30 Mart 2023 04:13

Özgürlük düşleri

Fotoğraf: MA

Paylaş

Şahsen bu seçime dair değil bizim düşlerimiz.

Ne en yakın temas içerisinde olduğumuz Avrupa’da esiyor özgürlük rüzgarları, ne de memleket dahilinde devrimci demokrat güçlerin estirdiği rüzgar sonuç alıcı kuvvette. Yine de bu dünyada var ne varsa, özgürlüğe dair umutlanacak.

Her 10 yılda bir denir ya darbe dönemleri için, demokrasi istemleri konusunda da öyle. Önceki darbe dönemlerini aşma niyetiyle bezeliyken ve sloganlarda, vaatlerde “insan hakları bakanlığı” ve “Karakolların camdan olması” varken, bugün böyle somut ve işte geliyor özgürlük diyebileceğimiz bir program yok. Ne Avrupa’da esiyor bu tür özgürlük rüzgarları ne de Türkiye’de…

Çok karamsar bir değerlendirme oldu biliyorum. Fakat durum çeşitli dayanışma örneklerini de değişik formlarda getiriyor. O yüzden dayanışmayı yaratmak, ona ulaşmak, haberdar olmak, haberdar etmek lazım. Nitekim bunun için sadece merkeze yoğunlaşmadan vazgeçmek lazım. Yerelde, bölgelerde, tek tek şehir, kasaba, köylerde, merkez kilometre mesafesi olarak değil, “Arap atlarının yakın etmesi” gibi “ırağı”, elleri buluşturmak lazım.

Yıkılan bir bölge var, Türkiye coğrafyasında 11 ilden yüzlerce köyden bahsediyoruz. Deprem olgusu var. Yaşanan travma. Kolay değil. Kader miydi? Hayır. Tamamen izlenen insan yerleşimlerine ilişkin insan eliyle oluşturulmuş politikalarla ilgilidir bu durum. Halk ders çıkaracaktır. Politikacılar ne yapacak, bilemiyorum.

1963 yılında İnönü tarafından imzalanmış bir Ankara Antlaşması vardı. Avrupa Ekonomik topluluğu ile. Ben o zamanlar 10 yaşında bir çocuktum. Şimdi 70 yaşıma geldim. Tek bir gün özgürlük, tek bir gün demokrasi görmedim bu coğrafyada. Ben görmediğim gibi, çocuklarım da göremedi.

Benim kuşağım da başaramadı yani.

Darbeler ülkesinde elbette özgürlük düşleri de eksik olmayacak. Her dönemde de en sıkışık anlarda o şarkıları söyleyenler vardı, var olacak.

En zor, sıkışık anlarda, ve her zaman ilk önce, cezaevleri duvarlarının ötesinde sloganları duyardık. Hâlâ da öyle. Bir de anneleri, kadınları kaydetmek lazım. Asla vazgeçmeyen.

Bence yüzümüzü onlara çevirmek lazım. Kadınlar ne diyor? Anneler ne diyor, ona bakmak lazım. Çalışan sınıflara bakmak lazım. İğneyle kuyu kazar gibi, sabırla dayanışma ağlarını örenlere bakmak lazım.

Gençlik dönemimde Germinal’e uzanmıştım. Tohuma. Ne büyük bir mücadele vermiş işçi sınıfları. Emil Zola’yı hatırlamak lazım. Bugün de okumak lazım. Moral bulmak lazım. Büyük insanlık nerelerden geçmiş, gelmiş. Birisi bana hatırlatsın. “Karamsarlığa yer yok hemşehrim!” Minnettar olurum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa