2023’ün umudu

Ve 2023’ün ilk yazısı… Siyasi, ekonomik ve toplumsal krizler, pandemi, bireysel ve toplumsal travmalar derken yıllar su gibi akıp gidiyor… Bir yıl daha öylece akıp geçti ve gitti. Sosyal medyada yazılıp çizilenlerden, etrafımdaki insanlardan 2022’yi iyi ananı görmedim, duymadım. Belki gençler arasında vardır. Gençler, geleceğe dair belirsizlik ve iş bulma kaygısı gibi sıkıntılardan uzaklaşıp çevrelerine bakabiliyorlarsa şayet, belki pandemi sonrası “normale” dönüş vesilesiyle 2022’nin en azından ikinci yarısını hayırla anıyorlardır. Araştırmak, yoklamak lazım.

Geçen gün bir okurum bana sosyal medyadan şöyle yazmış, ki bu yazıyı yazmama da vesile oldu: “Hocam biraz iyi şeyler düşünün ya… içiniz aydınlansın. Tamam dünyanın ve Türkiye’nin haleti ruhiyesinden biz de memnun değiliz ama yani bu kadarı da çok depresif olmuyor mu? …lütfen rica ediyorum sizden… Kendinizi düşünmüyorsanız Evrensel okuyucularını ve takipçilerini düşünün…” Okurumu kırmak ve üzmek istemem, o nedenle bu yazı bir umut ve iyi düşünme yazısı . Ricayı kırmamak için değil, canı gönülden…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e referansla başlayacağım o nedenle: BİR ŞEY DEĞİŞECEK VE HER ŞEY DEĞİŞECEK. 2023’e dair temennilerde, en azından “bizim mahallenin”, dar değil, muhalif büyük mahallenin dileklerinde, seçimlere ve iktidar değişimine gönderme yapmayan dileğe rastlamadım. Bu düşünce ve değişime dair umut içimi aydınlattı. Özgürlük arzusu da. Herkes artık daha özgür yaşamak istiyor. Korkmak, huzursuz olmak, cehennemi yaşamak istemiyor. Doğrusu bu arzu ve isteği görmek insanı iyi ediyor. Böyle bir istek hiç eksilmesin hayatımızdan… 2023 özgürlük yılı olsun.

O zaman biraz da hayal kuralım. Öyle çok uzak bir hayal değil, birkaç ay sonrasına dair… Hayal edin, bir şey değişmiş ve her şey adım adım değişiyor… Sabırla, sebatla, ilmek ilmek örülüyor yeni yaşam… Siyasi rehineler serbest kalmış, aileleri ve sevdikleri ile kucaklaşıyor, yurt dışına gitmek zorunda kalanlar bir bir dönüyor, hasret gideriyorlar, hukuk ve adalet yeniden inşa olmaya başlamış, mahkeme önleri nöbet yerlerimiz olmaktan çıkmış, insanlar ekonomik darboğazdan adım adım da olsa çıkıyor, bu sefaletten kurtulacağına dair umudu var, daha adil bir bölüşüm hayata geçiriliyor, eğitim ve sağlıktaki sorunların çözülmesi için ciddi adımlar atılmaya başlanmış, hekim ve hasta hakları birlikte konuşulur ve tartışılır olmuş, kadın haklarında önemli adımlar atılmış, kanun hükmünde kararnameler (KHK) tarihin çöplüğüne atılmış, gasbedilen haklar yeniden tesis edilmiş, seyahat hakkına getirilen keyfi sınırlamalar kalkmış, haklarımızı korumak için değil, daha ileriye taşımak için meydanlardayız, en güzel sözlerle yazılmış pankartlarımızın altında, sloganlar eşliğinde meydanları şenlik alanına çevirmişiz, kentlerin ve doğanın talanı son bulmuş, iklim krizine birlikte çözümler arıyoruz, yandaş medya kendi kendini ve nefret dilini lağvetmiş, kendi çukuruna gömülmüş, ilişkilerimiz onarılmış, birbirimizin ruhunu iyi etmeye soyunmuşuz, yüzlerimiz gülüyor, kocaman kahkahalar atıyoruz… Çalınan hayatlarımızı ve umutlarımızı geri almışız. Daha ne isteriz ki!

Başka bir Türkiye mümkün, bunu biliyoruz. Hep birlikte onarıp yeniden inşa edeceğiz o ülkeyi. Uzak ve belirsiz bir gelecekte değil, hemen şimdi başlıyoruz. Yarın değil, bugün. Adım adım, ilmek ilmek o mücadeleyi örüp haklarımızı geri alacağız, iyiliği ve güzelliği inşa edeceğiz.