Tükürdüğünü yalamama formülü

Akşener gerekçesini doğru anlatamadığı, daha doğruyu ileri sürdüğü gerekçe ile kimseyi ikna edemediği altılı masadan ayrılış serüvenine son verdi.

Geriye dönüşte “Akşener tükürdüğünü yaladı” denmesin diye saçma sapan bir formül buldular. Güya Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş icrai ve yetkili cumhurbaşkanı yardımcıları olacakmış, Kılıçdaroğlu da sembolik cumhurbaşkanı olacakmış.

Birinci olarak İmamoğlu ve Yavaş belediye başkanı oldukları sürece cumhurbaşkanı yardımcısı olamaz. Akşener ve İyi Partiyi tatmin etmek için belki 2024 Mart yerel seçimlerine kadar onlara cumhurbaşkanı danışmanı derler ki danışmanlık icrai ve yetkili bir makam değildir. Zaten onlar da belediye başkanı olarak onlarca danışmana danışarak bazı kararların altına imza atıyorlar. Danışan danışmanlar nasıl olacak göreceğiz.

Şurası kesin, İmamoğlu ve Yavaş yerlerine bir başka CHP’liyi bırakmadan belediye başkanlığından ayrılmazlar. Bu çok saçma bir hareket olur. Eğer Akşener ve İyi Parti bu göstermelik formülün uygulanmasında ısrarcı olursa İmamoğlu ve Yavaş bir sene boyunca göstermelik birer danışman olarak ortalıkta dolaşır. Bir seneden sonra da belediyelere aday olmazlar ve cumhurbaşkanı yardımcıları olurlar.

İkincisi eş başkan yardımcılığı nasıl olacak? Bir de diğer partilerin başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcısı olması konuşuluyordu. Yedi cumhurbaşkanı yardımcısı mı olacak? Beş parti başkanı cumhurbaşkanı yardımcı olacak da protokolde daha alt düzeyde olan İmamoğlu ve Yavaş parti başkanlarının üstünde icrai ve yetkili başkan yardımcısı mı olacak? Böyle saçma bir şey olabilir mi?

İyi parti ve Akşener son on beş günde saçmalama konusunda bir öncekini aratacak şeyler yapıyor.

Akşener ve İyi parti son on beş günde zaten çok puan kaybetti. İçlerindeki MHP kökenli, hizipçi, kariyerist unsurları memnun etme çabaları daha da puan kaybettirecek onlara.

Akşener’in atraksiyonu deprem gündemini, depremzedelerin acılarını, iktidarın depremzedelere karşı umursamazlığını, yoksulluğu, açlığı, işsizliği, pahalılığı adeta unutturdu.

Dört gündür insanlar birilerinin şımarıklığıyla uğraşıyor.

Muhalefetteki bütün partiler deprem bölgesinde depremzedelere yardım etmek için seferber olurken, demek ki bunlar bu kumpasların planlarını yapıyormuş.

Bugün uyduruk bir formülle kriz aşıldı gibi görünüyor ama yarın ne olacağı belli olmaz.

Olan Erdoğan’ın tek adam rejimine hayır diyen insanların umutlarına oluyor.

Fakat, işçiler, emekçiler, demokrasi güçleri umutlarını kaybetmemeli. Burjuva partilerden ziyade umutları için devrimci, sosyalist partilere gözünü dikmeli. Özgürlüklerin ve demokrasinin garantisi işçi ve emekçilerin kendi örgütlü güçleridir.