8 Mart 2023

Deprem gitse de izi derin

Yaşadığımız son depremle ilgili çok şey söylenebilir elbet. Ama gençlerin ve çocukların, yine mülteci, göçmen ya da sığınmacıların daha yoğun yaşadığı bir bölge oluşu farklı boyutları ile peyderpey gelecekte de karşımıza çıkacak.

Dile kolay, 14 milyon nüfusun yaşadığı bir coğrafyanın kayıplarından söz ediyoruz. Tüm yaş gruplarında ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 16’sı.

9 Ocak 2023 tarihi itibarıyla, Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacı sayısı 3 milyon 466 bin 173 kişi olarak açıklanmıştı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) raporlarında da yer aldığı üzere, “Depremden etkilenen illerde yaşayan Suriyeli sığınmacı sayısı 1 milyon 751 bin 114 (Mülteciler Derneği, 2023)” olup buna göre “Ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların yüzde 50.52’si depremden etkilenmiştir” diyebiliriz. Önce savaş ile yurtsuzlaştırılma, ardından deprem. Depremle bir kez daha yoksullaşmış bir coğrafyada her an “öteki” olma ihtimalinin kalıcılaşma riski ne yazık ki çok yüksek.

Yüz ölçümü olarak Türkiye’nin yaklaşık yüzde 10’u depremden zarar gördü. Bölge özellikle tarımsal üretimde  yüzde 15’lik katkı ile ülke gıda temininde önemliydi. Gerek tarım gerekse hayvancılık bahsinde olası gıda krizinde yeni bir gedik daha açıldı diyebiliriz. Pandemi, ekonomik kriz ve şimdi de deprem…

TTB raporundan verilerle devam etmekte yarar var. “Yetkililerin açıkladıkları verilerden iki milyon kişinin bölge dışına göç ettiği, iki milyon kişinin ise geçici barınma yerlerinde yaşadığı anlaşılmakta.” Bölge dışına göç edenlerin barınma koşullarına ilişkin elde somut bir veri bulunmuyor. Geride kalan 10 milyonun barınma durumlarıyla ilgili ciddi bir veri yetersizliği söz konusu.

Yıkılan binaların çoğunluğunun 1999 öncesinde yapıldığı yetkililerce sık sık hatırlatılıyor. Bu veri, kanser riski bağlamında olası asbest maruziyeti olasılığını artırıyor. Ülkemizde 2010 öncesi asbest yasağı olmadığı için eski binalarda beton ve çimento gibi inşaat malzemesi içeriğinde asbest bulunuyordu. Ek olarak, deprem bölgesinde, özellikle de kırsal kesimdeki bazı evlerde geleneksel olarak hâlâ asbest kullanılıyor. Türk Toraks Derneğinin 2023 verilerinde yer alan, “Türkiye asbest yatakları haritasına göre, depremden etkilenen bölge ülkemizde çevresel asbestin yoğun olduğu alanlar arasındadır.” 

Bir başka husus moloz yığınları: Ciddi bir çevre felaketine neden olabilir her an.

Eğitim başlı başına bir sorun. Sağlık boyutuna odaklanacak olursak, “Tıp eğitimi de veren Mustafa Kemal Üniversitesi, Sütçü İmam Üniversitesi, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi ve Adıyaman Üniversitesinde öncelikle fizik şartlar olmak üzere, tıp eğitiminin gerçekleştirilmesi için gerekli koşullar ortadan kalkmış” görünüyor.

Sorunlar çok. Çözüm dayanışmada.

İleriki yazılarda bu başlıkları açmakta yarar var. Sığınmacılar, çocuklar, gıda krizi vd.

Sağlıcakla kalın.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et