Her devrin adamı
750 atıflı rektör, 11 bin atıflı bölüm başkanını görevden aldı.
Söylenen gerekçe, 11 bin atıflı bölüm başkanının 1898 atıflı dekan vekili ile anlaşamaması. Eğer durum bu ise, Barlas Hoca’dan başlayarak bol atıflı hocalardan kurtulma operasyonu sürüyor belli ki. Çıta 2 bin gibi görünüyor. Yaptığın araştırmanın sonuçlarını yayımlayıp 2 bin kişiden fazla kişinin okumasını ve kendi çalışmasında kullanmasını (atıf) başarırsan, demek ki bu Boğaziçi Üniversitesi yöneticileri için sıkıntı kaynağı.
Rektör, dekan hikaye. Hepsi atanmış. Üniversitelerin ve Yüksek Öğretim Kanunu’nun en demokratik maddesi bölüm başkanlarının seçilmesi ve atanması maddesidir. En azından ana bilim dalı başkanlarının çoğunlukla önermesiyle dekan, bölümün önerdiği kişiyi bölüm başkanı olarak atar. Her şeyin rektörün keyfine göre atandığı bir sistemde en demokratik madde de ancak bu kadar olur ama iş görevden almaya gelince ne demokrasi, ne hukuk kalır.
Bana garip gelen üniversitedeki bazı (sayıları ne yazık ki az değil) bilim insanlarının nasıl olup da siyasi iktidarın özel hırslarının kullanışlı uzantısı olmayı kabul ediyor olmaları. Onlarca, yüzlerce yayın yapıp, binlerce kişinin okumasını sağlayan zeki ve çalışkan insanların diğer meslektaşlarına baskı yapmak zevki ve hevesiyle kendi geleceklerini de tehlikeye atıyor olma cesaretleri. Tarihe, “kayyum”, “atanmış” sıfatlarıyla yazılma riskini hazmediyor olmaları. “Her devrin adamı” işini beceremezlerse (muhalefete bakılırsa zor gibi), gidenle gidecek olmalarını düşünemiyor olmaları. Gidenle aynı yere gideceklerini sanmaları.
Bakalım neler göreceğiz.
Evrensel'i Takip Et