Başkan lisansları sakladı, altyapı kulübü sırtladı

Bu hafta sizinle, 75 yıllık bir kulübün son dönemde başına gelen çok acayip maceraları paylaşacağım. 1947 kuruluşlu Çaycumaspor, Zonguldak Süper Amatör Lig’de 90 bini aşkın nüfuslu Çaycuma ilçesini temsil eden bir futbol kulübü.

2022’de, kulübün başkanı ailevi sağlık durumlarını öne sürerek istifa etti. 23 Haziran’da düzenlenen seçimlerde aday çıkmadı. 30 Haziran’da tekrar seçim düzenlendi, gene aday çıkmadı. Olağanüstü kurullarda aday çıkmaması nedeniyle kulübün kayyuma kalma ihtimali söz konusu oldu. Neyse ki 21 Ağustos’ta düzenlenen seçimlerde bu kez bir aday çıktı.

Bartın’da bir kredi finans şirketi sahibi olan Bartınspor Eski Başkanı Enes Eser, Çaycuma’ya gelip Çaycumaspor başkanlığına adaylığını koydu. Tek aday olarak da başkanlık koltuğuna oturdu. Güle oynaya başlayan yolculuk, kısa sürede biraz çetrefilli hale geldi. Ciddi bir finans kaynağı olduğunu ve kulübü maddi açıdan sırtlayacağını basına da deklare eden Enes Eser, başkanlık koltuğuna oturduktan iki ay sonra Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’yı yaylım ateşine tutarak kulübün masraflarını karşılayamadığını ve belediyenin kendilerine yardım etmediğini ileri sürerek basına demeçler vermeye başladı. Sadece Kantarcı’ya değil, Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze’ye de savaş açan Enes Eser “İstiyorlarsa işi siyasi arenaya çeksinler, onlara rağmen takımı şampiyon yapacağım” gibi ifadeler kullanmaktan kaçınmadı.

İş ciddileşmekle kalmadı, biraz da çirkinleşti.

Bir süre sonra önce kulübün teknik heyetini kulüpten yolladı, sonra bazı futbolcularla yolları ayırdı. Fakat kadro dışı bırakılarak kulüpten uzaklaştırılan beş futbolcu, Enes Eser’e dava açacaklarını duyurdu. İddialarına göre, Enes Eser’in sahibi olduğu ELFF Finans, Kredi ve Danışmanlık Şirketi adına bu futbolcuların kimlik bilgileri kullanılarak kredi çekilmişti. Futbolcular durumu, kendilerine icra tebligatı gelince öğrenmişti.

Enes Eser’in para ile ilişkisinin sadece finans şirketiyle sınırlı kalmadığı ortaya çıktı. “Canımla ve ailemle tehdit edildiğim için başkanlığı bıraktım” diye duyurduğu Bartınspor’da ondan sonra başkanlık görevini üstlenen Lütfi Bayrak bir açıklama yaparak kimsenin Enes Eser’i tehdit etmediğini, ailevi sorunlar yaşayan Enes Eser’in bazı yöneticilerden para ve kulübün parayla sattığı kombine kartların bir kısmını alarak kayıplara karıştığını açıkladı.

Bütün bu gelişmelere ek olarak Çaycumaspor’da da yönetim açıktan tepkisini göstermeye başladı ve 10 yönetici istifa etti. Enes Eser ise bu süreçte kulübün tesislerinin anahtarlarını Çaycuma Belediye Başkanı’na kargoyla gönderip bunu yerel basınla paylaşmayı tercih ediyordu. Başkanlıktan istifa etmeyeceğini, şubat ayında kongreye gidileceğini duyuran Enes Eser’in bu yaklaşımının doğurduğu soru işaretleri Çaycumaspor’u harekete geçirdi ve mahkeme yoluyla kulübe transfer yasağı getirildi. Kulübün, 18 Ocak 2023’te atanacak kayyuma kadar transfer süreçleri donduruldu. Şubat ayındaki kongreye kadar da kulübü kayyumun idare edeceği açıklandı.

Bunun ne kadar doğru bir karar olduğu ise, bu hafta sonu ortaya çıktı. Zira iddialara göre başkan, kulüpteki futbolcuların lisanslarını da alıp kayıplara karışmıştı. Bir diğer deyişle, geçen hafta sonu oynanacak Sefercikspor maçına çıkacak hiç futbolcu kalmamıştı.

75 yıllık bir kulübü kendi hesapları doğrultusunda sahaya dahi çıkaracak futbolcusu kalmamış hale düşürmeye çalışan Enes Eser’e karşılık, dokuz yıldır belediye bünyesinde gerçekleştirilen altyapı faaliyetleri sayesinde kulüp sahaya altyapı oyuncularıyla çıktı. Çünkü altyapı futbolcularının Çaycumaspor bünyesinde lisansları vardı. Evet, kulüp 5-0 yenildi ama en azından bazı hesapları bozdu.

Tam yerine rast geldi, manzara koyalım; galiptir bu yolda mağlup.

Ancak böyle bitirmek olmaz. Finansçı başkandan söze girdik, finans atıflı bir sözle nihayete erdirelim yazımızı: Evdeki hesap çarşıya uymadı.