Fikri mülkiyet prangasından 2023’te kurtulanlar

Kültür ve sanata erişim ile bunların ürünlerinden yararlanma olmazsa olmaz bir haktır. Ya da daha doğrusu kağıt üzerinde kalan olmazsa olmaz bir haktır. Daha İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden başlayarak kültür ve sanata erişim ve yararlanma hakkından bahsedilir ancak bu bahsin hemen ardından fikri mülkiyet ürünlerinin üreticilerinin maddi ve manevi hakları gelir. İlk telif yasası olan Anne Kanunu’ndan beri telif yasaları geniş kitlelerin bilgi ve kültür ürünlerine erişimini sağlamak üzere değil fikri mülkiyeti üreticileri için de değil yayıncıları ve dağıtımcıları açısından korumak üzere kurgulanmıştır. Geniş kitlelerin kültür ve sanat ürünlerine erişimi yasalara girdiği hallerde bile pratikte kendine oldukça sınırlı bir alan bulabilmiştir. Bu sınırlı alanın en somutlaşmış hali eserlerin kamu malı haline gelmeleri sürecidir.

Hemen hemen mevcut tüm telif yasalarında eserler belirli bir sürenin ardından kamu malı haline gelir. Bu süre ülkeden ülkeye bazı değişkenlikler göstermekle birlikte neredeyse hiçbir ülkede Bern Konvansiyonu ile belirlenmiş asgari süre olan “Eser sahibinin ölümünden 50 yıl sonrası”ndan daha az değildir. Avrupa ülkeleri ve Türkiye de dahil pek çok ülkede bu 50 yıl yetersiz bulunarak 70 yıla çıkartılmıştır. Eserleri başka eserlerin içinde kullanabilme, yeniden yorumlama, yeniden üretme gibi geniş kitlelerin çıkarına olacak eylemler ölülerden para kazanmakta olan küçük bir kitlenin mali çıkarları lehine telif yasaları ile engellenmektedir. Üstelik yayıncı/dağıtımcıların ezici bir çoğunluğu ile eser sahiplerinin bir kısmı bu 70 yılın yanlış bir uygulama olduğu konusunda ortaklaşmakta. Yanlış anlama olmasın, “70 yıl çok uzun kısaltalım” gibi bir kasıtları yok. Aksine kültür sanat ürünlerini miras kalan herhangi bir maldan farklı görmeyen, hatta zaman zaman “Bir ev miras kalmış olsa 70 yıl sonra el mi koyacaktınız?​” gibi cümlelerle kültür sanat ürünlerine bakışlarını ortaya koyan bir ortaklaşma bu.

Kültür sanat ve yayıncılık dünyasının ezici çoğunluğunu ele geçirmiş olan bu yaklaşıma rağmen kamu malı haline dönüşme süreleri işlemeye ve her yılın başında çeşitli eserler telif prangalarından kurtularak kamuya ait hale gelmeye devam ediyor. 2023 yılbaşı itibari ile Memduh Şevket Esendal’ın eserleri, Fritz Lang’ın bir bilim kurgu klasiği sayılan Metropolis filmi, Virginia Woolf’un Deniz Feneri romanı, Franz Kafka’nın Amerika’ya gelen Avrupalı bir göçmenin hikayesini anlattığı tamamlanmamış romanı Amerika ile Sir Arthur Conan Doyle’un son iki Sherlock Holmes hikayesi kamu malı haline gelen eserler arasında öne çıkanlar.

Eser üreticilerinin eserlerini kamuya hediye ettiği yeni yıllar dileği ile…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Şireci Tekstil 2023’te vergi öncesi kârı 1.6 milyar TL ama 2023’te hiç vergi ödemedi. İşçilere teklifi yüzde 30 zam.

Karafiber 2023’te 6.6 milyar TL değerinde net satış geliri elde etti. Bu satışlardan “kâr etmediğini” öne sürerek vergi ödemedi.

Yalçın Kardeşler Halı 2023’te kendi beyanıyla 44.4 milyon TL vergiye esas kâr elde etti. İşçilere yüzde 34 zam dayatıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et