Düşlersiz

SALT KARANLIKTA

Geceler çok karanlık, düşler de ışık almıyor, yarı karanlıkta olup bitiyor. Sabah olmadan. Uyurken de uyanıkken de karanlıktayız. Salt karanlıkta.

BOŞ MEYDAN

Gökyüzünü gören her meydan, biraz da senin ellerine, ayaklarına, yüzüne, gözüne bakmalı. Gün boyu güneşin kızdırdığı tabanı yerine gölgesini yaymayı bekleyen çınarlarıyla.

İKİRCİKLİ

Her öykü yaşamdan bir sahneyi yansıtır/yansıtmalıdır. Yaşananlardan/yaşadıklarımızdan acıklı ya da gülünç olanın birbirine karıştığı. Hangisinin gülünç, hangisinin acıklı olduğunu bilmediğimiz/bilemeyeceğimiz.

DÜŞLERSİZ

Bir karanlık bitmeden bir karanlığa dalıyoruz geceleri. Güneş doğmalıdır sürüp giden bu uykudan uyandığımızda. Düşlere kalmadan.

EVET

Hiçbir yere gitmediğine, hiçbir yerden gelmediğine göre olduğun yerde oturuyorsun demek.Evet!

GÖLGESİZ

Her gecenin bir sabahı vardır. Karanlığı aydınlatan. Aydınlıkta gölgesi kalmadıkça karanlığın.

YUMMADAN GÖZLERİNİ

Göz alabildiğince uzayan bir denizin kıyısındasın. Enginliğiyle yürekleri ferahlatan. Ufuklar açan. Göz kamaştıran güneşin altında yummadan gözlerini baktığında.

SAATLER DURDUĞUNDA

Gece karanlığında yola çıktığında, sabaha ulaşmak için. Yürüdükçe sabah uzaklaşır. Saatler durmuştur. Tıkır tıkır işleyen tek şey kalır. Çatışan karanlıkla aydınlık.

AYDINLANDIKÇA

Göller aynalarla birleşir. Aydınlandıkça gökyüzü. Suretimiz çıkar, dağda, bayırda, kentte, köyde. El çırpıyorken yaşam. Oynaşır.