28 Ocak 2023 04:13

Fikret Hoca’nın ardından

fotoğraf çekilen erkek

Fotoğraf Çiğdem Boz tarafından hazırlanan 'İktisatçı' belgeselinden alınmıştır.

Paylaş

            Her ölüm acıdır, hiçbir ölümün kabul edilebilir makul açıklaması yoktur, ne var ki ölüm yaşamın hiç değişmez tek ve en güçlü gerçeğidir. Profesör Fikret Şenses Hoca da elim hastalığa yenik düşerek biz meslektaşları ve dostlarına bu acıyı yaşattı.

            Bir insanın topluma sağladığı yarar hiçbir ölçüyle değerlendirilemez. Ancak toplumun bilim ve kültür yaşamına katkı yapan insanların değeri yüksektir, çünkü böylesi katkılar toplumlarda zincirleme etki ile çoğalır ve zamanın ötesine geçer. Ondan dolayıdır ki, toplumsal envanterde hocalar sosyal sermaye olarak bilinir ve anılır. Çünkü hocaların emeklerinin etkisi hizmet anı ile sınırlı olmayıp, ileri dönemlere yansır. Hocalar toplumsal sosyal sermayenin yapı taşlarıdır. Fikret Hoca’nın vefatı ile toplumsal sosyal sermaye duvarının önemli bir taşı dünyamızdan kaydı.

            Fikret Hoca’nın çalışmalarını, eserlerini burada sayıp-dökmek, hele de değerlemek benim ne haddimdir, ne de kapasitemin dahilindedir: Onun için burada Hoca’nın sadece son eseri olan İktisada Farklı Bir Giriş adlı kitabını ele alacağım. Kitapta konuların içeriği kadar, konuların dizilişi de iktisat öğretisi ve fakültelerin klasik müfredatından farklı olduğu için önce biraz bu konulardan söz edeceğim.

            Birincisi, iktisat öğretisinde genellikle aletler doktrinden ayrı yazılır ve okutulur. Fakültelerin genel müfredatında mikroiktisat ve makroiktisat alanları farklı dönemlerde okutulur. Bunlara ilaveten kalkınma ekonomisi ya da dış ticaret ve sair konular yine farklı dönemlerde münferiden okutulur. Hatta okutulan konuların ya da alanların hangi ekol tarafından ne şekilde formüle edildiğinden söz dahi edilmez. Örneğin, kriz ya da enflasyon konuları konuşulurken bu konuların farklı ekollerde nasıl ele alındığı ve sorunlara ne tür çözüm önerileri getirildiğinden söz edilmez. Hatta bir derste kamu ekonomisi ile ilgili bir konuyu anlatırken “neoklasik teoriye göre” ifadesini kullandığımda, öğrenciler okuduklarından çok farklı ve yeni şeylerden söz ettiğimi sandılar ve bu yönde sorular sordular. Yanıt olarak, zaten tüm anlatılanların genelde neoklasik iktisat alanında olduğunu söylediğimde pek tatmin olmuş gibi görünmediler. Fikret Hoca’nın eseri, bu açıdan fevkalade öğreticidir.

            İkinci bir mesele de, iktisadi olayların ve buna bağlı olarak düşünce ve teorilerin zaman içinde üretim ilişkilerindeki değişime bağlı olarak değişmesi ile ilgilidir. İktisadi olaylar tarihini ve/veya iktisadi doktrinler tarihini vermeden aletleri ortaya koymak, sosyal alanda bir bilim dalı olduğu iddiasındaki iktisat öğretisinin zaman içinde izafi olduğu ve her zaman ve koşulda geçerli bilgiler olmadığı görüşünü arka plana atar. Biraz zorlama ile de olsa, Alman Tarihçi Okul iktisatçılarının İskoç iktisatçılarına yapmış olduğu, iktisatın her ulus ve koşula göre şekillendiği yönündeki itirazlarının standart iktisat öğretisinde de geçerli olduğunu düşünürüm. İşte Fikret Hoca’nın kitabı pedagojik olarak bu anlayışa uygun görülebilir. Konuyu biraz daha zorlarsak, Mark Blaug’un ünlü kitabının pedagoji bölümünde iktisat teorilerinin ilgili olduğu zamanların totolojik anlatımı olarak verilmesi, yabana atılacak bir görüş değildir.  

            Standart iktisat öğretisinde hiç sözünü etmediğimiz kapitalist sistemin de tarihsel bir oluşum olduğu Fikret Hoca’nın kitabının ilk bölümünden algılanabilir. Adeta teoriler geçidi olarak verilen bu bölümün, kitabın diğer kısımlarındaki bilgilerin yerli yerine oturtulmasında önemli bir işlevi haiz olduğunu düşünüyorum. Buradaki meselenin, aletler ile teorilerin nasıl birbiri ile kaynaştırılacağı olduğu açıktır.

            Kitabın diğer bir özelliği de, isminde de vurgulandığı üzere, konuların fevkalade zengin örnek ve sorularla zenginleştirilerek, öğrencilere ve yeni başlayanlara zengin ve rahat anlaşılabilir bir kaynak oluşturmasıdır. Zira çoğu kitaplarda olduğu üzere teorileri salt katı ifadeleri ile vermemek öğrencileri konuyu anlamadan ezberlemeye ittiği gibi, hatta öğrenci okuduğunu kafasında canlandırırken yanlış kurgulama ile konuyu yanlış dahi öğrenmiş olabilir. Diğer bir deyişle, yaşamdan örneklerle zenginleştirilmiş anlatım ve problemler konuların eleştirel olarak algılanmasına yol açar ve bu haliyle salt iktisat öğretisine değil, genç zihinlerde bilimsel düşünme alışkanlığı oluşturulmasına da katkı yapar.

            Fikret Hoca ile yanılmıyorsam Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesinde bir panelde birlikte olmuştuk. O dönemde YÖK üyesi idi hoca. Bir ara kendisine, böyle bir ortamda, bu tür bir baskıcı kuruluşta görev almasının pek hoş olmadığı görüşümü yansıttığımda, kendisinin ayrılması halinde farklı birisinin oralarda nelere kadir olabileceği şeklindeki yanıtını hep düşünürüm.

            Fikret Hoca’yı şahsen çok yakından tanımadım. Hocayı, küreselleşme, gelir dağılımı gibi konulardaki velût eserlerinden tanıdım ve çok yararlandım. Yeri doldurulamaz Fikret Hoca’nın vefatı bilim dünyamızda çok büyük bir yara açtı. Hocam ebedi istirahatgahında huzurla uyusun!   

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa