2 Ocak 2023

Hürriyet’in yüzen ordusunun altında kalan sorular

Hürriyet Gazetesinin 1 Ocak 2023 tarihli sayısının birinci sayfa haberi

Yeni yılın ilk günü gazetelerin hangi manşetlerle çıktığına göz atarken, Hürriyet’in ‘Yüzen ordu Anadolu’ başlığıyla sunduğu Fatih Çekirge imzalı çalışma kendisini açık ara hissettiriyor. Yılın ilk yazısına, önümüzdeki dönemin ilişkileri bakımından mesajlar içeren bu manşetin analiziyle başlayalım.

Fatih Çekirge, helikopterle indikleri, 230 metre boyundaki 27 bin tonluk Anadolu gemisinin “Türk mühendislerinin” eseri bir savaş gemisi olarak önemini anlatırken, gemiyi birlikte gezerken bir yandan sohbet ettiği Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın mesajlarını da aktarıyor.

Çekirge, Tuzla açıklarındaki gemiye, yaşadığı heyecan ve coşkuyla ‘Yüzen ordu’ adını veriyor.

Ancak onun bu coşkulu anlatımı karşısında “Allah sahibine bağışlasın” diyerek geçemeyeceğiniz, gazetecilik ilkeleri bakımından ciddi boşluklar var. En basitinden, ‘5N1K’ formülü ile başlayalım. Çekirge’nin haber ve yorum öğelerinin birlikte yer aldığı yazısı nerede geçiyor? Tuzla açıklarında. Tuzla, son olarak 13 Aralık 2022 günü Evrensel’de yayımlanan “Tuzla’da tersanede çalışan genç işçi, yüksekten düşerek hayatını kaybetti” başlıklı haberde bir örneğini gördüğümüz gibi iş cinayetleriyle gündem olan bir bölge. O haberde, Tuzla'da bulunan GİSAN Tersanesinde, Adalı taşeron firmasına bağlı çalışan 20 yaşındaki Furkan Doğan’ın 12 metre yükseklikten düşerek yaşamını yitirmesi anlatılıyordu.

Furkan Doğan’ın yaşamını yitirdiği dönemden önce, 2022 yılı Ağustos ayı itibariyle, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun (İSG) yürürlüğe girdiği 2013’ten beri 288 tersane ve gemi işçisi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmişti. Sadece 2022 başından Ağustos ayına kadar 34 haftalık süreçte ise 26 tersane ve gemi işçisi öldü. İşçilerin grev ve direnişleri sonrası Tuzla tersanelerinde 2008’den itibaren önlemler alınsa da, yine 2022 yılının son ayından Tuzla’dan genç bir tersane işçinin ölüm haberini aldık.

Tuzla tersanelerinde çalışan işçiler, o tersanelerin tarihi boyunca, iş güvenliği önlemlerinden yoksun ağır çalışma koşullarına karşı eylemler yaparlar. Tuzla tersane işçilerini sık sık, iş cinayetlerinde yitirdikleri arkadaşları için seslerini yükseltirken görürüz.

Haliç Dayanışması’nın dikkat çektiği gibi, Haliç’teki tersanelerin ‘Haliçport’ projesi kapsamında tasfiyesi ve Tuzla tersaneler bölgesine geçiş süreciyle birlikte iş cinayetleri haberlerinin arttığını görüyoruz. Çünkü Haliç tersanelerindeki birikmiş deneyimden uzak, vahşi çalışma koşullarının damgasını vurduğu bir süreç işliyor oralarda.

Bu arka plan bilgilerini aktardıktan sonra devam edelim.

Gemiyle ilgili teknik özelliklerden sonra Çekirge, Bakan Akar ile gündemdeki önemli konulara dair sohbetinden pasajlar aktarıyor:

 “SURİYE GÖRÜŞMELERİ: Çok pozitif bir görüşme oldu. Cumhurbaşkanlarının çizdiği çerçevede ilerliyoruz. Bu görüşmeler oluyor diye Suriye’deki muhalefetin zarar görmesine kesinlikle izin vermeyiz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Amacımız terörü bitirmek. Son terörist etkisiz hale gelene kadar bu aynı kararlılıkla devam eder...

ABD’YE: Suriye’nin 3’te 1’ini PKK/YPG yönetiyor. Şimdi ABD bize ‘YPG, PKK değildir’ diyor. Biz de onlara ‘Aklımıza hakaret etmeyin’ diyoruz.”

2022’nin son haftasında, Türkiye, Suriye ve Rusya’nın savunma bakanları ile istihbarat başkanlarının Moskova’da gerçekleştirdiği görüşme, 11 yıl sonra bu düzeydeki ilk resmi temastı.

Çekirge’nin, Akar’dan aktardığı dokuz cümlelik açıklama, bırakalım alan uzmanlığını, konusunu önceden çalışan stajyer düzeyindeki bir muhabir açısından bile ciddi sorularla derinleştirilmeyi gerektiriyor.

Buraya sadece üç soru bırakalım:

- Türkiye hükümet yetkililerinin Suriye konusunda sıkça dile getirdiği ‘Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok’ ifadesini kullandınız ancak ‘Bu görüşmeler oluyor diye Suriye’deki muhalefetin zarar görmesine kesinlikle izin vermeyiz’ de dediniz. Türkiye Hükümeti’nin, ‘Suriye’deki muhalefet’ dediği ve bir kısmını da eğitip donattığı güçler Suriye ve Rusya tarafından, dış destekli terör örgütleri olarak görülüyor. Bu ciddi anlayış farkı nasıl giderilecek?

- YPG konusunda da ABD, Rusya ve Suriye ile yaklaşım farklarınız var. Bu ciddi farkın sahadaki ve bundan sonraki diplomatik ilişkilerdeki yansımaları nasıl olacak sizce?

- Suriye tarafının Türkiye’den temel talebinin, Suriye’deki askeri varlığına son vermesi ve Suriye’deki örgütlerden desteğini çekmesi olduğu biliniyor. Bu konuda bir hazırlığınız var mı?

‘Adaş’ bu soruları zaten soramayacağı için biz sormuş olalım. Yanıt da gelmez ama bu sorular tarih önünde gazetecilik merakı soruları olarak burada dursun.

Gerçeklerin galip geleceği bir yıl dileğiyle.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et