15 Ocak 2023

Renkli-Türkçe Sine’Masal, Acıklı Güldürü ve Metin Belgin-3

Fotoğraf: Metin Belgin kişisel arşivi 

Metin Belgin’in anılarıyla unutulmaz isimlerle zamanda yolculuk yapmayı sürdürüyoruz; “Malazgirt” oyununu çalışırlarken Türkeş’in de oyunu izlemeye geleceği söylenir fakat bomba ihbarı yapılır. Polisler sahnede bomba araması yaparken perdenin arkasından “Bomba burdaa!” diyen bir ses duyulur. “Ne bombası diye atılıyor polislerden biri, Mehmet Ali Erbil kafasına sarı bir peruk takmış cevabı yapıştırıyor: ‘Seks bombası!’ bizim fırlama bugün neyse, 18 yaşında da aynı.” (Acıklı Güldürü s. 33)(*)

Yine Metin Belgin’in cümleleriyle unutulmaz anılarından, unutulmaz isimlerle bir bölüm; “Votka vişneye sardırdım bu aralar, ortalı sıkı mıkı aldırdığım yok. Emir vermişler kapıdakilere, ince aramadan geçiriliyorum tabii, salak sanıyorlar beni, elimdeki süt şişesini bile açıp kokluyorlar, yağma yok, benim zulam balerin kızların çantası, canım alt tarafı cep kanyağı işte, onu da Şancı Cem Usal’la paylaşacağız.”

“Okulun çapraz köşesindeki bayiden Cumhuriyet gazetesi alıyorum, yine gaste almaya gittiğim bir gün adam uzaktan ‘gelme’ diye işaret ediyor, eliyle avucuna yazar gibi yapıyor. Site yurdundan fişlendiğimizi anlıyorum, kantin basmaya kadar götürüyorlar eylemlerini, okul da artık sağ sol arasında gerilmeye başlıyor, bakın sakin sakin anlatmaya çabalıyorum, kimsenin adını zikretmiyorum ama bir kişinin adını anmadan geçemem, uçan baleci Aydın Erol en harbi devrimcisiydi Cebeci’nin. Rudolf Nureyev’in hayran kaldığı arkadaşımız 1987 yılında Hamburg’da çıkan bir fraksiyon kavgasında tabanca kurşunuyla kim vurduya gidiyor maalesef.”

Metin Belgin Konservatuvardan mezun olunca ağustos 1977’de “stajyer sanatçı” unvanıyla Bursa Devlet Tiyatrosu kadrosuna dahil olur. Ahmet Vefik Paşa’da Namık Kemal’in “Gülnihal” oyununda Muhtar Bey rolüyle profesyonel oyuncu olarak sahneye çıkar.  Ertesi sezon Haşmet Zeybek’in unutulmaz oyunu “Düğün ya da Davul” oyunuyla Bursa’da da Ankara turnesinde de büyük ses getirirler, kapalı gişe oynarlar oyunu.

Trajikomik anılar, ilginç deneyimler de yaşanır bu oyun sahnelenirken, Zonguldak turnesinde madenciler de izler oyunu; Mustafa Uğurlu sahne kenarında sazıyla oyunun müziklerini çalıyorken işçiler eline peçete tutuşturuyordur, “istek türküler yazıyorlarmış meğer: Ayağında kundura…” Daha da tuhafı kadın erkek hepsi köylü şalvarıyla çıkıyordur sahneye, oyunu bitirip tam selam verirken, o güne kadar tiyatro diye izledikleri soyunan dansözlerin gösterisinden ibaret olan madenciler “aç aç” diye tempo tutmaya başlarlar.

Metin Belgin, Yazar Vecdi Çıracıoğlu’yla tiyatro anılarını anlattığı yeni kitabı ‘Acıklı Güldürü üzerine yaptığı söyleşide “Acıklı Güldürü’yü okuyanlar, kuşağımın atlattığı badireleri görecek” diyordu.

Vecdi Çıracıoğlu’nun “Tiyatroda geçmiş dönemle bugün arasında sence ne fark var?​” sorusunu yanıtlarken şunları söylüyordu: “Benim için en önemli fark, tiyatronun olmazsa olmazı, usta-çırak ilişkisinin ortadan kalkması. Tiyatro sabır, disiplin, özveri gerektiren bir meslek…Gençlerin sabırsız, aceleci, her şeyi kolay elde etme davranışı içinde olduklarını gözlemliyorum. ‘Acıklı Güldürü’yü okuyanların benim kuşağımın nasıl zor koşullardan geçtiğini, ne badireler atlattığını göreceklerini umuyorum.”

 Sinema anılarını anlattığı ilk kitabı “Renkli-Türkçe Sine’Masal”ın ardından pandemi nedeniyle evlere kapandığımız günlerde, sahneye attığı ilk adımdan başlayarak, emekli olana kadar 50 yıllık sahne hayatından kesitleri ilk kitaptaki gibi modern meddah olarak, yazı dili yerine konuşma diliyle yazdığı “Acıklı Güldürü”de toplar. Okurun da yazarın, yaşayanın duygularıyla, okumasını, gülmesini, kızmasını, hüzünlenmesini ya da sorgulamasını amaçlamıştır.

Bursa dar gelmeye başladığında sinema ve dizi sektöründe çalışmak düşüncesiyle İstanbul’a gelir Metin Belgin. 22 yaşındadır, “Birkaç arkadaş evinde misafirliğin ardından Beyoğlu’nun arka sokaklarında tuvaleti ortak, banyosu olmayan ucuz bir otel odasında bulur kendini. İstanbul Devlet Tiyatrosu, yaşanan yangın sonrası onarılarak 6 Ekim 1978’de Atatürk Kültür Merkezi (AKM) olarak açılan binada yerleşik konuma geçer. Hocalarından Can Gürzap müdür, Ahmet Levendoğlu da müdür yardımcısıdır. AKM’nin Oda Tiyatrosunda arkadaşları müthiş bir kadroyla “Antigone” oyununun provasını yapıyorlardır. Birgün Ahmet Levendoğlu odasına çağırarak “Antigone”yi izledin mi diye sorar. “Hayır hocam henüz izleyemedim diyen Metin Belgin’e oyunun tekstini uzatarak “Bu akşam izle, koro rolünü ezberle, yarın akşam sen oynayacaksın” der, böylece AKM’de İstanbul seyircisinin karşısında ilk kez sahneye çıkar ve sonrası gelir. Yüzlerce oyun, yüzlerce insanla yaşanmışlıklar, anılar, anılar.

UNUTULMAZ İSİMLER, UNUTULMAZ ANILAR

Kimler yoktur ki anılarda, “Acıklı Güldürü”de. Cüneyt Gökçer’den Cihan Ünal’a, Ayten Gökçer’den, Deniz Gökçer’e, Arsen Gürzap’tan Zafer Ergin’e, Nur Subaşı’dan, Civan Canova’ya, Ayda Aksel’den, Meral Oğuz’a yüzlerce insan ve yaşanmışlıklar, anımsamalar…

Yurt içinde yurt dışında sahnelenen onlarca oyun, onlarca rol; “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, “Kösem Sultan”, “Jül Sezar”, “Tohum ve Toprak”, “Yedi Kocalı Hürmüz”, “Kontrabas”, “Gergedan”, “Oyunun Oyunu” …

Kitabın sonuna çalıştığı oyunların kadrolarını, broşürlerde yer alan yazarların yazılarını eklemiş Metin Belgin.  Yönettiği “Hadi Öldürsene Canikom” için Aziz Nesin’in broşüre yazdıkları… “Ödenekli tiyatrolarla yazar olarak mücadelesini arşivinden belgelerle göz önüne seriyordu Aziz Nesin.” Ataol Behramoğlu, Tomris Uyar ve Cem İdiz’in broşür yazılarına da yer veren Metin Belgin’in beklentisi kitabı yalnızca tiyatrocuların değil, seyircilerin de okuması.

(*) Metin Belgin, Acıklı Güldürü. Literatür Yayınları, Aralık 2022

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ülkede 10 milyon kişi 25 bin liranın altında, açlık sınırı civarında bir ücretle çalışıyor.

65 yaş üstü nüfusun yüzde 13’ü geçinebilmek için, inşaat gibi ağır işler de dahil, çalışıyor.

Aile Bakanlığı verilerine göre 3 milyon 690 bin aile sosyal yardımla geçiniyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et