Yapay zeka şirketlere endekslenirken
Görsel: DALL-E
Stanford Üniversitesinin Google, OpenAI, Netbase Quid ve Ulusal Bilim Kurumu gibi şirket ve kurumlarla iş birliği ile hazırladığı; yapay zekadaki gelişmeleri değerlendiren raporu birkaç gün önce yayımlandı. “2023 AI Index” başlıklı rapor teknikten etiğe, ekonomiden yasal duruma çokça başlık altında yapay zekaya dair çalışmaların toplam durumunu görebilmek açısından dikkate değer. Üç yüz sayfayı aşan raporu buraya achakkını vererek yansıtmak mümkün olmasa da bazı satır başlarının ayrıca dikkate değer olduğunu düşünüyorum.
Rapora göre;
Yapay zeka alanındaki toplam yayım sayısı 2010’dan bugüne iki kattan fazla arttı. Makine öğrenmesi modellerinin üretiminde 2014’e dek başı akademi çekerken bugün artık şirketler açık ara önde. 2022’de öne çıkan 35 makine öğrenmesi modelinden sadece üçü akademi kaynaklı. Geniş dil modelleri giderek daha büyük ve pahalı hale geliyor. Dil modelleri ciddi gelişmeler kaydetse de muhakeme yetenekleri hâlâ zayıf. 2022’de yapay zeka hidrojen füzyonundan antikor üretimine bilimin çeşitli alanlarındaki çalışmaları hızlandırdı. Birden fazla örnekte yapay zeka sistemlerinin donanım tasarımları yine yapay zeka kullanılarak optimize edildi, ilerletildi. Yapay zekanın kötüye kullanımı hızlı bir artış gösteriyor. Yapay zeka teknolojilerine aşinalık ve bu alandaki beceriler iş ilanlarında giderek daha fazla kendini gösteriyor. Alandaki özel yatırımlar 2021’e göre yüzde 26.7 düşerek 91.9 milyar dolara geriledi. ABD şirketleri 47.4 milyar dolarla başı çekiyor. En fazla yatırım alan yapay zeka çalışma alanları sırası ile sağlık, veri işleme ve finans teknolojileri idi. Yapay zekaya dair yasa tartışmaları artarak sürüyor.
Rapordan buraya aktardıklarım bir avuç şirketin kontrolünde olan bir yapay zeka ekosisteminin göstergeleri. Bu şirketlerin ezici kısmı ABD şirketleri.
Yapay zeka teknolojileri oldukça güçlü araçlar ve bu araçların kontrolünün ve denetiminin kimde olduğu nasıl kullanılacakları açısından belirleyici konumda. Ne kadar etkisi olur ayrı tartışma ama ortada oturmuş, yerleşmiş bir hukuk dahi yok henüz. Üstüne üstlük akademi alanda ancak sınırlı bir varlık gösterebiliyor. Akademinin alandaki sınırlı varlığının en azından bir kısmının burslar ve fonlar aracılığı ile şirket güdümlü bir varoluş olduğunu öngörmek de güç değil.
Yapay zekaya dair güncel en büyük sorun tam da bu şirketler kontrolündeki yapay zeka ekosistemi. Akademideki çalışmaların çoğunun yönünü şirketler belirliyor. Yine alanının hukukunu lobi faaliyetleri ile şirketler belirliyor. Alandan kâr elde etmek üzere çalışmaların da tümü şirketlerin. Bu noktada soru ister istemez şirketlerin çıkarları ile insanlığın genel ortak çıkarlarının çeliştiği hallere geliyor. Şirketlerin buna mecbur bırakılmadan insanlığın çıkarlarını tercih edeceğini düşünmek saflık olur. Yapay zeka destekli yeni dizel-gateler, yapay zeka desteği ile incelikle mikro hedeflenmiş politik/ticari reklamlar, yeni ve daha güçlü aldatmacalar…Bilinçli bir yapay zekanın insanlığa düşman kesilip de savaş ilan etmesi riskinden daha öncelikli olarak bizi bekleyen risk budur.
- Teknoloji patronları ABD seçiminin galiplerinden 09 Kasım 2024 04:32
- Platformlar ve yayıncılar çevrim içi radikalleşmenin neresinde? 19 Ekim 2024 06:56
- Hamam böceği yuvası mutfakta değil 10 Ekim 2024 04:55
- ‘Yerli ve milli’lik siber güvenliğin neresinde? 21 Eylül 2024 06:01
- Sızan/sızmayan veri ve sonrası 14 Eylül 2024 04:54
- Modern İskenderiye Kütüphanesi yanarken 07 Eylül 2024 04:43
- Genç oyun geliştiricilere vadedilen kabus 24 Ağustos 2024 05:58
- Oyunları kim, neden hedefe koyar? 17 Ağustos 2024 05:04
- Sansür, ebeveynler ve oyunlar 10 Ağustos 2024 06:30
- Roblox sansürü çocukları koruyabilir mi? 09 Ağustos 2024 04:15
- Distopya gerçeğe dönerken… 03 Ağustos 2024 05:33
- Yapay zekada sonun başlangıcına yaklaşırken 29 Haziran 2024 04:54