Deprem ve insanlık
Fotoğraf: AA
Yaşanan zorlu süreçler bir yandan eksiklerimizi, hatalarımızı gözlerimizin önüne sererken, bir yandan da özellikle son dönemlerde derin bir tahribat yaşanan insanlık değerlerimizin yeniden anımsanmasına yol açıyor. Son bir haftada çok geniş bir alanı tutan bu deprem ne denli canımızı yaktı ve bizleri büyük bir yıkım, karmaşa ve kayıplarla karşı karşıya bıraktıysa, bir o kadar da insanlığımızı, dayanışmanın değerini gösterdi. Memleketimizin bütün insanları birbirine destek olmak için çırpınıyor.
Depremle ortaya çıkan etkileri ve sonrasında ortaya çıkan gereksinimleri karşılayabilmek hiç kolay olmadığı gibi, bunları işlevsel ve düzenli bir veri akışıyla yönlendirebilmek, çözümlemek; yurttaşlar olarak sorumluluk tanımladığımız kamu otoritesinin göreviyken, bu görevi hakkıyla yerine getirme konusunda bilgi ve donanım eksikliğinden, ilgili tüm toplum örgütlenmeleri ile iletişim kurma konusundaki dirence pek çok sınırlılık da hepimizi fazlasıyla zorluyor.
Kendi hekimlik alanımızdan bakınca, deprem bölgesinde etkilenmiş olan sağlık kurumları ve her biri kendileri de depremzede olan sağlık çalışanları da göz önüne alındığında meslek örgütü olarak Türk Tabipleri Birliği ve emek örgütlerinin hızla organize olup kriz merkezi ve yerel müdahale olanaklarını oluşturması, kamusal boyutta da sağlık otoritesi ile iş birliği içinde olması beklenen yöntem olsa da, bunu ancak birinci hafta tamamlanırken kısmen başarabildiğimizi söyleyebiliyorum. İlk günden tabip odaları üzerinden yapılan çağrılara yanıt veren gönüllü meslektaşlarımızla depremzede meslektaşlarımızı rahatlatmak ve görevi onlardan devralarak dönüşümlü kesintisiz sağlık hizmetinde iş gücünü planlamak için gönüllü listelerini Sağlık Bakanlığı ile paylaşma çabamız sonunda bugün karşılık bulabildi. Depremzede meslektaşlarımızın izinli sayılması için yaptığımız yazışma, ettiğimiz telefonun sayısı depremden bugüne geçen günlerin sayısının birkaç katı. Yitirdiğimiz meslektaşlarımız, onların görev yerlerinde ortaya çıkan gereksinim, yıkılan sağlık kurumları ve onların yerine ikame edilebilecek sahra hastanesinden birinci basamak sağlık hizmetlerine tüm verileri sağlık otoritesi sahadan derleyerek bu düzenlemeyi yapabilecekken birinci basamak hekimleri hastanelere yönlendirilip işlevsiz bırakılıyor, nereye gönderileceklerini dahi bilmeden gittikleri illerde ihtiyaç fazlası olarak görülebiliyorlar. Barınma olanakları olmadan soğuğa maruz kalarak sahada emek vermeye çalışıyorlar. TTB Halk Sağlığı Kolu ve Olağan Dışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu gönüllüleri deprem bölgesinde sorun ve ihtiyaç tespitlerini raporlarken kamu otoritesinin üstlenmesi gereken görev eksik kaldığından bazı bölgelerde sağlık hizmeti sunumunu organize etmek ve gönüllü sağlık çalışanlarının katkılarıyla hizmet vermek zorunda da kalabiliyor.
Seksenli yılların başından itibaren kamu hizmetlerini etkileyen küresel neoliberal politikaların etkisiyle şekillenen bir sağlık sistemi içinde önce pandemide, şimdi de depremde birinci basamak sağlık hizmetlerinin yıkımına tanıklık ettik. Aile sağlığı merkezleri dönüşen sağlık sistemi içinde özelleştirilip bir de depremde enkaz altında kalırken, hızla koruyucu sağlık hizmetlerinin organizasyonu gerekiyor. Sağlıkta özel sektörü doğrudan teşvik eden, kamu özel ortaklığı projeleri gibi uygulamalarla özel sektöre kaynak aktaran, kamuya ait sağlık kurumlarını ve dayanışmacı olması gereken sağlık hizmetlerini yok edip yarışmacı kılan sistemin yarattığı enkazı da kaldırıp yeni bir kamucu sağlık sistemini birlikte kurmak artık yakıcı bir zorunluluk. Hepimiz yeniden dayanışmanın gücünü hissettik.
Bu topraklarda birlikte yaşadığımız kimi insanların düşmanlaştırılarak, dayanışmayı kırma çabalarına karşı hep birlikte durmanın, insanlık değerlerimize sahip çıkmanın, içselleştirerek yolumuza devam etmenin geleceğe taşıyacağımız umudumuz olduğunu, depremde yitirdiğimiz insanlarımıza borcumuz olduğunu unutmayalım.
- İnadına tanıklık 05 Aralık 2024 04:41
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43
- Siyah çöp torbasına atılan insanlığımız 26 Eylül 2024 04:45
- Sistematik işkence 19 Eylül 2024 04:41
- Narin bir çocuk 12 Eylül 2024 04:43
- Savaş hesabı 05 Eylül 2024 05:26