16 Mart 2023 03:07

Umudu büyütmek ve 15 Mayıs'a bakmak

Emek ve Özgürlük İttifakı Kartal mitingi

Fotoğraf: Yüksel Fırat/Evrensel

Paylaş

Tarihin çok kritik ve trajik örneklerle dolu olduğunu düşünerek, ‘tarihi’ yerine ‘kritik önemdeki’ bir seçime sınırlı bir zaman kaldığını belirterek başlayalım.

Bu köşede, daha önce de Emek ve Özgürlük İttifakına dair, içinde kulis bilgilerinin olduğu yazılara yer verdik. Muradımız ittifak sürecine olumlu yönde katkı yapabilmek olduğu için, paylaştığımız bilgiler bu kaygıya uygun olarak yer aldı.

Emek ve Özgürlük İttifakının daha da güçlenme imkanları açısından hâlâ biraz daha zamanımız olduğuna dair umudumuzu koruyoruz. Elbette zaman öncesine göre çok daha sınırlı.

YSK’nin yaptığı açıklamadan 14 Mayıs seçimlerine yeni seçim yasasıyla girileceğini anlıyoruz. Dolayısıyla Emek ve Özgürlük İttifakı açısından bunun üzerinden bir tartışma yapmak gerekiyor.

İttifakın içinde yer alan partiler bu süreçte yönetici kurullarını toplayarak seçim strateji ve taktiklerine son halini vermeye çalışıyorlar. İttifakın dışında olan ve temas halinde bulunan güçler açısından da bu geçerli.

HDP’nin PM toplantısında Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi adıyla seçimlere girilmesi benimsenirken, bu yazı yazılırken toplantı halinde olan MYK, ittifak içindeki partilerin taleplerini değerlendiriyordu. Öte yandan ittifak içindeki TİP ve EMEP’in talep ve yaklaşımları son halleriyle kamuoyuna yansıdı. Sol Parti ve TKP’nin de son yaklaşımları biliniyor.

Türkiye kritik önemdeki bir seçime giderken Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri açısından, ‘tek adam’ yönetiminden kurtuluşun aynı zamanda Kürt halkı ve ezilen tüm halklar ile işçi ve emekçiler açısından, ötekileştirilen, baskı altında tutulan tüm kesimler açısından yeni bir dönemin kapısını açabilmesi temel amaç. Millet İttifakının restorasyon hedefine bağlanan sınırları, ancak böyle bir ittifakın örgütlülük düzeyi ve kararlılığıyla genişletilebilir.

Seçimlere giderken ittifak olarak hem olabilecek en yüksek oya ulaşmak hem de parlamentodaki temsili en üst düzeye çıkarmak önemli. Stratejiler bunun üzerine kurulmalı. Diğer taraftan bu yapılırken her partinin tabanının –istisnasız her partinin– bu ittifaka bağlanan umutların karşılıksız bırakılmaması ile partisinin büyüyüp güçlenmesi birlikte anlam ifade ediyor. İttifak partilerinin tabanlarının seçimlere tüm enerjisiyle katılarak olabilecek en üst düzeyde sonuç almak böyle mümkün olabilir.

Yeni seçim yasasına göre, oy ve vekil sayısında kayba uğramamak için seçime girilen yerde en fazla oya sahip olan ve canlı bir çalışması bulunan partilerin çatı partisi olması kritik önemde. Yani HDP’nin vekil çıkarma ihtimali güçlü olan yerlerden HDP’nin seçimlere gireceği parti olarak işaret ettiği Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi çatısında seçime girmek, ittifak partilerinin de o partinin listesinde, müzakerelerle sağlanan sonuç üzerinden aday gösterilmesi en mantıklı formül olarak gözüküyor.

Bunun yanında, örneğin TİP’in çalışmasının güçlü olduğu Hatay’da ya da başka kentlerde TİP çatısı altından seçime girmek ve ittifakın bileşenlerinde bu partinin listesinden aday gösterilmesi ittifaka en fazla kazandıracak formül olarak gözüküyor. Aynı şekilde kendisine işçi havzalarına dayalı öncelikle çalışma alanları belirleyen EMEP’in istikrarlı ve canlı çalışmasının olduğu Kocaeli gibi il ya da ilçelerden de EMEP listelerinden seçime girmek. Emek ve Özgürlük İttifakı başkanlarının yarın yapılacak toplantısından çıkacak sonuca göre birlikte seçimlere girip girmeyeceğine karar verecek olan Sol Parti açısından da aynı tablo geçerli. Rize ya da Artvin’den ya da yapılacak müzakere sonucunda belirlenebilecek bir başka kentte de Sol Partiden seçimlere girilebilir. Yani birbirlerinin lehine ve ittifak için alan boşaltmak. HDP’nin çalışmasının zayıf olduğu ancak ittifak bileşeni partilerden başka birinin güçlü olduğu yerlerden ittifak olarak güçlü bir destek bulmak ancak böyle mümkün olabilir.

Daha önceki ittifak çalışmalarında da tek tek partilerin tabanlarının enerjik biçimde çalışması açısından partilerinin temsilinin önemli olduğu biliniyor. Bunun dikkate alınması, bir partinin diğer parti ya da partileri sırtında taşıması anlamına da gelmiyor.

İttifak süreçlerinde başarının yolu, ittifakın parçası olan partilerin kendi hedeflerini ya da partisel hesaplarını ittifakın hedefleri olarak genelleştirmemesine dayanıyor. Kendisini dayatan her parti hem ittifaka hem de kendisine zarar vermiş oluyor.

Sosyalist Güç Birliği partilerinden TKP son olarak, “Bir oy Erdoğan’a karşı, bir oy TKP için” formülünü benimsemiş durumda. Sol Parti de, ortak cumhurbaşkanı adayını destekleme eğilimine ek olarak, eğer Emek ve Özgürlük İttifakından seçimlere tek bir parti çatısı ile değil, ittifak yasasının imkan verdiği biçimde, diğer partilerin de seçime girerek, ittifakı güçlendirirken kendilerini de güçlendirme formülüne uygun bir karar çıkarsa parlamento seçimlerinde birlikte hareket etmeye açık gözüküyor.

Böylesi bir çerçeve hem ittifakı en ileri düzeyde güçlendirirken hem de ittifaka üye partilerin seçimlere girerek kendi büyüme ve etkilerini genişletme hedeflerine hizmet edebilir.

Bağlarken özellikle vurgulamakta yarar var. İttifak süreçlerinde kullanılan dil, üslup ve yöntemler, ilişkilerin 15 Mayıs’tan sonraki seyrini de kuşkusuz etkileyecek. Olumlu ve olgun yaklaşımlar, ileri süreçte de ortak mücadele motivasyonunu güçlendirirken, dayatmacı ya da fraksiyoncu yaklaşımlar, herkesin kendi yoluna gideceği bir tortu da geride bırakabilir. Bu da alınacak oy ya da çıkarılacak vekil sayısından daha önemsiz değil.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa