Sözde demokrasi
Fotoğraf: DHA
Cumhur İttifakı artık demokrasiden söz etmiyor. Bir taraftan Türkiye’nin uçtuğundan, şahlandığından, yakın zamanda dünyanın en büyük onuncu büyük ekonomisine sahip olacağından bahsediyor, diğer taraftan eğer OHAL koşulları devam etmezse hemen yarın çökebileceğinden, var olma-yok olma çizgisinde olduğundan söz ediyor. İnanmak isteyenler onlara inanıyor. Cumhur İttifakını demokrasi iddiası olmadığından bu yazının konusu etmiyoruz.
Fakat, altılı masa demokrasi iddiasında. Türkiye’yi tek adam yönetiminden kurtaracağını, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçireceğini, Türkiye’yi yeniden demokrasiye döndüreceğini söylüyor. Sadece kendi yandaşlarının değil seksen beş milyon yurttaşın iktidarı olacaklarını söylüyor. Söylüyor da seksen beş milyon içindeki altı buçuk milyon seçmenin iradesini geri kalan seçmenin iradesi ile bir tutmuyor. Onların demokrasi ufku da o kadar. HDP’yi geçen seçimlerde desteklemiş altı buçuk milyon (belki bu seçimde yedi buçuk milyon) seçmen istediği cumhurbaşkanına oy veremesin, benim cumhurbaşkanı adayıma oy versin diyor. Benim adayıma kayıtsız şartsız oy verirse demokrasiye oy vermiş olur, benimle pazarlık yapmaya kalkarsa ya da bana oy vermezse demokrasiye karşı olur diyor. Böyle demokrasi olur mu?
Altılı masadan bazıları kapalı kapılar arkasında, HDP ile ittifak yapılabilir elbette ama o durumda sağcı ve muhafazakar seçmen bizden uzaklaşır diyorlar. Ama bunun doğru olmadığını “çözüm süreci”nde gördük. AKP, Öcalan ile açıktan pazarlık yaptı ama sağcı ve muhafazakar seçmen desteğini kesmedi. Hep söylüyorlar: İmralı’dan mektup getirtti, Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarttı, AKP’nin ve MHP’nin seçmeni isyan etmedi. Siz seçmenleri “ahmak” mı sanıyorsunuz? Bir taraftan “Kürt meselesi silahla çözülemez, Mecliste çözülür” diyorsunuz, diğer taraftan HDP milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılırken, milletvekilliği düşürülürken, hapsedilirken, belediye başkanları görevden alınırken sessiz kalıyorsunuz ve kendi cumhurbaşkanı adaylarını çıkarmasınlar, bana oy versinler, HDP kapatılırsa kapatılsın, para verilmezse verilmesin diyorsunuz. İlginç bir demokrasi anlayışı!
Herkesi “ahmak” yerine koyuyorlar gerçekten. Hesap kitap bilmez sanıyorlar. Farz edelim ki HDP ile açıktan ya da dolaylı ittifak yaptın ya da seçimler için geçici bir güç birliğine soyunduk ve sana oy verecek sağcı muhafazakar seçmenden oy kaybettin. Kayıp ne kadar olur? Yüzde üç, yüzde beş mi? Öte yandan böyle bir güç birliğinde ortak adayı destekleyecek en az yüzde on, on iki oy var. Hesap ortada.
Altılı masa demokrasi iddiasında ise HDP ile görüşmelidir. HDP’nin hayır diyeceği bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmamalıdır. HDP’nin üzerindeki baskılara tepki göstermelidir. Kapatma davası, para verilmemesi konularında daha yüksek sesle konuşmalıdır. HDP ve Emek ve Özgürlük İttifakı zaten biz de altılı masa içinde yer alalım demiyor. Demokrasi iddiası ileri sürüyorsanız bunun gereklerini yerine getirin, biz “sözde demokrasi” sözlerini bugüne kadar çok gördük, laf değil pratiğe bakarız diyorlar.
- Kartlar yeniden karılıyor 17 Aralık 2024 04:41
- Suriye'yi bekleyen 10 Aralık 2024 05:01
- Savaşa ve yoksulluğa karşı ittifak 03 Aralık 2024 06:40
- Kayyım 26 Kasım 2024 04:41
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37
- Bilinen yalanlar 08 Ekim 2024 04:41
- Barış mücadelesi 01 Ekim 2024 04:48