05 Temmuz 2011 08:55

Sağlıkta şike olur mu?

Sağlıkta şike olur mu?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Şike iddiaları nihayet gündemin başköşesine oturdu. Fransızca kökenli bu sözcüğün spordaki anlamını bilmeyen, duymayan yok. Mecazi anlamı ise herkesi ilgilendiriyor: “Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma”
Şike bir toplumda salt sporla sınırlı kalamadığından olsa gerek mecazen daha yoğun kullanılıyor. Kanımca diğer alanlardaki mecazın izini sürmeden sporda şikeyi konuşmak insafsızlık olur. Gelelim sağlık ortamının mecazlarına:
Aynı okuldan mezun olup yakın zamana kadar aynı sağlık biriminde çalışmışlardı; eşit işe ücret alıyorlardı. Derken sağlıkta dönüşüm rüzgarı onları ayırdı. Sağlık ocakları kapanırken aile hekimliği uygulamasının halka olumsuz yansımaları olabileceğini düşünen, yani toplum sağlığı merkezlerinde kalmayı tercih eden hekim ve hemşireler sonrasında cezalandırıldılar. Hem ücretleri aile hekimliği sistemini kabul edenlere oranla yarı yarıya azaldı hem de sürgün misali rotasyon yağmuruna tutuldular. Dahası aile hekimliği sistemini kabul eden hemşireler bir anda dünkü çalışma arkadaşları hekimleri mevzuat gereği patronları olarak buldular; mesleki adları değişti, bir gecede “aile sağlığı elemanı” kılındılar.
Tüm sağlık çalışanları kendilerini ekip olarak hissediyordu. Derken performansa dayalı ücretlendirmeye geçerek iş barışını bozdular. Artık eşit işe eşit ücret dönemi sona ermişti. Sosyal hak olarak ücret lütufa dönüştürülmüştü.
Hekimlerin ekseriyeti muayenehanelerini kapattı ki doğruydu tam zamanlı çalışma. Ama sadece muayenehane hekimliği yapan, kamuda çalışmayan hekimleri cezalandırırcasına şartlar öne sürüldü. Sağlık Bakanlığı kendi hastanelerinde ve hatta aile sağlığı merkezlerinde olmayan mekan koşullarını muayenehanelerden talep etti. Yani sermaye için ucuz iş gücü avına çıktı.
Örnekler çoğaltılabilir elbet; ama sağlıkta performansa dayalı ücreti, aile hekimliğinde belge talep etmeksizin aile hekimine aktarılan farklı kalemlerdeki ücretleri, kendisini sağlık alanındaki en büyük işveren olarak konumlandırırken muayenehanelerde bakanlığın kural koyuculuğundaki esrarı anlamadan sporda şikeyi konuşmak eksik kalıyor. 


Sporun günahı sağlığın sevabı: TEŞVİK PRİMİ

Bugüne değin  “maaşımdaki performansa dayalı ücret kısmını” iade ediyorum diyen bir sağlık ya da başka alanlardan kamu çalışanı duydunuz mu hiç?
Sağlık alanındaki performansa dayalı ücretlendirme teşvik primi değildir de nedir? Sağlık bakanlığı bir anlamda emrediyor. Nasıl mı? Sağlık çalışanlarının temel aylıkları ve zorunlu nöbet ücretleri kasıtlı olarak düşük tutuluyor. Geçim sıkıntısı yaşayanlar için anahtar cümle hazır: “Daha çok çalış, daha uzun süre çalış, dar zamanda arkadaşından daha fazla hasta muayene et; daha fazla kazan.”. Yani “Teşvik benden şike senden” kuralı kullanıma hazır.
Gelelim kamuoyunda “Tam Gün” olarak anılan yasaya. Üniversite hocalarına başka kamu hastanelerinde mesai bitiminden sonra hasta bakmak kaydı ile ücret ödemeyi tanımlayan maddeyi hatırlıyor musunuz? Sahi bu uygulama “teşvik primi” değildir de nedir?
Peki, teşvik priminin sağlık versiyonu performansa dayalı ücretlendirmede sağlıkçıların şikesi olur mu? Cevabı soruda gizli aslında: Elbette başta hekim olmak üzere sağlıkçılardan beklenen “şike” yapmalarıdır. Hastalara yeterli zaman ayrılmadan yapılan her sağlık uygulaması yaşam karşıtıdır; cana karşı mal yani şikenin alasıdır.
Bir örnekle açıklayalım. Malumunuz sağlık çalışanları nöbet değil süresiz çalışmaya tabi tutulurlar. 24 Saatlik aralıksız çalışmadan sonra izin hakları var. Ama gelin görün ki sağlıkçılar kimi zaman gönüllü, kimi zaman başhekimlikten zorunlu bu izni kullanmıyorlar. Peki, ne yapıyorlar; otuz dört saate kadar aralıksız çalışıp halkın sağlık hakkı üzerinden teşvik primi benzeri uygulama ile şikeye duruyorlar. Yorgun hekim ve olası hatalı tanı ne kadar tanıdık geliyor değil mi?
Buradan hareketle sistem eleştirisi yapan sendika, meslek oda ve derneklerinden uzak duran; beri yandan sessizliği örtü olarak kullanan her sağlık çalışanı halkın bilgilenme hakkına katkı sunmayarak örtülü şike yapmaya devam etmektedir diyebiliriz. Ama asıl vebal sporda “günah” kıldığı teşvik primini farklı bir kıvamda sağlıkta “sevaba” dönüştüren muktedirlerde.
 Sağlıcakla kalın.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa