanlı Imparatoluğunda Midyat’ta ilk cezaevinin kapısını kırarak açan, Süryanileri ölümden kurtaran kahramanlardır. Ama kimse bu tarihi olaydan bahsetmiyor.

Ben küçükken (5-6 yaşında) ninemle eşek sırtında Ayn-Wardo’ya gittiğimizi, direnişin kalesi Mor Ḫёššabo Kilisesi’ni ve orada gömülü olan büyük amcam Galo ve Samun Behho gömütünü ziyaret ettiğimizi anımsıyorum. Ama ne İsa Zette Çelma, ne de Galo Çelma’dan söz eden vardır. Halbuki İsa Zette Çelma Midyat Süryanilerinin önemli liderlerinden biriydi. Midyat Soykırımcılarına karşı ilk kurşunu sıkandır.

Medeni Ferẖo’nun amcam Gabro İsa Zette Çelma’nın anlatımlarından yazdığı Seyfo kitabı pek çok olayı ayrıntılı anlatıyor ve Seyfo’nun askeri, politik, stratejik, felsefik ve toplumsal yanlarını sergiliyor.

Özellikle direniş hareketini yöneten “Askeri Konsey” bölümünü okuyunca çok heyecanlandım.

Bu bölümde Gabro İsa Zette:

“Babam misafirleri uğularkan, evin kapısı önünde durdu ve dedi: Eskiden bir kitapta okumuştum, dedelerimiz düşmana karşı savaşırlarken; Direniş bayrağımız Asur bayrağıdır” derlerdi. Bizim de direniş bayrağımız, önce Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’tur, sonra Turabdin’dir, Turabdin, Asur bayrağı olmuştur. Biz Süryaniler, Asur bayrağının bir kanadına akılı koyuyoruz, bir kanadına ilmi, bir kanadına da gülü, en son kanada da kılıcı koyuyoruz. Bu da Mesih aşkıdır, toprak aşkıdır, ilim aşkıdır, ilmin vücut bulduğu kiliselerimizi korumak aşkıdır. Bunlar hepsi Turabdin’de bir “ahd-ı vefa” oluşturdular, bunları korumak bize düşüyor. Ağır bir yüktür, ama bu yükü kaldırmanın tek yolu vardır; direnmek.”

Halkımızın bu kitaba gereken ilgiyi göstereceğini ümit ediyorum. Büyük amcam Gebro İsa Zette Çelma’nın dediği gibi:

““Çocuklarımız yanlışları ile doğruları ile Seyfo gerçeğini öğrenmeleri gerekir ki Süryanilerin geleceği karanlık olmasın. Seyfo esrarlı bir aynadır, bakmasını bilmedin mi sana sırları göstermez, seni sana gösterir, oysa sen bütün zamanlar değilsin, Seyfo tarihi ise bütün zamanların sırrını taşıyor”

Bu kitap Seyfo’nun sırrını sunuyor…

Murat Kuseyri. 2014 yılında, yıllar önce Midyat’tan İsveç’e göç eden Aydın ve Burhan Çelma ile bir söyleşi yapmıştı. Bu söyleşide Altan Tan’ın bölgede yaşayan aşiretleri ele aldığı “Turabdin’den Berriye’ye” adlı kitabına da değinilerek, Çelma aşiretinin son 150-200 yıl Midyat’ın siyasal ve toplumsal yaşantısında etkin olduğundan, aşiret lideri İsa Zette’nin bölgede etkin olan iki Kürt ve bir Mıhallemi lider ile birlikte devlet tarafından katledildiği belirtilmişti. Neredeyse 100 yıllık suskunluğu bozan Çelma kardeşler, dedelerinin mezarının gösterilmesini ya da kemiklerinin kendilerine verilmesini istemişti.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa