Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi sağlıktaki tahribatı giderecek mi?

Kılıçdaroğlu'nun paylaştığı videodan ekran görüntüsü alınmıştır
Her seçim değişim, dönüşüm yolunda yeni bir umut. Bu sağlık için de geçerli.
Sağlık bahsinde sürecin en bilineni yirmi yılı geçkin iktidarı ile AKP. Balayı yılları geçince yıldızları dökülen bir sicilden bahsediyoruz. Ya diğer partiler? Ya da daha yalın hali ile mevcut ana muhalefet partisi ve onunla ittifak halindeki partiler?
Aile hekimliği bahsinde ne düşünüyorlar, Genel Sağlık Sigortası (GSS) hakkında ne düşünüyorlar? Aynen devam mı, yoksa revize mi edecekler ya da yerine ne koymayı düşünüyorlar?
İş cinayetlerinin bu kadar yoğun yaşandığı bir ülkede işçi sağlığı ve işyeri hekimliği konusunda kafalarında farklı olan ne var?
Farkındayım, CHP bağlamında ittifak ettiği partilerin belki de en uzlaşamama olasılığı olan başlık sağlık hakkına ulaşım. Kolay değil AKP iktidarında bakanlık, başbakanlık yapmış iki genel başkanın olduğu iki ayrı parti, DYP’de bakanlık yapmış bir başka genel başkanlı parti, yine adından yola çıkarak Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın siyasi miraslarının ötesinde olmayan bir başka parti ile aynı masada olmak.
GSS bilindiği üzere yetmişli yılların Milliyetçi Cephe yıllarına ve sonrasında Turgut Özal’a kadar uzanır. Hasılı sağlık ve sosyal güvenlik bahsinde CHP’nin ortakları ile yol alması hiç de kolay değil.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilme olasılığı sağlık ve sosyal güvenlikteki tahribatın giderilmesinde olanaklar sağlayabilir. Bilindiği üzere Sosyal Güvenlik Kurumu (SSK) genel müdürlüğü görevinde ondan uzun kalabilen yoktu. İzmir Tabip Odası Başkanlığı yaptığım dönemde, 2006’da Kemal Kılçdaroğlu ile birlikte CHP milletvekilleri ve belediye başkanlarına bu başlıklarda seminer vermiştik. O gözlemimden yola çıkarak kişisel olarak umutlu olduğumu söyleyebilirim.
Geçen yaz, CHP’nin parti olarak düzenlediği Türkiye Sağlık Forumunun sonuç bildirgesini hatırlamakta yarar var. “20 yılda, sağlık alanında iğneden ipliğe her şeyi özelleştiren, devlet kurumlarını şirkete çeviren, kamunun adını yok eden zihniyete karşı mücadele veriyoruz. Dönüşüm diyerek, makyajlı reformlarla, sağlık hizmetini piyasanın eline devredenlere karşı mücadele veriyoruz.” Yine, “Kamucu bir sağlık sistemiyle sağlık hizmetlerine erişimin önündeki bütün engelleri kaldıracağız” denmişti. Diğer dikkat çeken başlıklar şöyleydi:
- “Her yurttaşın prim borcuna bağlı olmaksızın Genel Sağlık Sigortası kapsamı içinde yer alabilmesini sağlayacağız.”
- “Şehir hastaneleri açılırken kapatılan kent merkezlerindeki devlet hastanelerini yeniden açacağız.”
- “Şehir hastanelerinde oluşan kamu zararının sorumlulardan geri alınması için hukuki süreçleri ivedi olarak başlatacağız”
- “Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünü yeniden açacak; ülkemizde gereksinim duyduğumuz tüm aşıları kamusal bir sorumluluk anlayışıyla geçmişte olduğu gibi yine ülkemizde üreteceğiz.”
Olası CHP iktidarı sonrası tüm bu söylediklerinin sönümlenmemesi için toplumsal talepleri örgütlü bir bakışla diri tutmak gerekiyor. Mevcut ortaklarıyla, gelecekte işleri hiç de kolay değil, sağlık ve sosyal güvenlik bahsinde.
Sağlıcakla kalın.
Evrensel'i Takip Et