İktidar, dezenformasyon ve troller

Fotoğraf: TBMM
Twitter başta olmak üzere sosyal medyanın etkisinin ne kadar olduğu epey tartışmalı bir konu. İster olumlu bir kampanya olsun isterse de bir hedef gösterme/dezenformasyon operasyonu; hedefine ulaşan kampanyaları göz önünde bulundurduğumuzda sosyal medyanın hiçbir etkisinin olmadığını iddia edemeyeceğimiz ortada. Ortada bir etki olduğu kesin. Devletlere, iktidarlara sosyal medya propaganda timleri kurduracak denli de dikkate alınan bir etki bu.
Kendi platformları aracılığı ile politik manipülasyon yapılması sosyal medya şirketlerinin de görmezden gelemediği bir olgu. 2020 yaz aylarında Twitter, Stanford Internet Gözlemevi (SOI) ve Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) ile ortak çalışması sonucunda devlet destekli politik manipülasyon gerekçesi ile Türkiye, Rusya ve Çin ile bağlantılı 32 bini aşkın hesabı platformdan atmıştı. SOI’nin raporuna göre bu hesaplardan 7 bin 340’ı AKP’nin gençlik kolları ile bağlantılı idi. Bundan 4 yıl öncesinde, 2016 ABD başkanlık seçimleri sırasında Rus oligark Yevgeny Prighozin’in Internet Araştırma Ensititüsünün (IRA) sosyal medya propagandasıyla ABD seçimlerine müdahalesi epeyce tartışma konusu olmuş ve hatta ilişkili bulunan iki paravan şirket hakkında ABD’de dava açılmıştı.
Hem devletlerin hem sosyal medya şirketlerinin ciddiye aldığı sosyal medyanın etkisinin ne kadar olabileceğini somutlamak zor. Pazartesi günü Nature Communications’da yayımlanan ve 2016 ABD başkanlık seçimlerine Rusya’nın etkisini inceleyen bir çalışma biraz olsun fikir vermeye aday. 1496 katılımcının IRA ile bağlantılı 700 bin gönderiye ne kadar maruz kaldıklarını tespit etmeye çalışan araştırmanın vardığı sonuçlara göre söz konusu gönderilere maruz kalmaların yüzde 70’i katılımcıların yüzde 1’lik bir kesiminde toplanıyor. Ve bu yüzde 1’lik kesim kendini halihazırda kuvvetlice cumhuriyetçi olarak tanımlayanlar. Özetle Rus sosyal medya propaganda kampanyasına ağırlıklı olarak çoğu zaten Trump’a oy verecek partizan bir kitle maruz kalmış. Çalışmayı yapanlar davranış değişikliklerinde, kutuplaşmada ve oy verme yönü ile Rus propaganda kampanyasına maruz kalma arasında anlamlı bir ilişki bulamadıklarını belirtiyor. 27 bin gönderi üzerinde yapılan bir diğer çalışma da 2018’de benzer sonuçlara varmıştı.
Perşembe günü CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, iktidar ile doğrudan bağlantılı 8 bini aşkın üyesi bulunan Ebabil Harekâtı adlı bir trol grubunu mali ve politik ilişkileri ile detaylıca deşifre etti. Özel’in ortaya koyduğu veriler ile sonrasında grubun yazışmalarını ve gönderilerini kazıyanların ortaya çıkarttıkları bu trol grubunun zaman zaman muhalefeti zaman zaman da tek tek muhalifleri sıklıkla da dezenformasyon yolu ile hedef aldığını ortaya koyuyor.
Yukarıda andığım araştırmalara bakarak bu grupların etkilerinin en iyi ihtimalde zayıf olacağı iddia edilebilir ancak böyle bir iddia ABD’de değil Türkiye’de yaşadığımızı ve manipülasyonun “dışarıdan” değil “içeriden” yapıldığı gibi gerçekleri ıskalar. Seçmen davranışına doğrudan bir etkisi olmasa dahi söz konusu grup Türkiye’de muhalifleri hedef göstererek kimi zaman davalara ve hapishaneye kadar varabilen süreçlerin önünü açmıştır. Çeşitli dezenformasyon kampanyaları ile muhalefetin değersiz gösterilmesi ve kamuoyu önünde itibar kaybettirmeye çalışılması da göründüğü kadarıyla grup açısından rutin bir operasyon şeklidir. Bütün bunlara ek olarak grup iktidar içindeki klikler arası çatışmalarda da kullanılmaktadır. Yani etkisi itibarıyla işlevsiz değil aksine iktidarın oldukça işine yarayan bir araçla karşı karşıyayız.
Grubun başı olduğu iddia edilen Emin Şen’in hesabı Twitter tarafından “Twitter kurallarına uymadığı” gerekçesi ile askıya alınmış durumda. Twitter sebebini açıklamamış olsa da sebebin “devlet destekli politik manipülasyon” olduğunu söylemek için kahin olmaya gerek yok. Kalan 8 bin küsur hesaba Twitter’ın bir işlem uygulayıp uygulamayacağını, bu hesapların 2020’de platformdan atılmış olan 7 bin küsur hesapla bağını ve mahkemelerin bu bir ayağı iktidara kadar uzanan örgütlü dezenformasyon şebekesini yeni dezenformasyon yasası kapsamında ele alıp almayacağını birlikte göreceğiz.
İLGİLİ HABERLER

Özgür Özel, Süleyman Soylu dosyasını açıkladı: "Soylu'nun trol ordusu kamu kaynaklarını yiyip içiyorlarmış"

Özgür Özel konuşurken İçişleri Bakanlığı sitesinde Emin Şen’in görevi değiştirildi!

Emin Şen'den ilk açıklama: Süleyman Soylu'ya sadece sosyal medya danışmanlığı yaptım

Emin Şen 2013'te böyle anlatmıştı: "Soylu katıldıktan sonra sosyal medya motivasyonu geldi partiye"

Ahmet Şık: Soylu’nun trolleri bütçe görüşmelerine girmiş

Evrensel'i Takip Et