Sahibinden satılık futbol kulübü

Fotoğraf: Freepik
Bundan birkaç yıl evvel, tam olarak 2017’de, beşi eski biri faal toplam altı futbolcu bir araya gelip bir kulübün yönetimini, yer aldığı ilçenin belediye başkanından da onay alarak devralmıştı. Ümit Davala, Yıldıray Baştürk, Ömer Erdoğan, Murat Erdoğan, Cihan Haspolatlı ve Hamit Altıntop’tan oluşan grup; Tuzlaspor’da bayrağı devralmıştı. Fakat bu devir, fazla uzun ömürlü olmadı.
Bir süre sonra işin rengi değişti. Ciddi bir başarı iddiasıyla ortaya çıkan yönetim, 5 ay sonra primleri dahi ödeyemez duruma geldi. Tabii, sportif düzey de gittikçe düştü. Ligin son maçında kümede kalabilen bir Tuzlaspor tablosu belirdi. Kulübün başkanlığını üstlenen Murat Erdoğan, primleri bahis şirketinin söz verdiği ödemeleri yapmaması nedeniyle ödeyemediklerini açıklarken bu süreçten sonra bir buçuk yıl daha kulübün başında kalan yönetim için artık bir devir teslim şart olmuştu.
Bu sefer, ortaya bir iş insanı çıktı: Feyzi İlhanlı. 3. Lig’de Diyarbekirspor’un, amatör liglerde ise Mezopotamya Spor’un da onursal başkanı olan Feyzi İlhanlı, bu sefer de bir 2. Lig takımı olan Tuzlaspor’u ‘onursal başkan’ unvanıyla sırtladı. Kulüp kısa sürede tarihinde ilk kez 1. Lig’e çıktı.
Fakat saadet uzun ömürlü olmadı. Dertler büyüyordu. Diyarbekirspor’un da Tuzlaspor’un da tesis sorunu vardı. Tuzlaspor, standartlara uygun bir stadyumu olmadığı için İstanbul’un farklı semtlerinde maça çıkmak zorunda kalıyordu.
2021-2022 sezonunda, Tuzlaspor yönetimi Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’ya aleni bir şekilde ‘savaş açtı’. Kaybettikleri Balıkesirspor maçından sonra Tuzlaspor resmi hesaplarından yapılan paylaşımda yenilginin müsebbibi, stadyum yapmayan Şadi Yazıcı olarak lanse edildi. Oysa aynı Tuzlaspor, birkaç hafta önce Galatasaray’ı 6-2 gibi sansasyonel bir skorla mağlup etmişti.
İstanbul temsilcisiyle aynı şekilde, İlhanlı ailesinin yönettiği bir diğer kulüp olan Diyarbekirspor’un da bir tesisi yoktu. Hatta 2022-2023 sezonunun başında, Diyarbekirspor maçlarını İstanbul’da oynamak için TFF’ye başvuru yaptı. Fakat bir detay dikkat çekiyordu: Bu başvuru sürecinde kamuoyu baskısı oluşturabilmek adına hem spor bakanını hem de içişleri bakanını ziyaret eden Diyarbekirspor heyetinin yanında bir isim daha vardı: Tuzlaspor başkanı Recep Doğrul.
Anlaşılacağı üzere Diyarbekirspor’un tesis krizini, Tuzlaspor’un stadyum kriziyle bir paket haline getirip siyasilere sunan heyetin çabaları başarısız oldu. TFF, Diyarbekirspor’un talebini reddetti. Diyarbekirspor, Diyarbakır’a dönerken Tuzlaspor için de işin rengi değişti.
Zira kulübün kağıt üzerindeki başkanı Recep Doğrul, 1. Lig’de kalma yönünde ciddi adımlar atan Tuzlaspor’un 3-0’lık Denizlispor galibiyetinden sonra mikrofonlara yaptığı açıklamada Tuzlaspor’u 8 ila 10 milyon Avro getirene satacaklarını beyan etti. Hatta açık açık, görüştükleri birkaç talip olduğunu da belirtti. Kulüplerinin bir borcu olmadığını, tesis ve stadyum konusunda da sözler aldıklarını ifade ederek şirketleri bünyesindeki Diyarbekirspor’a konsantre olmak istedikleri için bu yola gittiklerini ifade etti.
Tuzlaspor için çok şaşırtıcı bir durum olmasa gerek… Futbolculardan oluşan heyetin yönetimde olduğu dönemde, Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı sıfatıyla kulübü ziyaret eden Hakan Ünsal kulüple hiçbir bağı olmadığı halde prim sözü verebiliyordu.
Şimdi de kulübün başkanı, kameralar önünde kulübü satışa çıkarabiliyor.
Alan memnun, satan memnunsa; oynanan oyunu eleştirmek kimin haddine düşebilir ki?
Evrensel'i Takip Et