21 Kasım 2022 04:20

Atalay yasaklasa da herkes asgari ücreti konuşuyor: Çıta nereye konmalı?

Asgari ücret açıklaması

Ekran görüntüsü, T.C. Cumhurbaşkanlığı'nın canlı yayınından alınmıştır.

Paylaş

Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay; “Bu sürdürülebilir, devam edecek adil bir sistem değil. Bas bas bağırıyorum, Sayın Nebati duymuyor” diye yakınıyor. Çünkü, işçilerin mayıs sonundan beri yüzde 27’lik vergi diliminde olduğunu belirterek vergi diliminde yeniden düzenlenme yapılmamasından şikayet ediyor.

Ama asıl olarak da Asgari Ücret Tespit Komisyonunun (AÜTK) toplanmasına iki hafta kalmışken asgari ücret üstüne ağzını açamamış olmasına bahane uydurmaya çalışıyor. Üstelik de yavuz hırsız misali!

Türk-İş’in Başkanı, cumartesi günü toplanan Türk-İş’e bağlı Güvenlik-İş Sendikasının Kongresinde yaptığı konuşmada asgari ücretle ilgili de konuşuyor. Ama asgari ücretin neden konuşulmaması gerektiği konusunda!

“(Tespitine) 6 ay kala, 5 ay kala asgari ücret konuşulur mu? Konuşmanın ne faydası var?​” diyor ve gerekçesini ekliyor: “Çünkü konuşunca alim işverenler, satıcılar, üreticiler var. Asgari ücret lafı çıktığı zaman zam yapmaya devam ediyorlar. Asgari ücreti, görüşmeler başladığı zaman çıkıp konuşurum. Şimdi niye konuşayım?​”

ÜLKEMİZDE ASGARİ ÜCRET SADECE ASGARİ ÜCRET DEĞİL!

AÜTK’nin 2023’te uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere toplanmasına iki hafta (7 Aralık’ta toplanacak) kala, Türk-İş’in başkanının asgari ücretin yıl içinde tartışılmasını tepkiyle karşılaması nereden tutsanız elinizde kalıyor.

Çünkü Türkiye’de asgari ücret başka ülkelerdeki gibi işçinin ilk işe girişinde uygulanan, birkaç yıl çalışacağı bir ücret değil. Tersine asgari ücret bizde;

İşçilerin yarısının, üstelik uzun yıllar, büyük olasılıkla da işçilik yaşamı boyunca çalıştığı,Asgari ücretin üstünde çalışan, dolayısıyla tüm emekçiler için de sosyal haklarda temel bir gösterge olduğu,Tespitinde asgari ücretlilerin gerçek temsilcilerinin bulunmadığı gibi asgari ücret konusunda söz hakkının olmadığı,“Görülmemiş zam yapıldı” denmesinden birkaç ay sonra hızla artan enflasyon karşısında “ek zam” taleplerinin gündeme geldiği dikkate alındığında, AÜTK’nin toplanmasına 5-6 ay varken asgari ücretin tartışılmasına tepki göstermek için herhalde ya asgari ücretlinin ne halde yaşadığından bihaber ya da iflah olmaz bir sınıf iş birlikçisi sendika bürokratı olmak gerekir.

Geçtiğimiz nisan-mayıs aylarında asgari ücrete “temmuzda ek zam” yapılması gündeme geldiğinde Türk-İş Başkanı Atalay’ın, Erdoğan ve Çalışma Bakanı gibi, asgari ücrete yıl ortasında zam yapılmasına karşı çıktığı* dikkate alındığında Atalay’ın hem asgari ücretlilerin halinden anlamayan hem de iflah olmaz bir sınıf iş birlikçisi sendika bürokratı olduğu görülmektedir.

PATRONLAR KONUŞUYOR AMA ATALAY KONUŞMAMAKTA ISRARLI

Asgari ücretin dolara endekslenmesini isteyen “siyasilere” öfkeleniyor Atalay. Tepkisini de “Türk-İş Başkanı, Türkiye’de Türk-İş başkanlığı yapıyorsa, dolar üzerinden asgari ücret istemez, isteyemez, ayıptır” diye dile getiriyor. Haklıdır da! Ama asgari ücretin maniple edilmiş TÜİK enflasyonuna bağlanmasından hiç hicap duymuyor. Ama daha da önemlisi asgari ücrete temmuzda yapılan yüzde 25’lik “ek zamma” karşın Türk-İş’in kendi araştırmalarına göre ekim ayında;

Bekar bir çalışanın yaşama maliyetinin 9 bin lirayı geçmesinde,Asgari ücretin 7 bin 245 TL olan “açlık sınırı”nın 1855 TL altında kalmasında,Dört kişilik işçi ailesinin zorunlu giderlerinden oluşan “yoksulluk sınırı”nın 24 bin 185 TL’ye dayanıp 5 bir 500 TL olan asgari ücretin dört katından fazla olmasında ve bunda da sendikal bürokrasinin diğer unsurları gibi Atalay’ın kendisinin de önemli bir rolü oluğundan hiç hicap duymuyor.

Oysa Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve MESS’in Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, 2023 yılında geçerli olacak asgari ücretle ilgili olarak “Yine üçlü imza ile bu süreci sonuçlandırmak istiyoruz. Bununla birlikte işverenlerin ağır maliyetler altında ezildiği bir durumu da istemiyoruz” diyerek kendi tutumlarını ortaya koyarken işçiler adına konuşan Türk-İş’in başkanı ancak AÜTK toplandıktan sonra görüşlerini ortaya koyacağını söylemektedir.

Her halde çalışma bakanı ve Cumhurbaşkanı mesajı aldıktan sonra!

ASGARİ ÜCRETİN ÇITASI ‘YOKSULLUK SINIRI’NIN ÜSTÜNE KONMALI!

Türk-İş’in başkanı böyle konuşsa da bu yıl asgari ücretin rakamsal karşılığı konusunda her çevreden sesler yükselmektedir. Patronların sözcüleri, temmuz-aralık arasındaki TÜİK enflasyonu kadar bir zamdan (Fazlası olursa bunun İşsizlik Fonu ve Hazineden karşılanmasından) söz ediyorlar. İktidarın yandaşı medya ise 2023’ün seçim yılı olduğunu söyleyerek TÜİK enflasyonuna “refah payı” da eklenmesinden, 7 bin 500-8 bin 500TL’ye varan bir asgari ücretten söz etmektedirler.

Ama işçiler arasındaki tartışmalarda çıta çok daha yükseklerde!

10 bin-12 bin TL’nin bile yükselen ev kiraları, elektrik ve doğal gaz giderleri ile gıda başta olmak üzere zorunlu giderleri karşılamaktan çok uzak olacağı geniş bir biçimde tartışılmaktadır. İleri işçiler ve mücadeleci sendikacılar ise; “işçi ailesinin insanca yaşayacakları bir asgari ücret”in ancak “yoksulluk sınırının üstünde bir ücret” olabileceğini, dolayısıyla asgari ücretin de “Yoksulluk sınırının üstünde olması gerektiği”ni savunmaktadırlar.

Gazetemiz de uzunca bir zamandan beri, insanca yaşanacak bir asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde olması gerektiğini savunmaktadır.

Bu yüzden de asgari ücret çıtasının yoksulluk sınırının üstünde bir düzeye çekilmesi talebinin yaygınlaşması için gerekli girişimlerin yapılması önemli olacaktır. Çünkü, seçim sürecinin iktidar tarafından bir rüşvet dağıtımı dönemi olacağı dikkate alındığında asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde bir düzeye çekilmesi mücadelesinin zemini daha da genişleyecektir.

(*) 22 Mart 2022’de, Demiryolu-İş Sendikası istişare toplantısında konuşun Atalay, asgari ücrete ek zam yapılması tartışmalarıyla ilgili olarak “Biz asgari ücreti haziran ayında hiç görüşmedik. Bunun günü aralık ayı. Dün Bakan Bey’e sordum. O da ‘Bunun günü aralık ayı diyor” diyerek asgari ücrete temmuzda yapılacak zamma karşı çıkanların safında yer aldığını açıkça göstermişti.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa