Atkılı adamın ölümcül müjdeleri

Baş muktedir bir Anadolu şehrinde…

Kalabalığın karşısında kürsüde…

Elinde mikrofon…

Vaatlerini, “müjdelerini” art arda sıralıyor…

İmar barışıyla on binlerce vatandaşın sorununu çözdüklerini haykırıyor…

Boynunda siyasetçilerin olmazsa olmazı…

O şehrin futbol takımının atkısı…

Sınırsız ve kudretli sempati yaratma gücüyle atkı; kalabalıkta uyandırdığı “O da bizden” duygusuyla birlikte muktedirin birbiri ardına açıkladığı vaatlerin, “müjdelerin” inanılırlığını pekiştiriyor…

İşin içine futbol takımının renkleriyle bezeli bir sembol girince her şey kolaylaşıyor…

Kalabalık; atkılı adamın vaatlerini, “müjdelerini” duydukça kendinden geçercesine coşuyor…

O “müjdelerin” aslında ölüm fermanları olduğunu fark edemiyorlar…

Şehir takımlarının atkısının temel aksesuar olarak boy gösterdiği bu mizansen, aynı senaryoyla diğer şehirlerde de sergileniyor…

Ve aynı coşkuyla karşılık buluyor…

Futbolun yanılsamacı gücü, atkının gücüne dönüşüyor…

Bilimin, insanlara verilen vaatlerle, müjdelerle taban tabana zıt “Ölüm kapımızın hemen önünde” uyarıları, atkının gücüyle kamufle ediliyor, unutturuluyor…

Atkının işlevi değişiyor…

İnsanların ağzını, burnunu, boynunu kapatması gereken atkı, futbolu propaganda aracı kılan popülist muktedir tarafından gözleri, zihinleri kapatmakta kullanılıyor…

Futbol, bu kez de atkı üzerinden zihinleri karıştırıp bulandırıyor… 

İnsanlar hayati önem taşıyan gerçekleri göremiyor, işin sonunun nereye varacağını düşünemez hale geliyor…

Sonunda kaçınılmaz olan gerçekleşiyor…

Futbol soslu müjdeler aracılığıyla davetiye çıkarılan ölüm, insanlar “uyurken”, kahredici yıkım ve yok oluş hikayeleri yazmak üzere hayatın üzerine çörekleniyor…

Ortadan kalkan sorun değil, insanların umutları, hayalleri ve enkaza gömülen hayatları oluyor…

Ve muktedirin, yakın zaman önce boynunda atkıyla verdiği “ölümcül müjdeler” birer suçüstü belgesi olarak tarihe kazınıyor…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et