25 Aralık 2022

Tiyatrodan sinemaya bir güzel insan: Yaman Okay

Tarık Akan ve Yaman Okay (Sürü filminden bir sahne)    

Bazı oyuncular vardır sahnede ya da perdede izleyeni yüreğinden yakalar. Oynadığı oyunlarla ya da filmlerle unutulmaz izler bırakır arkasında. Kimi büyük oyuncularda (örneğin Erkan Yücel) müthiş bir sahne sempatisi vardır, yalnızca izleyici değil oyun arkadaşları bile kendi oyunlarını bırakıp onu izler hayranlıkla. Sinemada da öyle büyük oyuncular vardır, (örneğin Yılmaz Güney) sempatisiyle izleyen de kamera da çok sever onu. Bir bakışı, boynunu bükerek gülümsemesi, ışığı izleyiciyi büyüler.

Kadim sanat dallarından tiyatro da yedinci sanat sinema da oyuncu yetiştiren, oyunculuk kumaşı olan için bir okuldur aynı zamanda. Tiyatro toplulukları da okul işlevi görür. Kimi tiyatroların okul olmanın ötesinde bir ekole, bir efsaneye de dönüşebildiklerine tanık olduk. Bunların en önemlilerinden biri de (AST) Ankara Sanat Tiyatrosuydu. Tanıdığımız, bildiğimiz birçok tiyatro, sinema, dizi oyuncusunun AST geçmişi olduğunu, oradan yetiştiğini biliyoruz.

Sadece Erkan Yücel, Rana Cabbar, Ayberk Çölok, Erol Demiröz, Salih Kalyon, Şener Kökkaya, Rutkay Aziz, Altan Erkekli, Cezmi Baskın, Talat Bulut, Altan Gördüm, Vahide Perçin (Gördüm) isimlerini saymamız bile AST kökenli oyuncuların niteliğini görmemiz için fazlasıyla yeterli.

TİYATRODAN SİNEMAYA

1951 yılında Giresun’da memur bir ailede doğan Yaman Okay da ilk oyunculuk ve sahne deneyimlerini AST’ta yaşayanlardan.

“Bir Yol” adlı oyunla amatör olarak sahneye çıkan ve sonrasında AST topluluğuna katılan Yaman Okay “El Kapısı”, “403 km”, “Leipzig Duruşması”, “Ana”, “Komün Günleri”, “Sakıncalı Piyade” oyunlarında oynar.

1978 yılında senaryosunu Yılmaz Güney’in yazdığı ve Zeki Ökten’in yönettiği bir başyapıt olan “Sürü” filmiyle sinemaya geçer. Sürü filminin sara hastası Çoban Abuzer’iydi Yaman Okay. Aynı yıllarda seslendirme yapmaya da başlar.

Sonrasında “Gül Hasan”ın Ahmet’i, “Bereketli Topraklar Üzerinde”nin Pehlivan Ali’si, “Yılanı Öldürseler”in, Mustafa’sı, “At”ın Remzi’si, “Pehlivan’ın Sarı Tevfik’i, “Fazilet”in Aziz’i, “Piano Piano Bacaksız”ın Hızır’ı olarak izledik beyazperde de. Daha birçok filmde sıcacık oyunculuğuyla can verdiği rollerde, perdeden bize yansıyan ışığıyla içimize işledi, adı ve oyunculuğu belleğimize kazındı.

İlk filmi “Sürü”yü anımsadığımda ya da yeniden izlediğimde Yaman Okay’ın Çoban Abuzer olarak sara krizi geçirdiği unutulmaz sahneden inanılmaz gerçekçi, başarılı oyunculuğundan etkilenirim. Yine unutamadığım sahnelerden biri de Yaman Okay’ın birçok değerli oyuncuyla birlikte oynadığı kabadayı Kara Mustafa rolüyle karşımıza çıktığı “Asiye Nasıl Kurtulur”da Asiye’nin Kara Mustafa’ya “Yamanmışsın, helal olsun” dediği sahnedir.

Başrollerinde Müjde Ar, Ali Poyrazoğlu, Hümeyra, Nuran Oktar, Güler Ökten, Füsun Demirel’in olduğu filmde yakın arkadaşı, dostu Yavuzer Çetinkaya, Savaş Yurttaş, Fatoş Sezer, Defne Halman, Dursun Sarıoğlu, Taner Barlas, Mehmet Akan, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Güzin Çorağan, eşi Tayfun Çorağan, Oktay Sözbir gibi oyuncularla birlikte oynar Yaman Okay. Vasıf Öngören’in aynı adlı oyunundan uyarlanan senaryosunu Barış Pirhasan’ın (Atıf Yılmaz ve Nuran Oktar’la) yazdığı 1986 yapımı filmin yönetmeni Atıf Yılmaz.

Zeki Ökten’in, ’80’lerin değişen ekonomik düzenini, orta sınıfın yok oluşunu anlattığı “Davacı”, “Yoksul” ve “Düttürü Dünya”dan oluşan Kemal Sunal’lı “Küçük Adam Üçlemesi” serisinin ikinci filmi “Yoksul filminde Yaman Okay Çay Ocağı İşletmecisi Tefeci Süleyman Bey rolünde muhteşem oyunculuğuyla belleklere kazınıyordu.

YAN ROLLERDEN BAŞROLE

Oynadığı filmlerde yan rollerde yardımcı karakter olarak oyunculuğunu sergileyip sevilen bir oyuncu olan Yaman Okay, Tevfik Başer’in yönettiği 1986 yapımı “40m2 Almanya” filminde Özay Fecht ile başrolde oynar. Dursun (Yaman Okay) yeni evlendiği Turna (Özay Fecht) ile bir Anadolu köyünden Almanya’ya göç eder. Göç, ötekileştirme ve kadın olma temalarıyla ve gerçekçi anlatısıyla öne çıkan film, kadına yönelik baskıcı, sınırlayıcı yaklaşımların, uygulamaların coğrafyadan çok bireylerin yapılarıyla ilgili olduğunu anlatır.

Orhan Oğuz’un yönettiği (Senaryo Nuray Oğuz)1988 yapımı ünlü bir yönetmen olan Tunç’un aydın bunalımlarını yansıtan “Üçüncü Göz” filminde Tarık Akan, Meral Konrat, Ferda Ferdağ, Yavuzer Çetinkaya, Orhan Çağman, Aliye Rona, Fehmi Yaşar’la filmin rollerini paylaşan Yaman Okay, Tunç’un filmindeki değirmenci karakteriyle çıkar karşımıza.

1989’da İrfan Tözüm’ün yönettiği Hülya Avşar’lı “Fazilet’te Fazilet’in inşaat işçisi kocası Aziz, 1990’da Füruzan ve Gülsün Karamustafa’nın yönettiği “Benim Sinemalarım”da Nesibe’nin babası Recep olarak izleriz Yaman Okay’ı.

Fazilet’in sosyal statüsünün getirdiği eziklikle kendi düşsel dünyasında sınıf atlama düşleriyle kimlik değişimi (Evin zengin yaşamı onu da değiştirecektir) geçirmesinin anlatıldığı filmde Yaman Okay’ın oyunculuğu etkileyicidir.

Yönetmenliğini iki kadın yönetmenin ortak üstlendiği, her iki sanatçının da ilk yönetmenlik denemesi olan “Benim Sinemalarım”da başrolleri Hülya Avşar ile Yaman Okay paylaşır.

1978-1996 arasında oynadığı 170 civarındaki filmde başarılı oyunculuğuyla adını sinema tarihine yazdıran Yaman Okay oynadığı TV dizileriyle de izleyicide güzel izler bıraktı. “Bizimkiler” dizisinde canlandırdığı Şair Nâzım olarak da adı unutulmazlar arasına yazıldı.

Unutulmaz oyuncu Yaman Okay, yakalandığı pankreas kanseri nedeniyle 19 Şubat 1993’te 42 yaşında daha yapacağı çok film varken aramızdan ayrılır. Yaman Okay, Oyuncu ve Senarist Meral Okay’ın eşiydi.

İri cüssesinin içinde sevgi dolu cesur bir yürek taşıdığını hayat arkadaşı Meral Okay ne güzel anlatmıştır: “Onunla yaşamak bir lunaparkta yaşamak gibiydi. Bir yandan bütün cümbüşü, pırıltısı, eğlencesi ve sürprizleri, öte yandan yüreğinizin ağzınıza geldiği anlarıyla tam bir lunapark gibiydi. Bir şölen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu görkemi taşımayan her şey bir çadır tiyatrosu gibi geliyor insana… Biz Yaman’la herhalde bir yerlerde karşılaşırız diye umut ediyorum.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ülkede 10 milyon kişi 25 bin liranın altında, açlık sınırı civarında bir ücretle çalışıyor.

65 yaş üstü nüfusun yüzde 13’ü geçinebilmek için, inşaat gibi ağır işler de dahil, çalışıyor.

Aile Bakanlığı verilerine göre 3 milyon 690 bin aile sosyal yardımla geçiniyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et