Yardım değil hak: Öğrenciye bir öğün yemek
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Birkaç ay önce Kocaeli’deki kadınların başlattığı “her çocuğa bir öğün yemek” kampanyası açık bir yaraya parmak bastığı için kısa zamanda yayıldı. Her yerde imza stantları açıldı, siyasi partiler ve bazı yerel yönetimler konuya ilgi gösterdi. Ne var ki bu haklı talep bütçe tartışmaları sırasında AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Bugün annelerinin beslenme çantasına bir dilim ekmek koyamadığı öğrenciler bilmezler; bundan yıllar önce AKP’li Başbakan Erdoğan eğitim sisteminde değişiklik yaparken Asım Nesli yetiştireceğiz demişti. Asım Nesli “kinimizin dinimizin nesli” olacaktı. Bu uğurda kadınlara üç çocuk doğrun talimatı da verildi. O çocuklara nasıl bakılacağı, konu dışıydı.
Bugün Asım Neslini ağzına alan yok. Çünkü eğitim sisteminin kolonlarını aşındırarak öğrencileri ‘alım güçlerine göre’ imam hatipler, özeller ve devlet okullarına dağıtan yönetme anlayışıyla yetiştirilen nesil bugün sadece ayakta kalmaya çalışıyor. O pazulu, vurdu mu deviren Asım Nesli hayalinden kala kala yoksulluktan ve açlıktan idrak yetersizliği çeken, sayısız hastalıklarla boğuşan, bağışıklığı azalmış, çelimsiz ve mutsuz çocuklar, gençler kaldı. Google’dan biraz araştırınca yoksulluk ve açlığın yol açtığı bedensel ve zihinsel hasarlar hakkında uzun bir liste bulmak mümkün.
Engin Altay'ın koordinatörlüğünde CHP Grubu Eğitim Danışmanı Ali Taştan tarafından hazırlanan 48 sayfalık raporda okulda olmaları gerekirken 953 bin çocuğun eğitim sisteminin dışında kaldığı vurgulanıyor. Merkezi bütçeden eğitime ayrılan yüzde 19.2’lik pay Asım Neslinin gelişinin ilan edildiği “dört artı dört artı dört” modelinin öncesine düştü. Rapor ülkede 22 milyon 738 bin çocuğun 7 milyon 662 bin 807'ünün aç kaldığını tespit ediyor. 15-17 yaş arası çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 16.4 oldu. Erkeklerin yüzde 22.9'u, kızların yüzde 9.5'i işe gidiyor. 520 bin çocuk çalışırken, 87 bin çocuk iş arıyor. 346 bin 135 çocuk ne eğitimde ne de istihdamda yer alabiliyor. Türkiye 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip 2 ülkeden biri. Şiddetli yoksulluk yaşayan 16 yaş altı çocukların sayısı 6 milyon 500 bin.
Ailelerin çocuklara verdiği günlük harçlık ortalamasının yüzde 80-90 kuruşa düştüğü bu koşullarda okula boş beslenme çantasıyla giden çocuk sayısı da her geçen gün artıyor.
“Okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilsin” teklifinin Mecliste iktidar bloğu tarafından reddedilmesi insafsız ve acımasızca. Ama böyle deyip geçemeyiz konu bu saatten sonra açıkça siyasallaşmıştır.
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Derneği bu kampanyayı başlatırken muhtemelen bu kadar genelleşebileceğini düşünmemişti. Ancak o kadar kısa bir zamanda karşılık buldu ki bugün öğrenci velileri, veli dernekleri, eğitim sendikaları, partiler de bu talebi yükselttiler. En önemlisi de MHP’nin, zaten duyarlı ve yardımsever halkın kendi kendine sürdürdüğü askıda ekmek çağrısından farklı olarak bir öğün yemeğin bir ‘hak’ bağlamında ileri sürülmesiydi.
Bu neden önemli? Mevcut iktidar şimdiye kadar yoksulluk sorunuyla geçici ve süreksiz, üstelik çoğunlukla parti desteği karşılığındaki yardımlar dağıtarak, vatandaşın vatandaşa keyfiyete kalmış bağışları veya cemaat dayanışmasını teşvik ederek; ancak o kadar ilgilendi. Yurttaşların günlük yaşamlarında ve geleceklerinde insanca yaşam koşullarını hazırlamak gibi bir sosyal politika yaklaşımı yoktur iktidarın.
Bugün kent meydanlarında, üst geçitlerde adım başı SMA’lı veya başka ağır bir hastalığa yakalanmış bebeği için 1 lira, 5lira yardım isterken ağlayan anne seslerinin işitildiği küçük kürsüler, stantlar var. Yardımlar valilik izniyle toplanıyor. Annelerin, bebeklerin bu hale düşürülmesi son derece acıklıdır ancak kentin en işlek bölgelerinde hareket halinde olan milyonlarca insan için bir yandan bir yetersizlik duygusu kaynağı diğer yandan bir işkencedir.
Açık; çocuklara bir öğün yemeği hak olarak tanımlayamayan bir sistem onları yaşatacak yükümlülüğün altına da girmez. Müteahhit çetelerin vergi borçlarını sildirten, Odalar Borsalar Birliğinin başkanının yüzünü güldüren, Maliye Bakanının gözlerindeki ışıltının yakıtı ekonomi politikası, beslenme çantasında sağlıklı ve nitelikli bir yemeği 10 liraya mal etmekten ibaret bir ‘hak’kı finanse edemez.
Kocaeli Ekmek ve Gül Derneği’nden Elif Yetigin sadece Maarif Vakfına 2019’dan bu yana aktarılan paranın 1 milyon 91 bin öğrencinin bir yıl boyunca öğün masrafını karşılayacağının altını çiziyor. İstenirse kaynak sorunu yok. Ama zaten finansa edemediğinden değil, iktidar bu kadar basit bir talebi kabul ettiğinde, halkın, hak bahsinin arkasını getirmesiyle yüzleşmekten korkar; parasız, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim… çünkü her öğrencinin hakkıdır.
- Arka taraf! 15 Kasım 2024 04:48
- Kürtler Türkler birbirini sevsin! 01 Kasım 2024 05:02
- ‘Çözüm’süz süreç 25 Ekim 2024 15:05
- Hiçbir şey olmamışsa da bir şeyler oluyormuş gibi çözüm süreci 18 Ekim 2024 05:07
- Yenikapı ruhu 2.0 11 Ekim 2024 04:50
- Kimin yanında, kimin karşısında? 04 Ekim 2024 04:55
- Narin'in katlinden polis cinayetine 27 Eylül 2024 06:05
- İsrail’in kirli savaşı 20 Eylül 2024 06:00
- Narin'in gerçek sırrı 13 Eylül 2024 05:23
- Halaydan büyük meseleler 06 Eylül 2024 05:41
- SETA'dan gelen imdat 30 Ağustos 2024 04:55
- İzmir yangınının anatomisi 22 Ağustos 2024 05:00