Millet İttifakı adaylıklarda anlaştı mı?

Fotoğraf: İYİ Parti
Erdoğan kendi Anayasa’sına uymaya bile tenezzül etmiyor. Yasal karşılığı olmamasına rağmen kendi ilan edeceği bir erken seçimde aday olmada ısrarlı. Kendi atadığı YSK üyelerinin karşı çıkması da beklenmiyor. Muhalefet partilerinin dayatmaya boyun eğmemesi şart. Aynı boyun eğmez tutum, 6 Nisan sonrası başlayacak seçim sürecinde yeni seçim yasasının uygulanamayacağı konusunda da alınmalı.
Ancak burjuva muhalefetin de başı sıkışık.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hafta sonu önce Samsun, sonra Ankara’da partisinin il kongrelerinde konuştu.
Pazar günü ise, Halk TV’de Bengü Şap Babaeker ile İsmail Küçükkaya’nın sunduğu “Lider Masası” programının konuğu Kılıçdaroğlu’ydu.
İkisi de, yaklaşan seçimlere ilişkin iddialarını ortaya koydu. Kulislerde Akşener ve partisinin Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına itiraz ettiği konuşulmaktaydı. Ancak kişisel iddiaları önceden seslendirilmiş olsa da, bir gün arayla yaptıkları açıklamaları ortaya koyuş biçimlerinin gösterdiği, sanki aralarında anlaşmış olduklarıydı.
Kılıçdaroğlu “Millet İttifakı”nın cumhurbaşkanı adayının 13 Şubat’ta açıklanacağını ve seçime ilişkin yol haritasını da bu adayının anlatacağını söyledi. “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı siz misiniz?” sorusuna verdiği yanıt anlamlıydı: “Her parti doğal olarak kendi liderini cumhurbaşkanı adayı olarak görmek ister. CHP’liler de kendi genel başkanlarını cumhurbaşkanı adayı olarak görmek ister. Ama burada asıl olan altı liderin oturup ortak karar vermesidir.”
“6’lı masa” liderlerinden Temel Karamollaoğlu (SP) ile Gültekin Onay (DP) önceden Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıklamışlardı. Kulislerde Akşener’in yakınlık duyduğu söylenen ve anketlerin Kılıçdaroğlu’ndan çok oy alacaklarını işaret ettiği İmamoğlu’na henüz onaylanmasa bile siyaset yasağı konmuş, Yavaş ise Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini bildirmişti. Gönlünde başka isim olsa bile artık Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına direnmesi çok zor.
O da, zaten önceden açıklamış olduğu başbakanlık adaylığını koparmak için atak. Fol yok yumurta yokken, durup dururken “Kimseyle pazarlık etmedim, etmem” deyip çıktı Samsun’da. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler; bu, adaylık konusunda da doğru görünüyor.
“Ben bedavadan başbakanlık istemiyorum. Biz bunu hak edeceğiz” diyor Akşener ve ekliyor: “Bu seçimden İyi Parti birinci çıkmalıdır.”
Akşener havalanmış, ancak arşiv unutmaz. Geçen haftaki Diyarbakır Kongresinde partisinin nasıl kurulduğunu anlatan Akşener’e biz de hatırlatmak isteriz; partisi, CHP’nin ödünç verdiği vekillerle kurulmuş ve seçime girme olanağına ancak öyle kavuşmuştu! Bugünkü “hak etme” vurgusu kof görünüyor.
Öte yandan “Pazarlık yapmam” dese bile partisi pazarlıklarla kurulup ilerleyen Akşener, başbakanlık konusunda da açık ya da zımni pazarlık yaptığı görüntüsü veriyor. Türban konusunda Erdoğan’a yüklenirken ettiği şu sözlerin başka bir mesajı daha var sanki: “Bu ülkede komşunun komşuya, birbirinin tuzuna muhtaç olduğunu bilen geleneğin yeniden oluşmasına ihtiyaç var. Bu ülkenin birbirine taş atmayan insanlarının birbirine yeniden sarılmasına ihtiyacı var.” Eee, bu önce “6’lı masa” partilerinden başlayacak elbette. Akşener’le partisinin Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına “olur” verirken karşılığında başbakanlığı alması kötü mü olur!
Nasıl olsa yeni seçilecek cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olduğunda, Erdoğan gibi, “tek adam” olarak yönetmeyecek ülkeyi, “6’lı masa” bunda anlaştı. Cumhurbaşkanı yardımcıları yoluyla ya da değil, ama geçiş dönemi dedikleri “parlamentarizmin restorasyonunu” öngördükleri dönemde KHK’lerin çıkarılması “6’lı masa” partileri tarafından koordine edilecek. Bu şu demek ki, giderek önem kazanan başbakanlık olacak ve Akşener bu koltuğa talip. Kenan Evren ve Erdoğan modunda; “Türkiye’yi kurtaracağız” diyor! CHP de çoktan kabul edecektir.
“İyi Parti birinci parti çıkacak. Kurulduğumuzda seçime gittiğimizde her şey değiştiyse bu ülkede, birinci parti çıktığımızda nelerin değişeceğini hayal edin” diyor Akşener. Allah korusun! Parlamentarizme adapte olup şu kadar vekilimiz olsa, grup kursak neler olur diye hayal eden varsa, kulağına küpe olsun!
Evrensel'i Takip Et