Gerçekler değişmez

Bazı insanlar kendi başarısızlıklarını örtbas etmek için başkalarının başarılarını kötülemeye hatta yok etmeye çalışırlar. Başkalarının elde ettikleri başarıları asla elde edemeyeceklerinin farkına varmanın verdiği eziklikle ellerine geçirdikleri ilk fırsatta her türlü kötülüğü de yapabilirler. Bu başarının ne kadar büyük ya da küçük olduğu hazmedemeyenlerin zihinsel kapasiteleri hakkında önemli ipuçları verir.

1990 yılında satranca başladıktan sonra her gün neredeyse yaklaşık sekiz saat satranç çalışmanın sonucu olarak hızla gelişmiş ve altı ay sonra 1991 yılında Sakarya il birincisi olmuş Türkiye şampiyonası elemelerine katılma hakkı kazanmıştım. 1992 il birinciliğinde şampiyonluğu şu anda uluslararası ilişkiler uzmanı olan saygıdeğer rakibim Murat Yurtbilir beni yenerek ve hak ederek kazanmıştı. 1993’te tekrar şampiyon oldum ama ’94 yılında şu anda göz doktoru olan değerli dostum Erhan Göçmez şampiyonluğu söke söke aldı benden. ’97, ’98 ve 2000 yıllarında üç defa daha kazandım il birinciliğini. 2001 yılında Öğretmen Kadir Sert ve 2002 yılında Cem Toz bu unvanı kazanan diğer isimlerdi. 2003 yılında altıncı ve son defa şampiyon olmayı başarmıştım. Bu süreçte Sakarya’nın ilk satranç kulübünü (1997) kurdum. 1999 depreminden sonra kulübü kapatmak zorunda kaldık ama ailem yıkıntılar içindeki şehri terk ettiğinde orada kalmayı tercih ettim ve 2005 yılında kadim dostum Devrim Özkurt ile beraber Sakarya’nın ikinci satranç kulübünü açtık.

İyi de şimdi ben bunları neden yazdım? Bugün Sakarya’daki neredeyse yetişkin tüm satranç sporcuları bu iki kulüp sayesinde satrançla tanıştılar ki, bunun verdiği mutluluk benim için tüm kupalardan daha değerli. Kazandığım altı şampiyonluk bir satranççı için çok büyük başarılar değildi. Ancak kendimce küçük addettiğim bu başarıların başkalarının kabusu olduğunu yakın zamanda öğrenmiş bulunuyorum.

Sakarya Satranç İl Temsilciliği sayfasında (sakarya.tsf.org) “Sakarya il birincileri” başlığı altındaki bölümde altı defa yer alan ismimin, İl Temsilcisi Ahmet Can Duygu tarafından silindiğini öğrendim. Satranç geçmişi olmayan birinin il temsilcisi olarak atanması TSF adına bir trajedi. Sakarya satrancını geliştirmesini umduğunuz kişinin otuz yıllık satranç tarihini değiştirmeye çalışması da elbette ki iyi niyetli değil. Önce, kazandığım bu altı adet şampiyonluk kupasını münasip bir yere asması için kendisine göndermeyi düşündüm ama değerini bilmeyeceğinden emin olduğum için vazgeçtim. Tanıklar, kupalar ortada, üstelik neyse ki internet arşivi diye bir şey var.

Dedektifler cinayet işlendiğinde ilk olarak bu cinayetten kimin çıkar sağladığına bakarlar.  İl Temsilcisi Ahmet Can Duygu’nun tarihi katletmesinin kendi kişisel tercihi olmadığı çok açık. Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Berkay Çelik’in Sakarya il birincileri listesinde üç şampiyonluk ile çok arkamda kalması ise ilginç bir tesadüf. Benim için üzücü olan, şampiyon olmadığım yıllarda yukarıda isimlerini yazdığım şampiyonların başarılarının beni akıllarınca cezalandırmak isteyenler tarafından silinmesi. Yönetim Kurulu Üyesi Berkay Çelik yapılan hukuksuz değişiklikle artık kendisini en fazla şampiyon olan kişi olarak lanse edebilir ama onun için üzücü olan hayatının sonuna kadar ondan daha fazla şampiyon olduğum gerçeğini bilerek yaşayacak olması.