14 Mart 2023 06:31

Depremle başlayan seçim süreci ve Kızılay…

konserve

Fotoğraf: TMMOB Gıda Mühendisleri Odası

Paylaş

Seçim süreci sonunda başladı. Hâlâ bir ihtimalle karakolda bitmezse 14 Mayıs’ta sandıklar kuruluyor.

Geçen seçimde “terör” bahanesiyle güneydoğuda özellikle kırsalda sandıklar belirli birimlerde toplanmış, bazı beldelerde ise aynı bahaneyle oy sayımı karakollarda yapılmıştı. İster güven ister güvenme!

Şimdi? Bu seçimde sandık güvenliği ve oyları sahiplenme temel önemde bir sorun. İktidardakilerin marifetli olduğu ikinci, üçüncü kez oy kullanmanın önüne geçilmesi ve oy sayımının güvenceye alınması olmazsa olmaz. “Mükerrer oy” kullanmanın önlenmesi için eskisi gibi parmaklara çıkmaz boya sürülmesi önerisini, fazlasıyla destekçi görüntüsü veren YSK reddetti bile. Yasal olmayan herhangi gerekçeyle sandıkların yanına yöresine asker-polis sokulmasının önlenmesi şart. Sayımla seçim kurullarında toplanacak oy torbalarının katakulliye gelmemesini garanti almak da öyle. Tüm muhalif partilerin bu açıdan ortak çalışması bir ihtiyaç.

Bunlar ve benzerleri tayin edici önem taşıyor, çünkü olağan yöntemlerle kazanamayacaklarını en iyi iktidar partileri biliyor; ama asıl konumuz bu değil.

Bu seçimin iki karakteristiği daha var.

Birincisi, rejimin niteliğini ilgilendiriyor olması. Ya tek adam yönetimi sürmekle kalmayacak, şimdiden zoru ve yasaklarıyla tanışmakta olduğumuz faşizme evrilecek. Ya da bu sürecin önü kesilerek tek adam yönetimine “güle güle” denecek.

İkincisi ise, sandıkların, tüm ülke halkını derinden etkileyen deprem felaketinin ardından kurulacak olması.

Milyonlarca depremzede göçmen olup yollara düştü ve akrabası, tanıdığının yanına giderek yer değiştirdi. Olanakları hiç elvermeyenler bulabildikleri çadırlarda ya da açıkta yaşamaya çalışıyor. Depremden sağ çıkabilenler ve halktan halka dayanışmanın hakkını veren tüm ülke halkı, özellikle ilk günlerde kendilerini yalnız başlarına terk eden devleti, en çok da devletin direksiyonunu elinde tutan Erdoğan’la AKP ve ortaklarını sınavdan geçirdi. Üç gün sadece sosyalistlerle devrimciler ve burjuva muhalefet depremzedelerin yanındaydı ve bunu herkes yaşadı ve gördü. Bir ay sonra hâlâ çadıra, suya, tuvalet ve hijyene ulaşamayan depremzede sayısı az değil.

Erdoğan boşuna helallik istemiyor!

İki aydır memleketi Malatya’dan vekil olabilmek için AKP içinde mücadele verdiği söylentisi dolaşan başkanı Kerem Kınık’la Kızılay’ın ise helallik isteme şansı bile yok! AKP’den vekillik yakışır Kerem Bey’e, ama AKP bile kabul eder mi, bilinmez.

Önce Kızılay’ın Ahbap’a çadır satması konusunda “Ne var bunda” diyen, yoğun tepki üzerine “Arkadaşlar inisiyatifte bulunmuş, ben eleştirdim” savunması yapan Kerem Bey 2016’da Kızılay’ın başına geçmişti. Ama ne geçiş! Bu tarihteki genel kurulundan önce 750 şubesi olan Kızılay’ın 617 şubesi kapatıldı. Delege hesaplarının payı boldu. Böyle başlayıp çadırlarla tarihi geçenler depremzedelere dağıtılırken toplanan yiyecek ve 2. el giyeceklerin satıldığı bugüne geldi Kızılay.

Şimdi artık dünyanın dilinde. Örneğin BBC’nin. 2019’da Kızılay Yatırım Holdingle 11 bağlı şirket olarak yeniden örgütlenen Kızılay, artık afetzedelerin yardımına koşan kamusal bir yardım derneği değil, sanayici ve tüccar! Yardım etmiyor, parayla alıp satıyor. Çadırı da. Yiyeceği de, giyeceği de! Buna herkes tanık. Şimdi artık Kızılay şirketlerinde üç kişiye bir müdür düştüğünü ve müdürlerin birkaç şirketten birden “huzur hakkı” aldıklarını yazıyor BBC. Kerem Kınık’ın kendisi üç asgari ücret tutarında “huzur hakkı” aldığını itiraf etti. Tabii bir de asıl maaşları var tümünün. Müdürler ortalama 40-50 bin TL maaş alıyor.

Eskiden Kızılay’ın elindeki her şey “devlet malı”ydı ve satılamazdı. Şimdi ticari mal ve depremzedeler çadır bekleyedursun, rahatça alınıp satılabiliyor. Denetimden de kurtuldu Kızılay. 2019 öncesi Dernekler Yasası’na tabiydi ve kamusal olarak denetlenirdi. Şimdi sadece dernek bu denetime tabi. Bütün para ve malların aktarıldığı holdingse artık Ticaret Yasası’na göre denetleniyor, yani denetlenmiyor; çünkü ticarette her şey serbest. Bunlar, serbest piyasayla neoliberalizmin nimetleri!

Bu seçimde iktidarı ve Kızılay’ı da yakından tanıma imkanı bulan halk oy kullanacak. Yeter ki oylara sahip çıkılsın!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa