Çocuklar ve halkın gücü
Deprem bölgesinde çocuklara yönelik çalışmalar sürdüren kuruluşları ve gönüllüleri gördükçe hem seviniyorum, hem de 1999’daki Marmara ve Düzce depremlerinden en azından çocuklarla ilgili biraz ders çıkarıldığını düşünüyorum. Umuyorum bu kuruluşlar ve gönüllüler, çocukların olanlar hakkında düşündüklerini de kaydederler.
Çocukların düşündüklerini kaydetmek ve duyurmak önemli çünkü çocuklar depremlerden, ekonomik bunalımlardan, gözlerinin önündeki adaletsizliklerden etkilenmekle kalmaz, bu sorunlar için çözüm de ararlar.
Çocukların 2000-2001’de “Benim de Sesim Var – Sesimi Duyun Kampanyası” sürerken dönemin başbakanına seslenişleri aklıma geliyor. Türkiye’nin dört köşesinden gönderilen mesajlarda çocukların arayışları yankılanıyordu. Kampanyaya gönderilen mesajlardan birkaç örnek okuyalım.
Biliyorsunuz ki insanlarımız daha terbiyeli, eğitimli ve yardımsever olursa ülkemiz daha iyi yönetilir. Eğitim çok önemlidir. Ben bütün çocuklara aynı eğitim hakkının verilmesini istiyorum. Bazı çocuklar bizler gibi okula gidemiyor veya iyi eğitim göremiyorlar. Hepimiz bu hakka sahibiz. Her çocuğa ve her gence bu hakkın verilmesini istiyorum. Tabii bir de ülke sorunları var. Mesela bir sürü insan işten çıkarılıyor. Ben yeni işyerleri, mağazalar açılıp bu işten çıkarılan insanların bu yerlere alınmasını istiyorum. Bu insanlar belki şu anda aç olabilir. Bir de 17 Ağustos’ta yaşadığımız deprem var. Bu depremde zarar gören ve yıkılan binalar var. Enkaz altında kalan insanlar oldu. Onlara çadır, giyecek, yiyecek gibi yardımlarda bulunulmuştu. Ama onlara daha dayanıklı, daha konforlu evler yapılmasını istiyorum. Daha çok ülke problemi var ama bütün çocukların istediği eğitim, öğretim ve terbiyedir. Lütfen bu istediklerimize kulak verin.
Ben sizden yaşlılara, kimsesizlere ve depremzedelere yardım etmenizi bekliyorum. Ve bir şey daha istiyorum bütün Türkiye’deki insanların huzur içinde yaşamalarını istiyorum. Ve de dün bir haber izledim para sıkıntısı olduğu için babası çocuğunu hiç okula göndermeyip işte çalıştırmaya karar vermiş o yüzden parasızlara yardım edilsin lütfen.
İçinde bulunduğumuz kriz bizi çok büyük etkiliyor. Okulumuzu n’olur boyatınız. 17 ve 12 kasım tarihlerinde olan depremlerde okulsuz kalan arkadaşlarımıza yardım ediniz. N’olur depremzedelere maddi ve manevi yardımlarda bulunun. Sanayilerin bacalarına filtreler takınız. Sizinle daha yakından konuşmak dertlerimi anlatmak istiyorum, size güveniyorum ellerinizden öperim.
Ben Türkiye’nin eğitim bakımından daha çok gelişmesini istiyorum. Ben okulumdan memnunum ama bazı çocuklar daha okula gidemiyor. Çünkü para sıkıntıları var. Onlar için de bir imkan vermeliyiz. Onlar da eğitim gördükleri zaman onlar sayesinde yurdumuz kalkınabilir. Eğitim herkesin hakkı. Eğitim sayesinde her şey iyi yönden değişir. Ve bu şekilde Türkiye kalkınır. İstanbul’da deprem olacağı söyleniyor ve bu bizi korkutuyor. Binaların sağlamlığını kontrol edin. Ve bundan sonra yapılan evlerin sağlam olmasına dikkat edin. Evimiz sağlam mı değil mi bunu bilmek bizim hakkımızdır. Bu işlem çok pahalı olduğu için pek sık yapılamıyor. Lütfen bir şeyler yapın.
Fakir insanların iyi bir eğitim almasını diliyorum. Fakir insanlara depremde ölüm tehlikesini istemiyorum. Depremin olmamasını istiyorum. Fakir insanlar bazı çocuklarını okullara veremiyorlar. Siz büyüklerimiz bize örneksiniz. Bütün yaptıklarınızı sizden örnek alıyoruz. Bugünlerde borsa düşmeye başladı.
Ben TBMM’de kavga çıkmamasını istiyorum. Depremde evleri yıkılan depremzedelerin yarısının prefabrik evleri var. Ama öbür depremzedelerin de prefabrik evleri olmasını istiyorum. Devlet okullarının öğretmenlerinin biraz daha sevgiyle öğrencilere yaklaşmasını istiyorum.
Bunlara çocuksu sözler deyip geçecek çok insan var. Hep oldu. Çocukların eksiklerini, yanlışlarını ve saflıklarını görmeye alışmış, çocukların değerini bilmeyen milyonlarca insan var. Oysa mesele çocukların doğru, düzgün ve adil olanı bilmeleri ve istemeleri! Tıpkı deprem bölgesine koşarak giden ve depremzedelerle dayanışma içinde olmaktan kıvanç duyanlar gibi. Çocuklar toplumun özgül güçlerinden, toplumun içindeki direnç kaynaklarından. Her deprem sonrasında olduğu üzere, tüm acılara ve zorluklara rağmen halk, hem çocukların, hem de kendi gücünün farkına varıyor. Halkın gücünün farkına varması ise rejimin en büyük korkusu…
Evrensel'i Takip Et