10 Aralık 2022 04:16

Yeryüzündeki yıldızlar II

Yağız Kaan Erdoğmuş

Yağız Kaan Erdoğmuş|Fotoğraf: DHA

Paylaş

Bugün ulusal satranç takımımızı oluşturan oyuncular önceki dönemin yatırım yaptığı genç yeteneklerdi. Yıl 2012. 40’ıncı Dünya Satranç Olimpiyatı İstanbul’da düzenleniyordu. Ev sahibi olmanın verdiği avantajla üç takım olarak katılmıştık olimpiyata. Bugün ülkemizin en güçlü oyuncusu olan Büyük Usta Mustafa Yılmaz henüz uluslararası usta (IM) idi. A takımında genç Büyük Ustamız Emre Can ile birlikte temsil ettiler ülkemizi. B takımında bugünün büyük ustaları vardı. Genç oyuncularımız Fırat Burak IM idi, Cemil Can Ali Marandi, Vahap Şanal ve Muhammed Batuhan Daştan ise uluslararası usta bile değillerdi. Ama dönemin yönetimi eleştirilere rağmen doğruyu yaparak gençleri olimpiyatta oynattı. A takımının 42’nci olduğu olimpiyatta gençlerden oluşan B takımı aynı puanla 48’inci oldu çocuk yaştaki sporcularımızın öz güveni yükseldi ve zamanla kazandıkları başarılarla ülkenin gurur kaynağı oldular.

2012’de bu altın kuşak satrancın içine bir sporcu velisi olarak girmiş, rivayetlere göre Tarsus’ta çiğ köfteci açacakken satranç kulübü açmaya karar vermiş olan Gülkız Tulay başkanlığındaki tüccar ve bürokratlardan oluşan yeni yönetime altın tepside sunuldu. Siyasi iktidarı arkasına alan Tulay, bu altın kuşağın başarılarını kendi başarısıymış gibi pazarlama konusunda çok becerikliydi. Fakat yüksek kalitede sporcu yetiştirme konusunda ne bir vizyona ne de bir bilgiye sahipti. Hayatında hiçbir turnuvada satranç oynamamış, satranç tarihi ve kültüründen tamamen uzak olan Tulay aile servetinin ve siyasi bağlantılarının etkisiyle ülke satrancını on yıldır yönetmeye devam ediyor.

Federasyonu adeta turizm şirketine çeviren Tulay ve yönetiminin uyguladığı sistem, kaynakları satranç kulüplerine ve sporcularına aktarmadığı için yeni oyuncular yetişmediği gibi var olan yeteneklerimizin de beklenen gelişmelerine engel oldu. Küçük yaş gruplarında Avrupa ve dünya şampiyonu olabilen sporcular Tulay yönetimindeki on yıl sonunda yetişkin sporcular olduklarında dünyada ilk yüze bile giremez oldular.

Satranç adına geçen bu karanlık dönemin içinde bile bazen bir güneş doğabiliyor. 11 yaşındaki Yağız Kaan Erdoğmuş inanılmaz yetenekli bir satranç oyuncusu. Geçen yıl usta adayı (CM) olan Yağız, bu yıl FIDE ustası (FM) olmakla kalmayıp dünyanın en genç uluslararası ustası (IM) olmayı da başardı. Yağız’ın bir sonraki hedefi büyük usta olmak ve inanın bu yeteneğin büyük usta olmasını, Tulay yönetimindeki satranç federasyonu bile durduramaz. Öyle ya da böyle büyük usta olacak ama 2023 ekim ayına kadar büyük usta olabilirse dünya satranç tarihine en küçük yaşta büyük usta olan kişi olarak altın harflerle yazılacak. Yağız’ın bunu başaracak yeteneği fazlasıyla var. Ne var ki memur bir ailenin çocuğu olan Yağız’ın bu unvanı kazanması için yurt dışı turnuvalarında mücadele etmesi gerekiyor. Ailenin bu yükü tek başına kaldırması mümkün değil. Gelin iki hafta önce Yağız’ın webtekno.com sitesindeki röportajından birkaç cümleye bakalım;  “GM (büyük usta) düzeyinde 2600 üzeri iki antrenör ile düzenli eğitimler almam gerekiyor (Hazirandan bu yana ders almadım).”  “2-3 ayda bir de 2700 üzeri, dünyanın en iyilerinden biriyle en az 7’şer günlük kamplar almam gerekiyor (Böyle bir organizasyona hiç katılmadım).”  “Ve her ay düzenli en az 1 ya da 2 uluslararası düzeyde kaliteli, ortalaması yüksek kapalı-açık turnuvalarda oynayarak ELO ve NORM kazanmam gerekiyor. (Ağustostan bu yana turnuva oynamadım)”.

Çocuktan al haberi! İşte Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay yönetiminin 10 yıllık icraatının özeti. Tulay yönetimine rağmen bu çocuk bu rekoru kırarsa sizler bunu basında Gülkız Tulay’ın büyük başarısı olarak görerek uyutulmaya ve uyuşturulmaya devam edeceksiniz.  Yağız’a birçok ülkeden teklif yapılıyormuş. Git kurtar kendini çocuk, vallahi biz seni kalbimizde taşımaya devam ederiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa