Tıp Bayramı ve sağlığın trafik polisliği
Bizim kuşak çocukluğu kentlerde trafik polisi olmayı hayal etmekle başlar, zaman içinde ebeveyn ve çevre yönlendirmesi ile öğretmen, doktor olmaya meylederdi: ‘Büyüyünce ne olacaksın bakayım?’
Dönem plastik oyuncak araba dönemiydi. ‘Alamancı’ bir komşunuz yoksa tekerleri dönebilen metal oyuncak araba hayal ötesiydi.
Çoğu küçük mahallede özel araba ya var ya yoktu. Trafik içinde yol almak, çocuk aklım için İzmir Fuarı lunapark çarpışan arabaları kadar cazip, başrol ise doğal olarak trafik polislerindeydi.
Bir gün sokakta oynarken karşı komşumuz Maide Abla evine çağırdı. Gümülcine kökenliydiler, ailece sık görüşürdük. İçeride diğer komşu anneler de vardı. Meğer ‘su falı’ baktırıyorlarmış. ‘Kadın Hoca’ dua okuduğu suyun üstünde kafama tülbent örttü. Her bir kadın için sorular soruyor, su üzerinde evet mi yoksa hayır mı göründüğünü soruyordu. Tahmin edeceğiniz üzere ‘hiçbiri’ seçeneği yoktu. Hınzırlıktan değil ama o sevdiğim insanları üzmemek adına güzellikler için evet, olumsuz sonuçlar için hep hayır yazıyor dedim.
Son fal benim içindi. ‘Büyüyünce ne olacak?’ diye sordu falcı, sıkılmıştım, bir an önce sokağa dönmek istiyordum. Maide ablamız atıldı: ‘Doktor, doktor’. ‘Evet’ demeyi fırsata dönüştürüp oradan ayrıldım. Ben onlara hayalleri için umuda devam demiş oldum, onlar ise bana dair kendi hayallerini ruhuma enjekte ettiler.
Geldik bugüne…
AKP'nin sağlıkta dönüşüm marifeti ile tüm hekimler biraz doktor biraz da trafik polisiyiz.
Beş dakikada bir muayene randevusu…
Dün yolda trafikte ışıkları vardı, bugün poliklinik sıra numarası monitörleri.
Hasta gelir, usulden sorulur: ‘Neyiniz var?’ Cevap kalabalıksa yani trafik sıkışmışsa baş ağrısı için nöroloji, idrar yakınması için üroloji, mide ağrısı için gastroenteroloji, öksürük için göğüs polikliniğine yol verilir/sevk edilir.
AKP, Sağlık Bakanlığının reva gördüğü beş dakika muayene süresi bitip de sonraki hastalar beklemekten sıkılıp seslerini yükseltirse, trafik polisinin tali yollara zorunlu yönlendirmesi misali hekimlik de yan yollara başvurur, laboratuvar için kan tahliline, yani yeni bir kuyruğa/konvoya yönelmiş olur hasta.
Hasılı, AKP her birimizi hekimlikten koparıp sağlığın trafik polisleri kıldı.
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Kim kutlayacak? Sağlığın trafik polisliğine evrilmiş hekimler mi? Partili cumhurbaşkanın ‘Giderlerse gitsinler’ dediği, Almanya’ya göç etmiş binlerce hekim mi? Teşvik edilmiş şiddetten her gün nasibini alan sağlıkçılar mı?
Son üç yılda beş yüze yakın hekim ama pandemide enfeksiyondan ama son depremde enkaz altında kalarak ama sağlıkta şiddet mağduru kılınarak yaşamını yitirdi. Önlenebilir her ölüm cinayettir. Failleri biliyoruz.
Unutmayacağız.
Sağlıcakla kalın.
Evrensel'i Takip Et