18 Ocak 2023 04:33

Baskıcı iktidarlarla ve neoliberal politikalarla mücadele

Emek ve Özgürlük İttifakı Kartal mitingi

Fotoğraf: MA

Paylaş

Dünyanın dört bir yanında halklar aşırı sağcı ve baskıcı iktidarlarla mücadelesini sürdürüyor. Bunlardan biri de İsrail’de aşırı sağcı Netanyahu hükümetine karşı yürütülen mücadele. İsrail’de geçtiğimiz cumartesi günü yargı reformuna karşı düzenlenen eylemlere on binlerce kişi katıldı. Protestocular arasında yargı mensupları da vardı. Yargı erkinin zayıflatılmasına, yetkilerinin bir kısmının Meclise devredilmesine, yargıç atamalarının siyasallaştırılmasına ve siyasal rejimin teokratik bir rejime dönüşmesine karşı düzenlenen bu protestolar dünya gündemine oturdu. Netanyahu iktidarına muhalif olanlar her ne kadar bölünmüş durumda olsalar da iki haftadır sokakta bir araya gelebildiler ve protestocuların sayısı bir haftadan diğerine muazzam bir artış gösterdi. Başta yargıçlar olmak üzere, muhalifler hukuk devletine sahip çıkmak için sokağa indiler.

Eylemler aracılığı ile olmasa da Amerika Birleşik Devletleri’nde de Donald Trump’ın hukuk devletini tahrip etmeye yönelik girişimlerine en büyük direnç yine hukukun kendi içinden gelişmişti. Bunun ne kadar kıymetli olduğunu Türkiye’den bakan bizlerden daha iyi anlayan yoktur sanırım. İsrail’e ve ABD’ye bakınca insan, Türkiye’de yargının bu hale getirilmesine en büyük tepki ve direniş de keşke içeriden gelebilseydi diye düşünmeden edemiyor. Öyle olsaydı bugün bu halde olmazdık.

Donald Trump, Jair Bolsonaro, Tayyip Erdoğan, Viktor Orban ve Binyamin Netanyahu işlerine geldiğinde yargı bağımsızlığını söylemlerine konu yapan, ancak bağımsız yargıçlardan hiç hoşlanmayan liderler. Demokrasiyi, işlerine geldiği müddetçe seçim sandığına indirgeyen, kolektif eylemlere sadece meşruiyetlerini sağladığı ve çıkarlarına hizmet ettiği müddetçe tahammülü olan, hukuk devleti ile yıldızları hiç barışmayan siyasiler. Üçü halen iktidarda, diğer ikisi kabullenmek istemeseler de artık “eski” başkanlar. Sandık mücadelesi onları henüz tarihe gömememiş olsa da en azından “eski” yaptı. Onları “eski” yapan seçim mücadelesi sokakta ve seçim meydanlarında başladı. Sandık başında verilen oy o mücadelenin sadece aşamalarından biriydi.

Geçtiğimiz pazar günü bu tür iktidarlara karşı bir başka ses de İstanbul Kartal’dan yükseldi. Emek ve Özgürlük İttifakı ilk seçim mitinginde “Yoksulluğa, savaşa ve baskıya dur diyelim, birlikte değiştirelim” diyerek kolektif mücadeleye çağrı yaptı. Niceliğin gücü ile gövde gösterisi yaparken, iktidara “Sana bu meydandan tek bir oy yok”, Millet İttifakına “Biz de varız” mesajı vermiş oldu. Ve bir kez daha, seçim mücadelesi de olsa, hak mücadelesi de olsa, yolu meydanlardan geçmeyen bir mücadelenin olmadığını gösterdi. Baskıya ve neoliberal politikaların sonuçlarına Kartal’dan çok güçlü bir ses yükseldi.

O ses önümüzdeki günlerde, diğerleri kadar baskıcı olmasa da neoliberal politikaları şiar edinmiş Macron Hükümetine karşı, prim gün sayısını artıran ve emeklilik yaşını altmıştan altmış dörde yükselten emeklilik reformunu protesto etmek için Fransa’dan da yükselecek. Bütün sendikalar 19 Ocak için grev çağrısı yaptı bile. Evet, yanlış okumadınız, bütün sendikalar, bölünmeden, ayrışmadan reform tasarısına karşı birlikte hareket ediyor. Zira, toplumda ciddi bir kaygı oluştu. Huzurevine ya da mezara gitmeden emeklilik hakkından yararlanabilecek miyim sorusu her yerde ve her yaştan insan tarafından soruluyor. Özellikle elli yaşından sonra işsiz kalanlar için iş bulmadaki güçlük düşünüldüğünde mesele daha da iyi anlaşılabilir. Ve tabi emeklilik reformunu, işsizlik ödeneği hakkını yirmi dört aydan on sekiz aya düşüren en son düzenlemelerle birlikte değerlendirmek lazım. Başbakan Elizabeth Born’un “en güzel yaş” dediği emeklilik yaşı mı, yoksa emekçilerin mücadelesi mi galip gelecek hep birlikte göreceğiz.

Kimi yerde yoksulluğa ve neoliberal emek düşmanlığına, kimi yerde baskıya ve zulme, kimi yerde de her ikisine karşı ezilenlerin, muhaliflerin sesi yükselmeye devam ediyor. Bu ses, bu mücadele, sağcı ve baskıcı iktidarlar karşısında yaklaşan baharı muştuluyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa