Yarış yeniden başlarken
Fotoğraf: Serhat Çetinkaya/AA
Süper Lig’de 25. hafta itibarıyla kimilerinin bittiğini düşündüğü yarış yeniden başladı. Normalde bitime bu kadar uzun süre varken 6 puanlık bir fark kimseyi umutsuzluğa sevk etmezdi. Ancak Galatasaray’ın 1959/60 sezonundan bu yana eşine rastlanmayan galibiyet serisi, yarıştaki 2 camianın son 30 küsur yılda büründüğü birbirine zıt ruh hallerinin etkisiyle puan farkını olduğundan fazla hissettirdi. Galatasaray’ın kadrosunda daha çok yıldız barındırması, serinin uzun bir bölümünde oturmuş, rahat bir oyun sergilemesi ve elbette Fenerbahçe deplasmanında aldığı net galibiyet de bu tablonun oluşmasında rol oynadı.
Sarı-kırmızılıların İlhan Palut’un zamansız vedası sonrası futbolunu, kimliğini ve iddiasını kaybeden, gayet zayıf bir takım görüntüsünde olan Konyaspor deplasmanında aldığı yenilgi tüm tarafları uykudan uyandırdı. Galatasaray’ın rakiplerinden o kadar da yukarıda olmadığı hatırlandı hatta kadrosunda ciddi zaafları barındırdığı görüldü.
Okan Buruk’un öğrencileri için sorunların başında kaybolan maç ritmi geliyor. Deprem felaketi nedeniyle verilen ara sonrası 2 maça çıkan takımda Sacha Boey’in dahi fiziksel açıdan büyük bir düşüş yaşadığı görülüyor. Mauro Icardi ise takıma yeni katıldığı dönemdeki fizik gücüne dönmüş gibi. Bu, özellikle yapamadığı gol vuruşlarında kendini hissettiriyor. Bir başka büyük problem ise Dries Mertens’in yokluğunda takımın onu ikame edecek bir lidere ve 10 numaraya sahip olmaması. Juan Mata 15 yıldır futbol dünyasında herkesin takdirini kazanmış özel bir karakter ama belli ki fiziği artık üst düzey profesyonel futbolu kaldırmıyor. Paniğe kapılarak aşırı agresif oyuncu değişiklikleri yaptığına bu sezon birkaç kez tanık olduğumuz Okan Buruk’un onu Konyaspor maçında 10 numaraya da değil Sergio Oliveira’nın yerine alması bu ihtiyar delikanlıya haksızlık oldu. Buruk’un Icardi ve Gomis’i aynı anda sahada tutması, sol beke Yunus Akgün’ü koyması gibi ilginç tercihleriyle birleşen bu hamle takımı evdeki bulgurdan da etti.
Galatasaray için kötü haber, kesintili fikstürün milli arayla devam edecek olması. Fiziksel durumlarını toparlamak için her şeyden önce maç temposuna ihtiyacı olan Boey ve Icardi gibi isimlerin nisan ortasından önce toparlanması zor olabilir. Bunun dışında 10, 9 ve 8 numaralardaki alternatifsizlik de kalan 10 haftanın herhangi bir noktasında Galatasaray’ın başına bela açabilir.
Bu yazı Fenerbahçe’nin Alanyaspor deplasmanında oynadığı maçtan önce yazıldı ama o maçın sonucundan kısmen bağımsız bir yazı. Fenerbahçe kazanırsa zaten sorun yok ancak puan kaybı durumunda da Galatasaray’ın yukarıda sıraladığımız handikapları nedeniyle mart ayından “şampi” ilan edilecek bir tarafının olmadığını camiaya hatırlatacak bir liderliğe ihtiyaçları olacak. Lig yeni başlıyor ve şampiyonun son dönemeçteki Galatasaray-Fenerbahçe maçında belirlenmesi “ağız sulandıran”, yüksek bir ihtimal.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25